Gümrük Birliği'ni askıya mı alıyoruz?

A -
A +
AB Bakanı Volkan Bozkır'la Norveç'teyiz. Norveç, ikili ilişkilerimizin son yıllarda iyiye gittiği NATO'nun kuzey kanadında bir müttefikimiz. Geçmiş yıllarda PKK'ya müsamaha gösteren Norveç, son yıllarda Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate alarak örgütle arasına mesafe koydu. Buna rağmen bu ülkede 20'ye yakın PKK sempatizanı dernek ve kuruluş var.
Norveç, Rusya ile komşu. Bugüne kadar bunun tedirginliğini hep yaşadı. Petrol ve doğalgaz rezervleri yüksek olan zengin bir ülke. AB ile tam üyelik müzakerelerini iki kez tamamlamış ama referandumlarda Norveç halkı AB'ye katılıma 'hayır' dediği için AB'ye üye olmamış. Türkiye'de Norveç örneğine benzer düşünenlerin sayısı az değil. "Biz AB ile üyelik müzakerelerini tamamlayalım, her alanda AB standartlarını hakim kılalım belki referandumda Türk halkı 'hayır' diyecektir" diyenler var bizde de.
Oslo'da kış yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlamış. Bu kente gelince insan açılımla ilgili "Oslo sürecini" hatırlıyor. Norveç, Filistin meselesi dahil birçok konuda arabuluculukta yetenekli bir ülke. Bu ülkenin gündeminde de Suriye, Irak ve IŞİD konuları var. 50 Norveçlinin IŞİD'e katıldığı söyleniyor. Norveç, bin kişilik Suriyeli mülteciyi kabul etme kararı almış. Biz 2 milyon göçmene ev sahipliği yapıyoruz. Norveç denizci bir ülke. Kıbrıs açıklarında petrol arayan gemimizin iç donanımı Norveç'te yapılmış.
ABD'nin AB ile yapmaya çalıştığı Transatlantik Ötesi Serbest Ticaret Anlaşması, bizim gibi Norveç'i de etkiliyor. Malumunuz Türkiye 1995 yılında AB ile Gümrük Birliği Anlaşmasını imzaladı. Bugüne kadar da bu anlaşmaya sadık kaldı. Eğer o günün şartlarında o anlaşmaya "AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı ticaret anlaşmalarından Türkiye de otomatik olarak yararlanır" diye bir madde konsaydı bugün AB'nin ABD ile yapacağı anlaşma bizi olumsuz etkilemeyecekti. Fakat anlaşmada böyle bir hüküm yok. Dolayısıyla eğer tedbir alınmaz ise AB ile ABD serbest ticaret anlaşması imzaladıklarında Gümrük Birliği Anlaşması gereği Amerikan malları Türkiye pazarına gümrüksüz girecek. Ama Türk mallarına Amerika gümrük vergisi uygulamaya devam edecek. Biz böyle bir anlaşmadan ciddi zarar görürüz, sıfır gümrükle Amerikan malları piyasayı doldurur. Türkiye'nin en az 2.5-3 milyar dolar kaybı olur, işsizlik artar.
Bizi bu anlaşmaya dahil etmezler ise sadece ekonomik değil siyasi kayıplarımız da olur. AB ve ABD arasındaki anlaşma Asya'daki yükselişi dengelemek için yapılan bir anlaşma. Bu siyasi oluşumda bizim de yer almamız lazım. 2015'te AB ile ABD arasında imzalanması planlanan bu anlaşmaya dahil olmamız için Ekonomi Bakanlığı ile AB Bakanlığı iş birliği içinde iyi bir çalışma yürütüyor. AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmaları bizi olumsuz etkiliyor. Biz AB ve ABD'ye diyoruz ki: "Yapacağınız anlaşmaya bir madde ilave ederek Türkiye'nin de bu anlaşmadan yararlanmasını sağlayın." Bakan Bozkır, AB ve ABD'nin Türkiye'nin talebine olumsuz bakmadıklarını, ancak bu talebi canlı tutmak istediklerini söylüyor. Peki bu talep karşılanmaz ise ne olur? Yetkililer hiç tereddütsüz, "İstemeye istemeye Gümrük Birliği Anlaşmasını dondurmak zorunda kalırız" diyorlar. "Bundan zarar görürüz ama başka çaremiz kalmaz" diyorlar.
Türkiye; Rusya, Nafta ve ABD ile Gümrük Birliği Anlaşmasına sadık kalmak adına serbest ticaret anlaşmaları imzalamadı. Umarım bu ahde vefanın kıymetini bilirler. Bu sağlanmaz ise Türkiye ya Gümrük Birliği Anlaşmasını donduracak ya da ABD'nin elde ettiği avantajı engelleyecek düzenlemeler yapacak. Umarım Türkiye'yi bunlara mecbur bırakmazlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.