SEÇİME GİDERKEN DİKKAT...

A -
A +
31 Mart günü fırtına gibi geçti, baş döndüren bir gün yaşadık. Önce iyi bir açıklama geldi Sayın Başbakan'dan. Emekliye zam müjdesi hepimizi sevindirdi. Ardından ülkemizin genelinde yaşanan yaklaşık 2,5 saatlik elektrik kesintisi. Ardından mahkemenin tüm Balyoz sanıkları için beraat kararı verdiğini öğrendik. Bu da güzel bir haberdi. Ancak İstanbul Çağlayan Adliyesinden gelen haber ise hem üzücü hem de can sıkıcıydı. 'En iyi korunan yerlerden biri olan Adliye binasının 6'ncı katında Berkin Elvan soruşturmasına bakan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz odasında silahlı kişilerce rehin alındı' haberi şoke etti hepimizi.
Terör örgütü DHKP-C üyeleri olduğuna inandığımız bir grup silahlı terörist adliyeye silahları ile girip savcıyı odasında rehin almışlar. Bu akıl alacak bir olay değil. Ben bir basın mensubu olarak adliyeye gittiğimde X-Ray cihazlarından geçiyorum. Kemerimiz dahil tüm metal eşyalarımız-saatimiz-telefonumuz-gözlüğümüz cihazdan geçiriliyor. Buna rağmen cihaz uyarı verirse üstümüz-başımız didik didik aranıyor. Yani bırakın bu kapılardan adliyeye silahla girmeyi tırnak makası bile sokamazsınız.
Peki en iyi korunması gereken adliye binasına bu alçak herifler silahları nasıl soktular? En yaygın ihtimal silahların Baro kimliği olan avukatlarca sokulmuş olabileceği ihtimali. Çünkü adliye binalarının girişinde avukatlar baro kimliklerini gösterdiklerinde hiçbir arama ve kontrol işlemine tabi tutulmadan içeriye kabul ediyorlar. Hatırlayın o menfur Danıştay saldırısını. Avukat Alpaslan Aslan baro kimliğini kullanarak aranmadan Danıştay binasına girip üzerindeki silahla Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'i şehit etmiş, 4 üyeyi de yaralamıştı. Muhtemelen buna benzer bir yöntemle DHKP-C'li teröristler adliye binasına silah soktular. Bir hukuk adamının başına silah dayanmasını içine sindirebilen; bu yöntemi mücadelesi için mübah gören kafa avukat da olamaz, hukukçu da olamaz, medeni bir birey asla olamaz. Silahı-şiddeti bir yol-bir yöntem olarak kutsayan bir yaklaşım terördür-teröristtir. Berkin Elvan gibi yiten, kör kurşuna kurban giden her kişinin yakınları-yandaşları adaleti silahla-şiddetle aramaya kalkarsa bu ülke yaşanmaz hale gelir.
Batılı bazı ülkeler ile Esad'ın ve Esad'ı koruyan ülkelerin taşeronluğunu yapan terör örgütü DHKP-C bu tür olayları istismar etmek için fırsat kolluyor. Onların derdi Türkiye'yi zora sokmak. Huzur ve güven ortamını bozmak. Ağa babaları, patronları bunun için besliyor onları. Seçime yakın; bir yandan DHKP-C, bir yandan PKK ve KCK diğer yandan da seçim sandığına inancını yitirmiş aşırı marjinal gruplar Türkiye'yi karıştırmaya, sokakları ısıtmaya başlayacaklar. Bir de bunun üzerine paralel yapının kışkırtmalarını ve dezenformasyonunu ekleyelim. Varın gerisini siz düşünün. 
Alevi-Sünni çatışmalarını körüklemek için küresel aktörler tarafından taşeron olarak kullanılan DHKP-C aslında eskiden derin devletin sol ayağı olarak biliniyordu. Ama son yıllarda tamamen dışarıya hizmet vermeye başladı. Örgütün üst yönetimi Avrupa ülkelerinde yaşıyor. İstanbul'da etkinler. Suriye yönetimine yakınlar. Ülkesini seven Alevi vatandaşlarımızdan yeteri kadar destek görmedikleri için İstanbul dışında çok etkin olamıyorlar. Gezi olaylarını tahrik eden grupların başında geliyorlar. İyi takip edilmesi ve faaliyetlerinin mercek altına alınması gereken bir terör örgütü. Seçimlere yakın hepimiz uyanık olalım; bu tür provokasyonlara dikkat edelim. Millet iradesinin tecelli etmesine engel olmak, engel olamıyorsa da bu ortamı zorlaştırmak için ellerinden geleni yapacaklar. Polisimiz-askerimiz ve istihbarat birimlerimiz tetikte ve uyanık olmalı. Akşam düzenlenen operasyonda Savcı Kiraz ağır yaralı olarak kurtarıldı ise de hastanede şehid oldu. İki terörist ise ölü ele geçirildi. Ancak o silah veya silahlar oraya nasıl girdi? Bir daha girmemesi için ne yapılacak? Ben asıl bu sorunun cevabını merak ediyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.