AK Parti seçime hazır

Çalışanın, alın teri dökenin kazanacağı değişmez kuraldır. 7 Haziran Genel Seçimlerine 4 ay kaldı. İktidar partisi harıl-harıl seçime hazırlanıyor. Güçlü bir ekiple bir yandan seçim beyannamesini hazırlıyorlar, diğer yandan kalabalık ve nitelikli bir ekip kampanya hazırlığı yapıyor. Tüm bunların üstünde Başbakan Davutoğlu her hafta 4 ilde halkla ve kendi teşkilatlarıyla buluşarak onlara 'Yeni Türkiye'yi anlatıyor. Hafta içerisinde de bir yandan stratejik dış temasları yaparken bir yandan da ekonomi-çözüm süreci ve sosyal politikalarla ilgili önemli reformları ekibiyle birlikte hayata geçiriyor. Ahmet Hoca arı gibi maşallah. Yorulmak nedir bilmiyor. Müthiş bir performansı var. İktidar partisi tüm organları ile seçim hazırlığına başlamış durumda. Sayın Davutoğlu ve ekibi şu andaki yüzde 49'luk oy oranlarına bakmadan 7 Haziran seçimlerine hazırlanıyorlar. Bu kadar planlı-programlı ve sistemli, özverili çalışmanın 7 Haziran'daki sonucunun iyi bir başarı olacağı kimse için sürpriz olmamalı. Bu kadar emeğin, çabanın ve özverinin karşılığı kaçınılmaz olarak parlak bir başarıdır. İşte bu hafta Sayın Başbakan'ın İzmir-Afyon ve Denizli temaslarını izliyoruz. Sayın Davutoğlu'nun kitlelerle iletişimi gayet başarılı. Hoca'nın 7 Haziran seçimlerinde Ege ve Trakya'dan önceki dönemlerden daha fazla oy alacağını tahmin ediyorum. Görüştüğüm birçok İzmirli, Ahmet Hoca'ya bir dönem kredi açıp denemek gerektiğine inanıyorlar. Birçok insan Hoca'yı sempatik; cana yakın, güvenilir buluyor. Başbakan Ege ile kolay temas kurabiliyor. Sayın Davutoğlu İzmir'i çok önemsiyor. Seçimlerden sonra İzmir'de bir Başbakanlık Ofisi açıp bazı çalışmalarını İzmir'de yürütmeyi düşünüyor. Ege'ye daha fazla vakit ayırmayı planlıyor. Eğer AK Parti seçimlere kadar bu çalışma temposuyla devam ederse 7 Haziran'da rekor kırabilir...

Peki muhalefet ne yapıyor? Muhalefet partilerinden seçime hazırlık yapan bir tek HDP var. MHP ve CHP henüz iktidar partisinin onda biri kadar bile çalışmıyor. Onlar demagoji ve laf ebeliği peşinde. Tablo böyle olunca 7 Haziran'daki sonuç tablosu da bundan farklı olmaz. Bugün ne ekiyorlar ki o gün biçsinler? HDP'liler son güne kadar parti olarak seçime katılacaklarını iddia etseler de barajı aşamayacaklarını kendileri de görüp bağımsız adaylarla seçime katılacaklardır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Türkiye'yi dolaşıp millete teşekkür edeceğini söylemişti. Seçimden sonra bu gezilere başlamış ve hava şartları nedeniyle biraz ara vermişti. Bu hafta o geziler kapsamında Kırşehir'e gitti, cumhurla buluştu. Kendisini o makama taşıyanlara teşekkür etti ve 'tüm dertlerinizin, sıkıntılarınızın takipçisi olacağım' dedi. Türkiye'nin 2023 hedeflerine mevcut yamalı bohça darbe anayasası ile ulaşamayacağını söyledi. "Yeni Türkiye'nin temellerini atmak için 7 Haziran'da yeni anayasayı yapabilecek iradeyi ortaya koyun" dedi. Paralel basın bu öneriyi "Tarafsızlık yeminini bozdu, AK Parti'ye oy istedi" diye aktardı. Sayın Cumhurbaşkanının konuşmasının hiçbir yerinde AK Parti geçmiyor. Başkanlık Sistemini de kapsayacak şekilde yeni anayasa talebi sayın Cumhurbaşkanı'nın dünden bugüne ısrarla dile getirdiği bir talep. Yeni anayasa sorununu geçtiğimiz dönem siyasi partiler uzlaşıp çözemedi. Şimdi Cumhurbaşkanı bu sorunun çözülmesi; ülkemizin bu deli gömleğinden kurtulması için milletten yardım istiyor. Bundan daha doğal ne olabilir? Ayrıcı bu isteğini bundan sonra gitmeyi planladığı 30 ilde daha dile getirecektir.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul'da bir cenaze törenine katılıyor. Cenaze namazına geçildiğinde Başbakanlığını bir kenara bırakarak her sıradan kul gibi cebinden takkesini çıkarıp başına geçiriyor ve cenaze namazını kılıyor. Sanki yaptığı anormal veya yanlış bir davranışmış gibi malum medya 'Takkeli Başbakan' diye bunu birinci sayfa haberi yapıyor. Ondan sonra da bu gafiller ve bunların birlikte hareket ettikleri siyasi partiler 'Bu millet bize neden oy vermiyor?' diye soruyorlar. Cevabı gayet basit. Çünkü sizin bu milletin değerlerinden, kutsallarından, inançlarından haberiniz yok. Siz durmadan o kutsalları-o değerleri aşağılıyorsunuz, kötülüyorsunuz. Ey be gafiller siz yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkenin Başbakanı'nın kendi peygamberinin sünnetini uygulamasını eleştirirseniz bu millet sizi sever mi, sayar mı? Siz gafil muhbirsiniz. Farkında olmadan Sayın Davutoğlu'na çalışıyorsunuz. Namazda takke takmak İslam dininde sünnettir. Sünnete uyan bir insanı bu nedenle eleştirmek saftirikliktir. Yüce Peygamberimizin sünnetini uygulamak ne zamandan beri suç oldu? Hâlâ 28 Şubat kafası ile hareket ediyorsunuz. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede o dinin sevgili Peygamberinin sünnetini uygulayan bir Başbakan'ı bu millet baş tacı eder. Sizin cephenizde, anlaşılan değişen bir şey yok. Siz gericisiniz ve hâlâ aynı noktada duruyorsunuz. Kendinizi geliştiremiyor, dönüştüremiyorsunuz... Hocam beyaz takke size çok yakışmış; İslam âleminin sevgilisinin sünnetini uygulamaya devam edin, çocuklarımız-gençlerimiz sizi örnek alsın.