Besmele çekip başladık...
Milletvekili adaylığına başvurmak için memleketim Tokat'tayım. Kararımı ilk olarak Tokat ve ilçelerinde çalışan gazeteci meslektaşlarımla paylaştım. Onlardan müthiş bir enerji ve manevi destek aldım. Sağ olsunlar, beni gayet sıcak karşıladılar. Çalışmalar esnasında en büyük destekçim onlar olacak. Kasten yanlış yapmadığım sürece yanımda olacaklarından eminim. Milletvekilliği adaylığı için Tokat AK Parti İl Başkanlığı'na müracaatımı yaptım. Hayırlı ve mübarek olur inşallah. Hiç vakit kaybetmeden çalışmaya başladık. Tokat'taki STK'ları ve kanaat önderlerin ziyaret ettim. Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Vali Cevdet Can ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin beylerle görüştüm. Hepsi gerilmiş ok gibiler. Belediye Başkanı genç dinamik halkta ciddi karşılığı olan siyasette önemli noktalara gelebilecek kapasiteye sahip bir insan. Yerelde sorun yok. Eğer Tokat'tan seçilip merkeze gidecek olan temsilciler yerel yöneticilerle uyumlu çalışabilirlerse bu ilin mâkus talihi değişebilir. Bir gazeteci arkadaşımın deyimi ile buraya 'mıknatıs gibi çekici tutkal gibi yapıştırıcı-birleştirici' temsilciler lazım.
İlk gün karşılaştığım tablo ürküttü beni. Anadolu şehirlerinin çözüm bekleyen ciddi sorunları var. Aday olmak önemli değil önemli olan bu sorunlarla uğraşacak enerjiyi, gücü ve inancı taşıyabilmek. Aday listesine girsek de girmesek de 7 Haziran gününe kadar gece gündüz demeden çalışacağız.
Besmele çekip başladık işe. Eğer nasip olur da seçilirsek asıl o zaman zorluklar, sıkıntılar başlayacak. Çünkü dediğim gibi buralarda epey sorun, epey dert var. Marmara'nın, Ege'nin, Akdeniz'in hatta Güneydoğu Anadolu'nun birçok ilinin merkezi idareden aldığı desteğin Anadolu illerine de verilmesi gerekiyor. Yoksa bu illerde başlayan göç yüzünden büyükşehirler yaşanmaz hale gelecek. Göçü önlemenin ilk şartı bu coğrafyada yaşayanların iş ve aş imkanlarını artırmaktır...
Meclise getirilen iç güvenlik reformuna tepkileri anlamakta zorlanıyorum. Bizim polisimize Fransız ve İngiliz polisinin sahip olduğu yetkilerden daha fazla hangi yetki veriliyor? Kendinizi ifade etmek, sorunlarınıza dikkat çekmek için demokratik ve hukuki sınırları zorlamadan gösteri ve eylem yapacaksanız bu reformun size bir engeli yok. Ama demokratik hak arama kılıfı altında sokakları ateşe verecekseniz, camı çerçeveyi indirecekseniz, molotoflarla kamu araç ve binalarını yakacaksanız, çelik çekirdekli bilyeleri sapanlara koyup insanların kafasını gözünü kırmaya çalışacaksanız o zaman bu iç güvenlik reformuna karşı çıkın. Çünkü bu reformla bunları yapmanızın önü kesilecek. HDP'yi anlayabiliyorum. Hatta halktan sandıktan umudunu kesmiş olan-insanları isyana çağıran CHP'yi de anlayabiliyorum. Ama MHP'yi anlayamıyorum. Sayın Bahçeli neden karşı çıkar bu reforma? Var mı anlayan? Eğer HDP-Kandil-KCK çizgisi gerçekten çözümden yana olup silahı bırakıp siyaset yapacaklar ise bu reformun onlara ne zararı var? Ama onların derdi çözüm filan değil.