Başbakanlık koltuğu dolu

A -
A +

Bizim muhaliflerin başarısızlık sebeplerinden biri de dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri doğru okuma ve değerlendirme becerisinden yoksun olmalarıdır. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın siyasete girme kararı ile ilgili bizim solcuların-muhaliflerin beyan ve yorumlarını dün gazetelerde okudum ve çok şaşırdım. Emin olun bu yorumlara bakarak 'Acaba bu insanlar bu ülkede mi yaşıyor' diye sormadan edemiyor insan. Ya bu ülkede yaşamıyorlar ya da olup biten hiçbir şeyden haberleri yok.

Günlük gazete okuyan, haber dinleyen sıradan herkes bilir ki; Hakan Fidan'ı bürokrasiden siyasete taşımak isteyen isim Sayın Erdoğan değil Sayın Davutoğlu'dur. Cumhurbaşkanı Erdoğan çözüm sürecinin ve paralelle mücadelenin en kritik eşiğe ulaştığı dönemde Hakan Fidan gibi güvenilir ve başarılı ismin MİT'in başından ayrılmasını istememiştir. Ancak Başbakan Davutoğlu hem yeni hükümeti kurduğu dönemde hem de şimdi Sayın Fidan'ı siyasete transfer etmek istemiş ve bu isteği ile ilgili olarak Sayın Devlet Başkanını ikna etmiştir. Paralel yapı ile mücadelenin artık bir MGK kararı hâline dönüşmüş olması, bu mücadeleye ilişkin bilgi-belge ve delillerin yargıya ulaşması ve yargının sürece dahil olması nedeniyle bu konuda MİT'e daha az ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer yandan çözüm sürecine Kamu Güvenliği Müsteşarlığı-Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Başbakanın danışmalarının daha fazla müdahil olması MİT'e fazlaca iş bırakmamıştır. Yani MİT kendi rutin görev alanına dış istihbarat ve istihbarata karşı koyma görevlerine dönmüştür.

Bu detaylar Hakan Fidan tarafından Sayın Erdoğan'a aktarılıp istifa için rızası ancak alınabilmiştir. Kısacası O'nu siyasete isteyen Cumhurbaşkanından ziyade Sayın Davutoğlu'dur.

Ama koskoca muhalefet partisinin lideri, sanki dünyadan haberi yok, sanki uzayda yaşıyormuş gibi, konuya ilişkin açıklamasında "Başbakanlık koltuğu boş olunca böyle bir arayışa girildi" demiş. Allah akıl-fikir versin. Böyle bir değerlendirmeyi yapan siyasetçinin gelişmeleri doğru okuyup, doğru karar alma şansı var mı? Yani Sayın Davutoğlu yerine birileri mi arandı? Eğer Sayın Fidan'ı Sayın Erdoğan'ın, Ahmet Hoca'nın yerine düşündüğünü ima ediyorsanız, Fidan'ı bu yola sokan Ahmet Hoca'dır, Devlet Başkanı değil.

Ana muhalefet liderinin Başbakan Davutoğlu ile Hakan Fidan arasında nasıl bir abi-kardeşlik hukuku olduğunu bilmemesi normal. Ama 'Fidan'ı Ahmet Hoca'ya rakip olarak siyasete Sayın Erdoğan soktu' diye imada bulunmak dünyadan habersiz olmak anlamına gelir.

Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasına fitne sokmak veya aralarında sorun varmış gibi algı oluşturmaya çalışmak paralelin ve muhalefetin son günlerde sıkça kullandığı bir yöntem.
Sayın Bülent Arınç'ın konuya ilişkin düşüncelerine muhalif basın geniş yer vermiş. Olabilir, Bülent Bey farklı düşünebilir. Ama AK Parti'de Sayın Fidan'ı iyi tanıyanlar O'nun bu siyasi harekete neler katabileceğini iyi biliyorlar. 7 Haziran seçimlerine az kaldı. Başbakanla Cumhurbaşkanın ilişkileri konusunda herkes dikkatli ve sorumlu bir üslup kullanmalıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte bugün Kolombiya, Meksika ve Küba'yı kapsayan Latin Amerika turuna çıkıyoruz. Sayın Erdoğan, 20 yıldan sonra bölgeyi ziyaret eden ilk Türk lider olacak. Sağlık durumu izin verirse bu gezide Küba'nın efsane Lideri Castro ile de bir görüşme yapacak. Bu gezi vesilesi ile başkanlık sisteminden, çözüm sürecine, yeni anayasadan, iç güvenlik paketine ve Suriye ile Ukrayna'daki gelişmelere kadar Sayın Devlet Başkanı ile konuşup size aktarmaya çalışacağız...

Seçimlerden önce paralel yapı ve ana muhalefet partisi iki strateji üzerinde çalışıyor. Birisi; Davutoğlu'nun 'Başbakanlık koltuğunu dolduramadığı' algısını oluşturmak. İkincisi 17 ve 25 Aralık yolsuzluk iddialarını sanki yeni iddialarmış gibi parçalara ayırıp tekrar gündeme taşımak ve AK Parti ile ilgili 'yolsuzluğa batmışlar' algısı oluşturmaya çalışmak. Peşinen söyleyeyim hiç vakit ve emek harcamayın. Bu iki strateji de işe yaramaz. İddialarınızın tam aksine Sayın Davutoğlu Başbakanlık koltuğuna 'cuk' oturdu. İşini gayet de iyi yapıyor. Milletle harika bir gönül bağı kuruyor. Sahici bir kişiliği var. Rol yapmıyor. İnandığı gibi hareket ediyor. Müthiş bir çalışma performansı sergiliyor. Ekip çalışmasını önemsiyor. Küresel düşünüyor, dünyalı gibi davranıyor. Pratiği hepimizi şaşırttı. İddia ediyorum 7 Haziran'da rekor kıracak.

Diğer stratejinizi yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde millet satın aldı-itibar etmedi. Bayatlamış bir meseleyi allayıp pullayıp tekrar getirseniz de alıcısı olmayacaktır. Bizden söylemesi. Yeni şeyler söyleyin, yeni şeyler vadedin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.