Terör bataklığını kurutmanın yolu…

A -
A +
Paris saldırısı hepimizi şoke etti. Müslüman, Hristiyan, batılı, doğulu hiçbir ayırım yapmadan hepimiz amasız, fakatsız bu iğrenç saldırıya tepki göstermeliyiz. İstanbul Sultanahmet'te polise yapılan saldırı ile Paris'te yazı işleri toplantısındaki basın mensuplarına yapılan saldırının bir farkı yok. İkisi de iğrenç terör saldırısı. Hangi saikle kim ve ne adına yapılırsa yapılsın bu iğrenç girişimi hiçbir gerekçe mazur gösteremez.
Eğer bütün medeni dünya ilkesel olarak teröre topyekûn hesapsız kitapsız karşı çıksaydı herhalde bugün bunları yaşıyor olmazdık. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Aslında hepimizi ve her yeri yaktığını fark edebilsek ve ortak tepki verebilsek bu belanın üstesinden gelebiliriz. Terör denilen baş belası Londra'da, Paris'te, New York'ta eylem yaptığında haklı olarak dünyayı ayağa kaldırıp fakat Moskova, İstanbul, Bağdat veya Halep'te kan döktüğünde aynı güçte tepki verilmeyip geçiştirildiği için bugün bu noktalara geldik. Koskoca BM, beş daimi üyenin elinde oyuncak oldu. Suriye'de bir diktatör kaç yıldır kan döküyor? Yüz binlerce insan katledildi, milyonlarca insan evinden, yerinden yurdundan oldu. Bugün hâlâ kan akıyor o coğrafyada. Medeni dünya seyirci. BM, beş daimi üyenin çıkar çatışması yüzünden Suriye'deki ölümlere kayıtsız kalıyor. Burada oluşan otorite boşluğunu radikal örgütler dolduruyor. Medeni dünyanın adaletinden, vicdanından umudunu kesen kitleler "denize düşen yılana sarılır" misali IŞİD gibi örgütlerin insafına bırakılıyor.
İsrail yönetimi tüm ahlaki, hukuki ve diplomatik kuralları çiğneyerek Filistin'de, Gazze'de çocukları öldürebiliyor. Devlet terörü ile Filistinlilerin yurtlarını cebren ellerinden alıyor. Medeni dünyanın gıkı çıkmıyor. Dünyanın jandarması bu adaletsizliğe çanak tutuyor. Mısır'da halkın oyları ile iktidara gelenler, darbeciler tarafından alaşağı ediliyor, hapislere atılıyor, kurşuna diziliyor. Demokrasinin beşiği batı dünyası bu gelişmelere seyirci kalıyor. Irak'ta üç ayrı otorite, Libya'da birkaç otorite çatışıyor, BM seyrediyor. Buralarda çıkan yangının bir gün bizim kapımıza da geleceğini herkes biliyor. O yangın geldi geliyor. Yangın çıktığı yerde kalmıyor. El Kaide gibi terör örgütleri bu haksızlıkları, bu adaletsizlikleri köküne kadar kullanıyor.
Tabii ki bunların hiçbirisi terör yolu ile masum insanları katletmenin gerekçesi olamaz. Ama kabul edelim ki bu haksız, hukuksuz ve vicdansız uygulamalar terör bataklığını yeşertmektedir. Bu bataklığı kurutmanın yolu küresel vicdanı harekete geçirip adaleti sağlamaktan geçiyor. Paris olayı son olsun inşallah. Bu cinayeti kimin azmettirdiği kadar bu olayın kimin işine yaradığına da dikkat edin lütfen. Bu olay ırkçıların, İslam düşmanlarının işine yarayacaktır. Özelde Fransa, genelde batı dünyası bu olayla kurulmak istenen tuzağa düşmemelidir. Yabancı düşmanlığını ve İslamofobiyayı siyasi arenada kullanmaya başlayanların ekmeğine yağ sürülmemeli. Biz yüce Peygamberimizi canımızdan çok seviyoruz. O'na dil uzatılmasına tabii ki kahroluruz. Ama öldürmek bizim kitabımızda yok.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.