CHP HDP ittifakı pişiriliyor

İçeride ve dışarıdaki yeminli Tayyip Erdoğan ve AK Parti karşıtlarının üzerinde hummalı bir şekilde çalıştıkları yeni bir siyasi mühendislik projesi var. Bu projeye en büyük desteği İstanbul sermayesi veriyor. Dışarıda da Yahudi lobisi bu projeyi heyecan verici buluyor.

Önce askerî vesayet denendi, olmadı. Sonra yargı vesayeti devreye sokuldu, ondan da sonuç alınamadı. Paralel yapı üzerinden ciddi ve kapsamlı bir darbe girişimi yapıldı, millet onu da sandıkta mahkûm etti. AK Parti karşıtı koalisyon tüm bu çabalardan sonra birazcık akıllandı. Yerel seçimler öncesinden bu yana yeni bir yol deniyorlar. AK Parti'yi meşru yollardan zayıflatmak ve AK Parti karşıtı cepheleri bir çatı altında toplayıp AK Parti'nin oylarını düşürmek istiyorlar. Bu maksatla ilke-etik-siyasi ahlak dahil hiçbir kural tanımadan beş benzemez siyasi yapıları  ve şahsiyetleri bir araya getirebiliyorlar. CHP ve MHP'nin yerel seçimlerde iş birliği yapmasından tutun, CHP'nin bir emekli müftüyü ve sağ tandanslı bazı siyasetçileri kendi saflarına katma girişimi gibi... Çatı aday projesi gibi... Ama hiçbiri tutmadı. AK Parti'den kurtulup hiç olmazsa bir koalisyon hükümetine razı olan bu çevreler; baraj numarasının da kâşifleri olabilirler. Ancak son projeleri CHP ve HDP'ye 2015 seçimlerinde seçim ittifakı yaptırmak. 'CHP ve HDP 2015 seçimlerinde iş birliği yaparsa AK Parti'nin Doğu ve Güneydoğu'daki oyları düşer' diye düşünüyorlar. Bu projeyi HDP'deki Alevi vekiller ve yöneticiler üzerinden götürüyorlar. Bu projeye o cenahtan en sıcak bakan aktörün Selahattin Demirtaş olduğu söyleniyor. Son aylarda Demirtaş'ın bazı medya kuruluşlarınca parlatılma-gündemde tutma çabalarının arkasında bu projenin olduğu iddiaları var. CHP'de bu projeye karşı çıkması muhtemel ulusalcıların da partiden ayrılıp Emine Ülker Tarhan'ın yeni kurduğu partiye geçeceği konuşuluyor. CHP eski vekili Süheyl Batum herhalde ikinci fire. CHP-HDP seçim ittifakına CHP içinde karşı çıkacak olanların tasfiye edileceği söyleniyor. Diğer yandan böyle bir iş birliği hâlinde MHP'nin CHP'nin ulusalcı oylarına göz dikeceği değerlendiriliyor.

İmralı'nın telkinlerine rağmen Selahattin Demirtaş'ın çözüm sürecini sıkıntıya sokacak açıklamalar yapmasının ardında herhalde bu çalışmalar var. Demirtaş, Öcalan'ın etkisini zayıflatma, kendi konumunu da güçlendirme gayretinde. Kendi tüzüklerinde iki dönemden daha fazla eşbaşkanlık yapmaması gerektiği halde "HDP yeni parti. O nedenle sorun yok" deyip eşbaşkanlığa devam etmesi HDP içerisinde ciddi bir şekilde eleştiriliyor. Ama CHP-HDP seçim iş birliği isteyen iç ve dış aktörler Selahattin Demirtaş'ı parlatıyorlar. Bakalım evdeki hesap çarşıya uyacak mı? Hep birlikte göreceğiz. AK Parti'nin oylarını düşürmek yerine kendi oylarını artırmanın yollarını aramalı Ana Muhalefet. Bu da yapay iş birlikleriyle olmaz.  Daha iyi bir gelecek vaadine, daha güçlü ve daha müreffeh ve daha demokratik bir Türkiye iddiasına milleti inandırmakla mümkündür...

Dün Meclis'te bütçe görüşmelerini izledik. Sayın Davutoğlu'nun performansı çok iyiydi. Hoca tam siyasetçi olmuş. Sunuşu, hitabı, konulara hakimiyeti, hazırcevaplılığı, polemik yapma becerisi her şey gayet iyiydi. Sayın Davutoğlu, AK Parti Grubunun gönlünü fethetti. Dün bir kez daha birçok vekilden aynı sözü işittim: "AK Parti en doğru ismi genel başkan olarak seçmiş" diyorlar, doğru söylüyorlar. Bu performansı ile 2015 seçimlerinde Hoca iyi bir başarı yakalar. Şu anda bile kararsızlar dağıtılmadan AK Parti'nin oy oranı yüzde 43-44'lerde. Bu hafta sonu bile dört ili dolaşacak olan Sayın Davutoğlu'nun seçime kadarki performansını da eklerseniz 2015 seçim sonuçlarını tahmin edebilirsiniz. İnşallah şubat ayında çıkarmayı planladıkları demokratikleşme paketi de gayri memnunları mutlu eden sonuçlara vesile olur.