Kumpas ittifakından Yüce Divan tuzağı
17 ve 25 Aralık darbe girişimlerine gerekçe olarak gösterilen yolsuzluk iddiaları, savcıların mütalaaları, ihtisas sahibi bilirkişilerce incelendi. Ayrıntılı inceleme ve raporlar sonunda suç unsuru oluşturacak bir bulguya rastlanamadı. Bu incelemeler ışığında paralel yapının tesirinde olmayan bağımsız savcı ve yargıçlar "takipsizlik" kararı verdiler. Bu meselenin hukuki boyutu 'takipsizlik kararı' ile sonuçlandı. Paralel yapının, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti muhaliflerinin, muhalefet partilerinin yoğun kampanyalarına rağmen millet bu yolsuzluk iddialarına itibar etmedi. Muhalif medyanın kampanyası milleti kandıramadı. Millet, montajlanmış ses ve dinleme kayıtlarına dayandırılan bu yolsuzluk iddialarını elinin tersi ile itip yerel seçimlerde ve devlet başkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşlarına güvenoyu verdi. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk iddialarının hem hukuk nezdinde hem de siyasi olarak millet nezdinde bir meşruiyeti kalmadı.
Erdoğan ve çalışma arkadaşlarını tasfiye edip AK Parti hükümetini devirmek isteyen üst akıl ve onun yerel işbirlikçileri hâlâ ısrarlarını devam ettiriyorlar. Son çare olarak 'Yüce Divan' kozunu oynuyorlar. 'Takipsizlik' kararına rağmen 4 bakanın Yüce Divan'a sevki için paralel yapı ve ana muhalefetin öncülüğünde basın üzerinden müthiş bir psikolojik harekat yürütüyorlar. Bu konuda kamuoyu oluşturmaya ve AK Partili vekilleri etkilemeye çalışıyorlar. Diyelim ki AK Partili vekiller bu oyuna geldi ve 4 eski bakanı Yüce Divan'a gönderdiler. Ne değişecek? Mahkemelerin bulamadığını zorla Yüce Divan mı bulacak? Yüce Divan bir üst mahkeme değil. Bağımsız yargı organlarınca aklanan insanların Yüce Divan'a gönderilmesi 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerini meşrulaştırmaz mı? Yüce Divan süreci ortalama 2-3 yıl sürecek. Bu paralel yapıya verilebilecek en güzel malzeme olacaktır. Birileri Yüce Divan sürecinden siyasi olarak nemalanacaklardır. 4 eski bakan orada da aklanır ama üç yıl süreyle bu konu istismar edilir.
"Yüce Divan'a gitsinler aklansınlar" sözü kulağa hoş gelebilir. Hukuki bir süreçten ziyade siyasi ve ideolojik hesaplaşma hedefleniyor. 4 eski bakanla ilgili 17 ve 25 Aralık iddialarına ilişkin kamu vicdanı çoktan hükmünü verdi. Bundan sonrası siyasi mühendislik hesaplarıdır. Yüce Divan tuzağı ile amaçlanan nedir? Hepimizin yakından takip ettiği gibi 17 ve 25 Aralık iddialarına bağımsız yargı 'takipsizlik' kararı verdi ve 4 eski bakan dışındaki mağdurlarla ilgili davalar düştü. Eğer Meclis bakanlarla ilgili Yüce Divan kararı verirse mahkemelerin daha önce verdiği takipsizlik kararları tartışmaya açılacak ve yargılamaların yeniden başlaması için çalışma yapılacaktır.
Diğer bir amaç; Yüce Divan tartışması üzerinden cumhurbaşkanı ile başbakan arasında bu konuda bir görüş ayrılığı varmış algısı oluşturup ikili arasında fitne çıkarmaya çalışmak. Yüce Divan girişiminde başarılı olunursa paralel yapıya mensup polis şefleri; üst düzey bürokratlar için AYM üzerinden bireysel başvuru yolunu açmak.
Hedeflerden biri de haziran seçimleri öncesinde AK Parti içerisine nifak sokmak. Mahkemelerin takipsizlik kararı verdiği, bu karara yapılan itirazların reddedildiği iddiaları ille de Yüce Divan'a taşımak siyaseten sürdürülecek bir kampanyayı hedeflemektedir. Takipsizlik kararlarının hukuken kapattığı yol Yüce Divan üzerinden yeniden açılmaya çalışılıyor.
AK Parti milletvekilleri bu oyunu okumalı ve bu tuzağa asla izin vermemelidir. 'Aklansınlar da gelsinler' sözüne itibar etmeyin. Yüce Divan aklanma yeri değil. Aklanma yeri bağımsız mahkemeler ve kamuoyu vicdanıdır. Gerisi algı operasyonudur, psikolojik harekattır. Yüce Divan tuzağına düşmeyin...
Başka bir noktanın altını çizmek istiyorum. Haziran seçimleri yaklaştıkça paralelci polis şeflerinin, paralelci istihbaratçıların CHP'ye olan ilgi ve yakınlıklarında sıcak gelişmeler var. Sanıyorum paralel yapı düzmece delillere, montajlı ses ve dinleme kasetlerine dayalı iddialarından ellerinde kalanları CHP'ye servis ediyor. CHP de bu iddiaların üzerine atlıyor. Yakında Kemal Bey elinde uydurma delillere dayalı dosyalarla kameraların önüne çıkarsa şaşırmayın. Ama işin rengi tam olarak ortaya çıkana kadar da söylediklerine inanmayın. Koskoca ana muhalefet partisi, iktidarı köşeye sıkıştırmak için ipleri yabancıların elinde olan paralel yapıya itibar etmemelidir. Millet bu tercihi, bu oyunu fark eder ve affetmez.