Latin Amerika pazarı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Kolombiya'dayız. İstanbul-Bogata yolunda yaptığımız röportaj gündemi epeyce meşgul edecek gibi görünüyor. Tayyip Erdoğan sahici bir lider. Yüreğinden geçenleri amasız fakatsız dile getiren açık sözlü bir lider. Hakan Fidan'la ilgili açıklamalarında bir hocanın öğrencisine, hatta bir babanın evladına duyabileceği kırgınlıkların izleri var. Hakan Bey'in istifası ve bunun basında yer alma biçimi rahatsız etmiş kendisini. Bu konudaki ısrardan ve sonrasında yapılan emrivakiden rahatsız olmuş, kırılmış. Yarı yolda bırakıldığını düşünüyor sanki. Bizler, cumhurbaşkanı ikna edilmeden-rızası alınmadan bu istifanın gerçekleşmiş olabileceğini düşünmemiştik. Sanki Cumhurbaşkanı'nın rızası alınmış gibi bir görüntü vardı. Kendisinin bu istifaya rıza göstermediğini, ikna olmadığını öğrendik. Ayrıca 7 Şubat gecesi yapılan istifa açıklaması belli ki kendisi için sürpriz olmuş, o hareketi de bir emrivaki olarak algılamış. "Rıza vermedim, dinlemedi" noktasına gelmiş konu.
Tayyip Erdoğan, AK Parti siyasi hareketinin doğal lideridir. Bu siyasi hareket içinde alınacak kararlarda, yapılacak stratejik işlerde hareketin lideri olarak, 40 yıldır siyasetin içinde olan bir usta, bir büyük olarak onunla istişare etmek, görüş-öneri ve rızasını almak hem siyasi etik açısından hem de bizim gelenek görenek ve inançlarımız açısından gereklidir. Böyle bir beklenti Tayyip Erdoğan'ın en doğal hakkıdır. AK Parti siyasi hareketinde görev alan ve alacak olan herkes bu son olaydan ders çıkarmalıdır. Bu hareketin doğal liderini kıracak-üzecek hiçbir gelişmeyi bu millet tasvip etmez.
Ben Sayın Fidan'ın kendi liderini bilerek-isteyerek üzeceğine asla ihtimal vermem. Bu coğrafyada 5 yıl MİT gibi bir kurumun başında 7 düvelle savaşarak durabilmek çok yorucu bir iş. Hakan Fidan gerçekten yorulduğu için ayrılmıştır. Belki kendini iyi ifade edememiş olabilir. Bu süreçte bilmeden, farkında olmadan hata da yapmış olabilir. Büyüklere affetmek-eğitmek, doğruyu göstermek düşer. Hata olabilir ama kasıt yoktur, kötü niyet yoktur. Kimse buradan bir kriz beklemesin. Bu süreçte işin doğası gereği bu hatalar yapılacak ama üstesinden gelinip yola devam edilecek. Bu süreç hata-kırgınlık ve alınganlıkların bol olacağı bir süreçtir. Bu doğaldır. Çıkış noktasında kasıt yoksa, hinlik yoksa bunların hepsi inşallah aşılır.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın paralel yapı ile mücadele konusundaki hassasiyeti artarak devam ediyor. Mart veya nisan ayında konu tehdit olarak millî siyaset belgesine girdikten sonra paralelle mücadelenin daha da kolaylaşacağını söylüyor Cumhurbaşkanı. Paralel yapının dış ilişkilerimize büyük zararlar verdiğini ve bu açıdan bakıldığında PKK terör örgütünün verdiği zarardan daha etkili olduğunu söylüyor. Paralel yapı ile mücadele konusunda Başbakan'ın gösterdiği kararlılık ve hassasiyetten memnun.
Sayın Cumhurbaşkanı, başkanlık sistemi konusundaki kararlı duruşunu muhafaza ediyor. Seçimlerden önce bunun tartışılmasını ve yeni Türkiye için yapılacak yeni anayasanın ana omurgasını oluşturmasının gereğine işaret ediyor. Ekonomi ve demokrasinin atbaşı gideceği sistemin başkanlık sistemi olduğunu söylüyor. "Siyasi partiler 7 Haziran seçimlerinden önce seçim beyannamelerine yeni anayasa taahhüdünü koymalı ve bu yeni anayasa içinde başkanlık sistemi yer almalı" diyor Sayın Cumhurbaşkanı. "Bu seçim yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin oylanacağı bir seçim olmalı" diyor. Yeni Türkiye'nin önceliğinin yeni anayasa-başkanlık sistemi, çözüm süreci ve demokratikleşme adımları olmasının gereğine işaret ediyor...
Kolombiya'dan bugün ayrılıp Küba'ya geçiyoruz. 2012'den bu yana Türkiye-Kolombiya 3 aya kadar vizesiz seyahatlere imkân veriyor. 2014 yılında Kolombiya'dan ülkemize 23.500 turist gelmiş. Başkentte Simon Bolivar'ı ve Altın Müzesini gezme imkânı bulduk. İki ülke arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmasından sonra ticaret hacmi büyüyecektir. Petrol ve madencilik ile inşaat sektörü konusunda iş birliği imkânları mevcut. Latin Amerika pazarına girmek için Kolombiya bizim için önemli bir giriş kapısı olacaktır.
Yarın Küba'ya geçiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan iş adamlarımızla birlikte ihracata dayalı ekonomimiz için Latin Amerika'da yeni pazarlar yeni fırsatlar arıyor. Küba ile Türkiye arasında sorun yok. Uluslararası kurumlarda birbirlerini destekliyorlar. Küba'nın başkenti Havana'da 4 bin Müslüman yaşıyor. Bir ibadethane girişimi Suudi Arabistan'dan gelmiş ama bugüne kadar gerçekleşmemiş. Türkiye, Diyanet aracılığı ile Ortaköy Camii'nin benzerini, izin verilirse Havana'ya yapmak istiyor. Ülkemizde şu anda soğuk ve kar var. Bu coğrafyada ise sonbahar var. Kabına sığmayan Türkiye yeni pazarlar için yeni kapıları zorlayacak...