Başkanlık sistemini neden istemiyorlar?

A -
A +
Sur’da kahpe terörün kurşunlarına hedef olup şehit düşen Uzman Çavuş Nuh Özdemir’in Ordu’daki baba evinin fotoğrafları basına yansıdı. Evin derme çatma görüntüsünden çok rahatsız olan Başbakan Davutoğlu, ‘derhal yenilenmesi’ için talimat vermiş. Şehit ailesine karşı gösterdiği duyarlılığa şapka çıkarıyorum. Ancak ben Anadolu’nun birçok köyünde benzer birçok ev gördüm.  Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan valilik ve kaymakamlıklara ödenek gönderiliyor. Onlar da kimsesiz ve evsiz-barksız insanlar için bu kaynakla evler yaptırıyorlar. Bu ödeneğin miktarını ivedi biçimde en az on kat artırmak lazım. Veya TOKİ’nin sosyal konut projelerini köylere de yaymak gerekiyor.

         ***

Başbakan Davutoğlu; muhalefet liderleri ile görüşmelerini tamamladı. Yeni anayasa, iç tüzük değişikliği ve AB reformları konusunda üç partinin anlaştığını açıkladı. Yaptığı istişarelerin sonuçlarını Meclis Başkanı ile paylaştı. Şimdi top Meclis Başkanı’nda. Meclis Başkanı yeni anayasa hazırlığı için Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu oluşturacak. Her konuda uzlaşan üç parti bir tek başkanlık sistemi konusunda uzlaşamamışlar. AK Parti yeni anayasada sistemin başkanlık sistemi olması ve anayasanın bu sisteme göre hazırlanmasını istiyor. Muhalefet partileri ise ısrarla başkanlık sistemine karşı çıkıyor. Başkanlık sistemine karşı çıkan bizim solcuların bir kısmı Atatürk’ün de başkanlık sistemine karşı olduğunu gazetelerinde çarşaf çarşaf yayınlıyor. Öncelikle Atatürk’ün karşı olduğu şey başkanlık değil diktatörlük. Bu ülkede 90 yıldır Atatürk’ün arkasına saklanarak, onu kendinize siper ederek bu millete bir sürü yalan söylediniz, onun adını kullanarak millete eziyet ettiniz. Yeter artık, vazgeçin bu eski huyunuzdan! Diyelim ki iddianız doğru. 1930’lardaki Türkiye ile bugünkü Türkiye aynı Türkiye mi? O günün şartları ile bugünün şartları aynı mı?

Gerçekte başkanlık sistemine karşı çıkmanızın iki sebebi var. İlk neden Tayyip Erdoğan takıntınız ve korkunuz. İkinci sebep başkanlık sisteminde sizin dünyanızdan, sizin mahallenizden birinin başkan olmasının âdeta imkânsız bulunması. Türkiye, başkanlık sistemine geçerse iki partili sistem gelecek. Muhafazakâr demokrat çizgideki parti toplumunun en az yüzde 60-70’inin oyunu alacağı için sol çizgideki bir partinin başkan çıkarması ise âdeta imkânsız hâle gelecek. HDP ve MHP gibi ufak partiler kaybolacak. Beyefendiler koltuklarını kaybedecekleri için şiddetle başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar. 

         ***

Ben inanıyorum ki toplumun en az yüzde 60’ı mevcut sistemden memnun değil ve değişmesini istiyor. Daha önceki teklifimi Sayın Meclis Başkanı’na öneri olarak tekrar sunuyorum. Uzlaşma Komisyonu’nu oluşturun, komisyon maksimum 4 ay içinde iki ayrı anayasa taslağı hazırlasın. Parlamenter ve başkanlık sistemlerini esas alan bu iki taslağı referandumla millete sunun. Millet hangi seçeneği isterse o sistemle yeni anayasayı hayata geçirin.

Tartışmaya, gerginliğe, kavgaya gerek yok. Madem uzlaşamıyorsanız millete gidin, kararı 4 partinin lideri değil, millet versin. Tek çözüm budur. Yoksa yeni girişim 6 ay daha vakit kaybetmekten başka bir işe yaramaz.

         ***

HDP yalpalamaya, küresel aktörlerin telkinlerine göre hareket etmeye devam ediyor. Önce Washington’a sonra Moskova’ya giden Demirtaş aldığı telkinlere uyarak özyönetim-özerklik lafları etmeye başladı. Demokratik siyasetle, KCK-PKK terörü arasında bir tercih yapması beklenen HDP tercihini terörden-şiddetten yana yaptı. HDP’li vekiller ve HDP’li belediyeler kamu kaynakları dahil her türlü imkânı kullanarak devlete silahla karşı çıkan ve meydan okuyan teröristleri desteklemektedirler. Hiçbir egemen devlet silahlı isyana kalkışanlara boyun eğmez. Teröre destek veren, şiddeti öven kim olursa olsun hesabını vermek durumundadır. HDP’li yetkililer akıllarını ve vicdanlarını kimlere ipotek etmişlerse bir an önce o ipotekten kurtulup kendi vicdanlarını dinlemelidirler. HDP’liler şiddet ve terörle aralarına mesafe koymadıkları sürece siyasi gelecekleri karanlık olacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.