Listeler açıklanırken...

Bugün saat 17.00'ye kadar siyasi partiler milletvekili aday listelerini YSK'ya teslim edecekler. CHP ve MHP'nin hatta HDP'nin 7 Haziran listelerinden çok farklı liste sunması beklenmiyor. Bu partiler belki kaybettikleri illerde ufak tefek değişiklikler yapabilirler. Ama ben şahsen AK Parti milletvekili aday listesinde 7 Haziran'a göre önemli oranda değişiklik bekliyorum. Zira Başbakan Davutoğlu, "7 Haziran'daki 8-9 puanlık oy düşüşünün sebeplerini detaylı analiz ettik. Bu sebepleri ortadan kaldırarak 1 Kasım seçimlerine gideceğiz" diyordu. 

Bu mesajın ilk sinyali MYK ve MKYK listelerinin belirlenmesinde verildi. Şimdi ikinci sinyal milletvekili aday listesi ile verilecektir. 8-9 puanlık oy düşüşünü sadece aday listelerine bağlamak tabii ki doğru değil. Ancak aday listeleri de oy düşüşüne sebep olan birçok etkenden birisi. 

Malumunuz 7 Haziran'da ben de adaydım. Sahada; sokakta seçmenle yüz yüze gelen, teşkilatlarla kol kola çalışan vekil adaylarının liyakatinin seçmen tarafından benimsenmesinin önemli olduğuna şahit oldum. 

7 Haziran'da başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere aday listelerinde hatalar olduğunu sonradan fark ettik. Bölgesinden en yüksek oyu alacak, uygun aday yerine başka saiklerin de devreye girmesi ile 'biz listeye koyduk, olur' mantığı ile birçok aday vardı. Bir puanın-yarım puanının bile çok önemli hale geldiği 1 Kasım seçimi için aday listeleri en çok oyu alacak uygun adaylardan oluşacaktır. Ben böyle bir beklenti içerisindeyim. 

Geçen seçimde üç dönem kuralına takılanlardan AK Parti siyasi hareketinin başarısına önemli katkılar vermiş birçok ismin listelerde yer bulacağına inanıyorum. Geldiğimiz noktada artık kimsenin hısım-eş-dost-arkadaş, tanıdık, onun adamı-bunun adamı diyecek lüksü ve hali kalmamıştır. Kişilik yapısı-ahlakı ve liyakati uygun olmak kaydıyla sevseniz de sevmeseniz de; size yakın da olsa-uzak da olsa bölgesinde sevilen-sayılan ve en iyi sonucu alacak adayları listelere koymalısınız. 

Listeler ortaya çıktıktan sonra adaylık için müracaat eden ve listede yer bulamayanlar veya listede sıralamasını beğenmeyenler üzülmemeli ve herhangi bir tepki vermemeli. Eğer bir dava uğruna yola çıktılarsa listeye girmek veya girememek, uygun sırada olmak veya olamamak emin olun hiç önemli değil. Ben, 7 Haziran seçimlerinde bu duyguyu yaşayanlardanım. Memleketim Tokat'tan aday oldum-parti yetkili organları beni Ankara ikinci bölgeye kaydırdı. Hem de seçilmenin mümkün olamayacağı bir sıraya kondum. Ama emin olun seçilemeyeceğimi bile bile en az birinci sıradaki aday kadar çalıştım. Benim önümde yer alanların bir kısmından da fazla çalıştım. Hiç üzülmedim. Ben kendi inandığım davaya karşı sorumluluğumu yerine getirdim. Mahalle temsilcilerinin, ilçe-il-kadın-gençlik teşkilatlarının karşılıksız özverili çabalarını görünce daha çok motive oldum. Bu dönemde aday olmadım ama hem Ankara 2'nci bölgede hem de memleketim Tokat'ta çalışıp aday olan arkadaşlarıma yardım edeceğim. Bana, hiçbir makam mevki beklentisi olmadan bir dava neferi motivasyonu ile çalışmak belki de daha iyi gelecek. Onun için kimse liste nedeniyle üzülmesin-kırılmasın-kopuş yaşamasın. Bu siyasi hareket Türkiye'nin ve ümmetin geleceğidir. Buraya konulacak her tuğla çocuklarımızın ve ümmetin geleceğine temel oluşturacaktır.

1 Kasım seçiminin sonuçlarını partilerin yönetim kadroları ve milletvekili adayları  kadar etkileyecek faktörlerden biri de seçim beyannameleridir. AK Parti; HDP'ye MHP'ye kaptırdığı emanet oylarını geri almanın yollarını bulmalı ve bunu beyannamesine yansıtmalıdır. Bu seçim hem Türkiye için hem de AK Parti için çok önemli bir dönüm noktasıdır. Siyasi ve ekonomik istikrarın güven ve huzurun ne anlama geldiğini 7 Haziran'dan beri yaşadıklarımızla iliklerimize kadar hissettik. İster AK Parti ister CHP bu ülkeye tek başına iktidar lazım. Bu zor coğrafyada koalisyonlarla ilerlememiz mümkün değil. Eğer AK Parti gerçekten 7 Haziran'da milletin verdiği mesajları doğru okumuş ve bu mesajların gereğini yaparsa-tedbirlerini alırsa giden ödünç oylarının bir kısmını geri kazanacaktır.  Terörün tırmanması ve şehit cenazelerinin gelmesi  MHP'nin işine yarasa da  Sayın Bahçeli'nin uzlaşmaz tutumu MHP'ye birkaç puan oy kaybettirecektir. Yine terörün tırmanması Doğu ve Güneydoğu halkını canından bezdirmiştir. Eğer sandık güvenliği iyi sağlanırsa  AK Parti'den HDP'ye giden  ödünç oyların bir kısmı geri dönecektir. 1 Kasım seçimlerinde hem AK Parti  hem de CHP oylarını arttıracaktır.

1 Kasım tarihine kadar ekonomi ve terörle ilgili gelişmeler seçim sonuçlarını en çok etkileyecek temel parametrelerdir. Ama beklentim AK Parti'nin tek başına iktidar olmasıdır. Listeler bugün belli oluyor. Haydi bismillah deyip koşmaya-tırmalamaya-terlemeye başlayalım...