HSYK kararının ardından...

HSYK 2'nci Dairesi, yılın son toplantısında Ergenekon eski savcısı Zekeriya Öz ve 17-25 Aralık darbe girişiminin yargı ayağında yer alan savcılar Celal Kara, Muammer Akkaş ve Mehmet Yüzgeç'i haklarındaki soruşturma sonuçlanıncaya kadar görevlerinden uzaklaştırma kararı verdi. 

Karar çıkar çıkmaz; Savcı Öz ve Muammer Akkaş açıklama yaptılar. Mübarekler sanki savcı değil de siyasi parti başkanı bunlar. 25 Aralık darbe girişiminde de bu ekip savcı sıfatını unutup adliye önünde basın açıklaması dağıtmıştı. Savcı Öz; yolsuzlukla mücadele ettiği için görevden alınmasının kendisi için şeref olduğunu söylüyor. Sayın Öz, yıllardır bu iktidarla birlikte çalışıyorsunuz, 12 yıl boyunca bunlar hırsızlık-yolsuzluk yapmadı da son bir yılda mı yaptılar? Yoksa yaptılar da siz 13 yıldır göz mü yumdunuz?

Müfettiş raporlarını herkes okusun. Sayın Öz, 18 Aralık'ta emniyet müdürlüğüne gitmiş ve oradaki yönlendiremediği polisleri tehdit etmiş. Fatih Belediyesi'ne baskı yapmış. Savcı maaşıyla yılda 25-30 kez yurt dışına çıkmış. Dubai tatilinin masrafı olan 20 bin doları Ali Ağaoğlu'na ödetmiş. Diğer üç savcıya müfettişlerin yönelttiği ciddi suçlamalar var. 

Sevgili Savcım; hangi yolsuzluktan, hangi haktan, hangi mücadeleden bahsediyorsun sen. Twitter'dan şiirler döktürmüşsün. 'Milletin hakkını hırsıza yedirmediğim için görevden alındım, bu benim için şereftir' demişsin. Sevgili Savcım, HSYK senin gibi düşünmüyor. Onlar senin Dubai tatilini, savcı maaşıyla yılda 20-25 kez nasıl yurt dışına çıktığını soruşturmak ve sorgulamak için görevden uzaklaştırma kararı aldıklarını söylüyorlar. Sen 'Hırsızlık iddialarını soruşturduğum için üzerime geldiler' diyorsun. Onlar sana yöneltilen yolsuzluk-hırsızlık iddialarını araştırmak için bu kararı aldıklarını söylüyorlar. Allah aşkına, Türk yargı tarihinde mahkeme önünde bildiri dağıtan, ülkemizdeki siyasi gelişmelerle ilgili twitter'dan yorumlarda bulunan, sosyal medya üzerinden ülkenin devlet başkanı, başbakanı ve hükümeti ile kavga eden bir hukukçu gördünüz mü siz hiç? 

Arkadaş siz birilerine güvenerek, sırtınızı bazı güçlere yaslayarak çizmeyi aştınız. Ölçüyü kaçırdınız. Polis şeflerinin ve istihbaratçıların aklına uyarak ülkenin seçilmiş hükümetini yolsuzluk kılıfı altında devirmeye kalktınız. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Milli İstihbarat Teşkilatı'na operasyon çektiniz, itibarsızlaştırmaya kalktınız. Hiç kusura bakmayın beyler, siz milli iradenin üzerinde olamazsınız. Bu şişkin egonuz, bencilliğiniz ve kendini beğenmişliğiniz gözünüzü kör etti. Milyonların oy verdiği bir siyasi lidere kelepçe takabileceğinize kendinizi inandırdınız. Hukuk dışı keyfi hareketleriniz birçok mağduriyetlere yol açtı.

Hukukun, yasaların size tanıdığı imkânları, yetkileri insanlara karşı silah gibi kullandınız. Cübbeleriniz alındı, o afra tafralarınızı şimdi yapın da göreyim sizi. Devletin gölgesini kendi gücünüz zannederek bu noktaya geldiniz. Kimsenin mağdur olmasını, işini ve mesleğini kaybetmesini asla istemeyiz. Ama yaptıkları usulsüz dinlemelerle, uydurdukları sahte delillerle ve iftiralarla birçok insanın ve kurumun hayatını karartan, itibarını on paralık edenler de kim olursa olsunlar bu eylemlerinin hesabını yargıya vermelidir. Kimse suç işleme ayrıcalığına sahip değil.

Dün öğrendim, benimle ilgili yeni bir dinleme daha ortaya çıktı. Demek ki hiç durmadan birkaç koldan dinlemişler bizi. Hepsiyle yargıda hesaplaşacağız inşallah.