AK PARTİ'Yİ KARIŞTIRMAK

A -
A +
Paralel polis ve savcıların kumpasları ve uydurma delillerine dayandırılarak yolsuzluk kılıfı ile başlatılan 17 ve 25 Aralık darbe girişimi sonuçsuz kaldı. Türkiye, zararı 150 milyar doları bulan bu girişimi atlattı. Bu girişime maşalık yapan paralel yapı deşifre edildi. Bu girişimlere kılıf olarak sunulan yolsuzluk iddialarını yargı organları inceledi, araştırdı ve takipsizlik kararı verdi. İddiaların 4 eski Bakanla ilgili bölümlerinin araştırılabilmesi için önce Bakanlar görevlerinden ayrıldılar. Sonra da Bakanlara yönelik iddiaların araştırılması için AK Parti'nin teklifi ile Meclis soruşturma komisyonu kuruldu. Eğer AK Parti iddia edildiği gibi bu iddiaların üstünü örtmek isteseydi adli yargıdaki soruşturmanın sonuçlanmasını bekler ve takipsizlikle sonuçlanınca da böyle bir komisyon kurulmasını teklif etmezdi. Oysa onlar adli soruşturmayı beklemeden Komisyonun kurulmasını sağladılar.
Meclis Soruşturma Komisyonu, adli yargının sahip olduğu tüm yetkilere sahip olan bir komisyon. Onlar da soruşturmalarını adli yargı gibi yapıyorlar. Mahkemeden bir farkları yok. Bu komisyona müdahale yargıya müdahaleden farksızdır. Başbakan 'biz asla komisyonu etkileyecek bir şey yapmadık' diyor.
Muhalefet partileri Komisyonu etkileyecek ve 'İhsas-ı rey' sayılabilecek birçok açıklama yaptılar. Nihayet Komisyon üst akıl ve onun maşası paralel yapının tuzağına düşmedi ve Yüce Divan'a gerek görmedi. Komisyonun adli bir organ gibi yaptığı bu soruşturmadan daha detaylı bir soruşturma yapacak değil Yüce Divan. Milletin seçtiği vekillerin oluşturduğu bir Komisyonun kararına güvenmeyip AYM üyelerinin kararına mı güveneceğiz? Komisyon da adli bir görev yaptı. Daha gerekçeli kararını açıklamadan yapılan değerlendirmeler yanlış ve yersizdir. Komisyona saygısızlıktır. Komisyonun gerekçeli kararı açıklandıktan sonra bu konuda ayrıntılı değerlendirme yapma imkânımız olacaktır.
Soruşturma Komisyonuna etki edemeyen ve yönlendiremeyen çevreler şimdi de AK Parti Meclis grubunu yönlendirmeye ve grupta çatlaklar oluşturmaya çalışmaktadırlar. Tam bir algı yönetimi. Şimdi tüm gayretlerini 25-30 Ocak tarihleri arasında Meclis Genel Kurulu'nda yapılacak gizli oylamaya yönlendirmiş durumdalar. Bugünden itibaren görün yayınları-ilanları. Damardan AK Parti vekillerinin vicdanlarına seslenip gruptan adam koparmaya çalışacaklar. Bu çabalar boşuna. Öyle tahmin ediyorum ki tüm AK Partili vekiller Yüce Divan oyununu fark etmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7. Büyükelçiler Konferansı'ndaki konuşmasında "4 eski bakan üzerinden kurgulanmak istenen süreç, 17-25 Aralık darbe girişimini yaşatmaya yönelik umutsuz bir süreçtir" dedi. Her şey çok açık. Kimse dolduruşa, gaza gelmesin. Bu bir yolsuzluk soruşturması değil. Saf olmayın. Şimdiden başlamışlar çetele tutmaya. Meclis'teki gizli oylama son umutları. Acaba 'AK Parti gurubundan kaç fire verdiririz' diye harıl harıl çalışmaya başladı koalisyon ortakları. Ama nafile.
AYM'nin seçim barajına ilişkin kararı seçim öncesinde belirsizlik ve kaos oluşmasını engelledi. Türkiye baraj sorununu mahkemede değil Meclis'te çözmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.