Gezi makyajının arkasından terör çıktı

"Hayatı durdurun" çağrısı yapan Gezi zekâlılar; Savcı Kiraz'ın hayatını cinayetle-terörle durdurdunuz. Kin ektiniz, ölüm biçtiniz. Paralelcisi, Gezicisi ve DHKP'C'cisi bir olup bu cinayetin yol taşlarını döşediniz. Sokaklara eylem için çağırdığınız gençler ölüm makinesine dönüştü. Gençlerin kanı üzerinden siyaset ve sanat yapan pespaye herifler; gördünüz mü gençleri getirdiğiniz noktayı? Berkin Elvan'ı bir kez daha katlettiniz. Onun gerçek katillerini bulmaya çalışan yürekli bir savcıdan ne istediniz?

Gezi ruhu diye bir sosyoloji üretmeye kalktınız. Alevi gençleri kışkırtıp sokağa döktünüz. Tam da DHKP-C'ye ev sahipliği yapan Avrupa ülkelerinin istediği gibi. Kürtlerden umudunu kesen mikserler şimdi gözünü Alevi kardeşlerimize dikmişler. Alevi kardeşlerimizi kanlı bir oyunun içine çekmeye çalışıyorlar. PKK'nın silah bırakma aşamasına gelmiş olması ve Gezi kalkışmasının taban bulamaması birilerini delirtmişe benziyor. Yeni tuzaklar peşindeler. Gezi'ye katılan gençleri barikat kurup savaşmaya-direnmeye davet eden sanatçı-siyasetçi ve entelektüel bozuntularının ellerinde Mehmet Selim Kiraz'ın kanı var. Onlar katillerin suç ortağı. Mehmet Selim Kiraz'ı katledenleri katile dönüştüren sosyolojide sizin katkınız nedir? Şiddeti överek, şiddete alan açarak, şiddete tolerans tanıyarak suç işlediğinizin farkında mısınız?

Beğenmediğiniz ve nefret ettiğiniz bir iktidarı değiştirmek için çocuklardan katiller üretiyorsunuz, adalet dağıtan insanların katledilmesine vesile oluyorsunuz. Gezi ruhu ve sosyolojisi dediğiniz saçmalığın sizi ulaştırdığı sonuç bu işte.

Bu alçakça, hunharca cinayete karşı millî bir duruş ortaya konulamamış olması üzülmemiz gereken bir durumdur. Şehit savcının cenazesinde tüm siyasi parti liderleri tam tekmil yer almalıydı. Şehidi en az 1 milyon kişi yolcu etmeliydi. Halk teröre tepkisini ortaya koymalıydı. Vicdanı, ahlakı ve insanlık duygusu taşıyan her fert bu çirkin terör saldırısını amasız fakatsız, kıvırtmadan, açık seçik anlaşılır bir şekilde ve tonda lanetlemek durumundadır. Bunu yapamayan siyasetçi-sanatçı-gazeteci ve entelektüel bilerek ya da bilmeyerek teröre destek oluyordur, göz yumuyordur, müsamaha gösteriyordur. Bu da insanlık suçudur. CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan BDP'li Hasip Kaplan'a kadar birçok siyasetçinin manidar yaklaşımları vardı. Ana muhalefet partisi lideri şehit savcının cenaze törenine katılmadı.

Gençleri sokaklarda isyana, direnmeye davet eden "Ben de önünüzde yürüyeceğim" diyen Kılıçdaroğlu'nun DHKP-C terör örgütü hakkında samimi olarak ne düşündüğünü merak ediyorum. Demokratik yollardan iktidara gelemeyen, seçimlerde peş peşe yenilgiler alan ve 7 Haziran seçimlerinden de umutlu olmayan Kemal Bey'in sokaktan, Gezi ruhundan medet umar hale gelmesi çok tehlikeli bir durumdur. Kemal Bey durduğu noktayı acilen gözden geçirmelidir

Son olayda bazı medya gruplarının tavrı çok acıdır. Bünyelerinde kimleri, hangi sapık anlayışları barındıklarını gözden geçirmek durumundadırlar. Şehit savcımızın odasını silahla basıp terör örgütünün flamasını açarak onun önünde şov yapan eylemcilerin terörist olduğunu, terör örgütünün propagandasını yapmaya çalıştıklarını aklı başındaki hiç kimsenin bu çabaya alet olmaması gerektiğini bilemeyecek zekâ düzeyinde olan bir birey gazeteci olamaz. Haber vermek başka şeydir, terör örgütüne alet olmak ve onun propagandasına katkı vermek başka bir şeydir. Bazı basın mensuplarının, yazar-çizer takımının AK Parti ve Erdoğan nefreti-kini, onları sağlıklı düşünmekten ve normal davranışlar sergilemekten alıkoyuyor. Gözlerini öyle bir nefret bürümüş ki, neredeyse eli kanlı teröristi hak arayan bir eylemci olarak takdim edecekler. Yazık, kötü bir sınav verdiler. Berkin Elvan istismarı üzerinden DHKP-C'nin terör eylemini masumlaştırma çabaları şaşırttı hepimizi.

"Yargıdan umudunu kesenlerin kendi adaletini uygulamaya başlamasının sinyali" diye bir haber olabilir mi? Bunu yazan kafa, basın mensubu mu DHKP-C militanı mı?

Kimse kimseyi kandırmasın. Masum çevre eylemi diye başlatılan o Gezi projesinin makyajı döküldü, altından terör gerçeği çıktı. Maskeleriniz düştü.

Sevgili şehidimize yüce Allah'tan rahmet, eşi ve çocuklarına sabr-ı cemil diliyorum.