Uyarıları dikkate alınmalı...

A -
A +

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında yaşanan tartışma hepimizi çok üzmüştür. Bu tartışma iyi olmamıştır, can sıkıcıdır. Bu, yeminli dava karşıtlarını sevindirmiştir. Aile içi meselelerin kamuoyu önünde ve basın üzerinden tartışılması hoş değildir. Bu gariban millet 9 seçim peş peşe her seçimde desteğini artırarak bu davanın temsilcilerini iktidara taşıdı. Duasıyla, çabasıyla ve oyları ile sizleri vekil, bakan, başbakan yardımcısı, meclis başkanı, belediye başkanı yaptı. Bu milleti üzmeye, kırmaya ve Kılıçdaroğlu gibileri sevindirmeye hakkınız yok. Dava adamlarının aralarında fikir ayrılıkları ve bakış açısı farklılıkları doğaldır. Ama davanın geleceği ve varlığı söz konusu olduğunda kan kusar ama basın önünde tartışmayıp 'kızılcık şerbeti içtik' diyebilmelidirler.
Seçime iki ay kala kamuoyu önünde böyle bir tartışmayı yapmak akıl işi değildir. 28 Şubat darbesinin baskısı ile keklik palazı gibi darmaduman edilmiş bir siyasi hareketi derleyip toplayıp çok kısa sürede iktidara taşıyan, o hareketi 14 yıldır başarıdan başarıya koşturan ve hepimizin çok şeyler borçlu olduğu bu hareketin siyasi liderini kamuoyu önünde basın üzerinden eleştirmek, kasıtlı olmasa bile açığa düşürmek hoş değil.

Dün Meclis'teki CHP grubunda Kemal Kılıçdaroğlu ağzı kulaklarında ve çok mutlu bir eda ile "Sayın Arınç, bizim dahi kullanamadığımız ifadeleri kullanarak Gökçek'i ağır bir biçimde suçlamıştır. Gökçek'in Ankara'yı parsel parsel sattığını söylüyorsun. Dürüst ve namuslu bir insansan bu yolsuzlukları bugüne kadar neden açıklamadın?" dedi. Buyurun buradan yakın. Böyle adamların ağzına sakız olmak, bu tipleri sevindirmek hoş mudur? Bu tartışma inançlı muhafazakâr, mütedeyyin insanları çok rahatsız etmiştir. Keşke hiç yaşanmasaydı. Melih Bey'in tartışmayı sürdürmeme kararı doğru bir karardır. Kimseye daha fazla malzeme vermeyin lütfen...

Diğer yandan çözüm sürecine ilişkin Sayın Cumhurbaşkanımızın uyarıları dikkate alınmalıdır. Çözüm süreci bir devlet politikasıdır ve MGK'da karara bağlanmıştır. Devlet Başkanı'nın devlet politikası haline gelen bir süreçle ilgili müdahalelerde bulunması, uyarı yapması en doğal hakkıdır. Ayrıca bu sorunun çözümü için 2008'de elini taşın altına koyup siyasi risk alan Sayın Erdoğan; hem PKK'yı hem HDP'yi iyi tanımaktadır. Onun "Verilen sözlerin defalarca çiğnendiği bir ortamda somut adımları görmeden daha ileriye gidemeyiz" uyarısı dikkate alınmalıdır. Çözüm süreci üzerinden başlayan tartışmalara son nokta kondu. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan'la baş başa görüşme yaparak tüm tereddüt ve yanlış anlaşılmalar giderildi.
Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasında zaman zaman sorunların çıkması normal. Ama bu dönemde Sayın Davutoğlu sorun çıktığında kısa süre içerisinde Sayın Cumhurbaşkanı ile bir araya gelip sorunları krize dönüşmeden çözebiliyor. Devlet Başkanı ve Hükümet arasında fitne çıkarma gayretleri hep olacaktır. Ama öncelikle bu hareketin siyasi lideri, sonra Sayın Başbakan ve sonra da bu davanın aksakalları buna izin vermemelidir. Allah korusun böyle bir kırgınlıktan önce millet, sonra da umudunu Türkiye'ye bağlamış olan Ümmet zarar görür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.