Ekonomide tek ses…

A -
A +
Geçtiğimiz hafta her platformda Türkiye ekonomisinin mevcut durumu, önümüzdeki aylarda karşılaşılması muhtemel problemler ve alınacak tedbirlerle Avrupa ve Amerika ekonomisindeki gelişmeler ile bize olabilecek etkileri tartışıldı. Önce Başbakan Davutoğlu ekonomi ile ilgili tüm önemli bürokratların, özerk kurum başkanlarının, bakanların katıldığı 9 saat süren bir zirve yaptı. Başbakan'ın âdeta bir orkestra şefi gibi yönettiği bu toplantıda herkes kendi penceresinden; hiçbir şey saklayıp gizlemeden, lafı eğip bükmeden konuya ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdi. Başbakan öyle bir ortam sağlamış ki herkes eteğindeki taşı dökmüş. Özellikle Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek detaylı sunumlar yapmışlar. Ekonomi ile ilgili bakanların her hafta yaptığı Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantılarına bundan böyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı gibi yatırımcı bakanların da katılması kararlaştırılmış. Başbakan'ın başkanlığında gerçekleştirilen bu toplantıda ekonomi ile ilgili tüm gelişmelerin kontrol altında yürüyeceği bir eylem planı ortaya çıkmış. Bu nedenle kimse kriz tellallarına itibar etmesin. Bu toplantıdan sonra Cumhurbaşkanının başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında ve Sayın Devlet Başkanının bir gün sonra Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile yaptığı toplantıda aynı konular tekrar masaya yatırılmış ve yapılacak işlerle ilgili ortak bir yol haritası belirlenmiş. Karşılıklı bilgi eksiklikleri, yanlış anlaşılmalar giderilmiş ve ekonomi yönetiminden tek ses çıkmaya başlamıştır.
Türk ekonomisinin büyüme ihtiyacı üzerinde herkes mutabık kalmış, büyüme için Türk ekonomisinin üretmesi, üretim için de faizlerin düşmesinin gerekliliği konusunda ortak bir kanaat oluşmuş. Ancak faiz düşüşünün enflasyonu tetiklememesi, doğrudan yabancı sermaye ihtiyacı ve Amerikan Merkez Bankası'nın faizle ilgili tutumunun dikkate alınması gerektiği yine herkesin ortak görüşü.
Kısa ve orta vadede izlenecek politikalar konusunda ekonomi yönetimi-Merkez Bankası-Başbakan ve halkın oyları ile seçilen Cumhurbaşkanı görüş birliği sağladılar. Kur-faiz-enflasyon tartışmalarından ekonomi yönetimi ile hükümet arasında veya hükümetle Köşk arasında kriz bekleyenler yine avucunu yaladı. Seyrettikleri ve kriz bekledikleri tartışmalardan ortak akılla oluşturulan ve istişare ile ortak karara dönüşen hayırlı bir eylem planı ortaya çıktı. Kimse AK Parti iktidarının en başarılı olduğu ekonomi alanında bir kriz beklemesin. Küresel ekonomik sorunların bize yansımaları sonucu oluşan sıkıntılar kontrol altında. Şu anda her türlü krizi yönetebilecek, kriz yönetme kapasitesi ve tecrübesi yüksek bir hükümet ve o hükümete bu anlamda güçlü iradesi ile destek veren halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı var.
Seçimler öncesinde muhalefet ve paralel yapı hükümetin en başarılı olduğu ekonomi alanında bir negatif algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu plan tutmaz. Bir yanda Neoconlar ve İsrail lobisi, bir yanda faiz lobisi uğraşıp duruyorlar. Bu çabalar boşuna.
Herkes hatalar yapabilir. Ekonomi yönetimi TÜSİAD'ın çok etkisinde de kalabilir. Ama kasıt yoktur. Bu nedenle 13 yıldır Türk ekonomisinin yönetiminde başarılı bir performans sergileyen insanlara farklı gözlerle bakmak ve onları üzecek-kıracak sözler sarf etmek doğru değil. Beğenelim beğenmeyelim bu arkadaşlar dünya çapında marka oldular.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.