Erdoğan muhaliflerinin yeni limanı…
24 Ocak 2016 02:00
Geçen hafta âdeta bir yaprak dökümü yaşadık. Dün değerli kardeşim Rüçhan Uncuoğlu abiyi genç yaşında uğurladık. İhlas Vakfı kurucularından Adnan Uncuoğlu Bey’in oğlu, bizim yakın dostumuz ve arkadaşımız Rüçhan, gencecik yaşta aramızdan ayrıldı. İhlas camiası olarak üzgünüz, başımız sağ olsun. Rabbim ailesine, annesi ve babasına, evlatlarına sabr-ı cemil versin. İnşallah mekânı cennet olsun. İyi bir vatandaş, iyi bir Müslüman ve iyi bir abi olduğuna şahidim...
Dün değerli iş adamımız Nihat Özdemir Bey’in eşinin vefatını da üzüntüyle öğrendik. Başı sağ olsun, Nihat Bey’e ve çocuklarına Allah sabır versin...
Bugün de belki de Koç Ailesi’nin en çok sevdiğim ve takdir ettiğim üyesi, değerli iş adamı Mustafa Koç’u yolcu edeceğiz. Allah rahmet eylesin, Koç Grubu’nun başı sağ olsun... Mustafa Koç; zeki, çalışkan on binlerce insana ekmek, aş ve iş sağlayan, küresel çapta bir iş insanımızdı. Ünlü Billderberg toplantılarına katılabilmenin yolu rahmetliden geçerdi. Mekânı cennet olsun...
Tüm bu acıların üstüne bir de ulaşan şehit haberlerini ekleyince zemherinin bize iyi gelmediğini anlarsınız...
***
Sayın Başbakan’ın geçen hafta içinde gerçekleştirdiği İngiltere ve Almanya gezilerinin perde arkasından aldığımız bilgiler, bu ziyaretlerin son derece önemli sonuçlarının olacağını gösteriyor. Temaslardan özellikle terörle ortak mücadele ile mültecilerin yükünün paylaşımı ve 2016’da vizesiz Avrupa konularında önemli mesafelerin alındığı görülüyor. Hatta 2016 yılında Kıbrıs sorunu çözülürse Türkiye’nin AB üyelik sürecinin de çok hızlanacağı anlaşılıyor. Türkiye, içerideki PKK belasını yoluna koyarsa önünde müthiş fırsat pencereleri var...
***
Güvenlik güçlerimizin çocuk katilleri ile mücadelesi ise sahada devam ediyor. PKK, meskûn mahallerde sivilleri-masum insanları kendine kalkan yapıyor. Güvenlik güçleri de sivillerin zarar görmemesi için sabırlı davranıyor. İnce eleyip sık dokuyor. Her şey vatandaşın zarar görmemesi için yavaş ilerliyor. Bu ahlaksızların tamamı oralardan sökülüp atıldıktan sonra devlet tüm imkânlarını seferber edip vatandaşın yaralarını saracak.
Bu arada bölgede yaşayan halk, kazdığı hendekler ve okullar dahil yaptığı saldırılarla PKK terör örgütünün gerçek yüzünü yakından görme imkânı buldu. Halk bu pespaye heriflerden nefret eder hâle geldi. Hem HDP’nin hem de PKK’nın halk desteğinde ciddi düşüş var. Son olaylarla birlikte halkın PKK’nın gerçek yüzünü bir kez daha görmesi, kolluk kuvvetlerinin operasyonları sonucu örgütün baskı ve korkusunun kalkacak olması bu düşüşü daha da hızlandıracaktır inşallah...
***
ABD Başkan Yardımcısının İstanbul temasları basına yansıdı. Amerikan elçileri ve ABD’li siyasetçiler Türkiye’nin yaralarını kaşıma konusunda uzmandırlar. Sayın Biden; PKK’ya destek veren bildiriyi imzalayan akademisyenlerden tutun da basın ve ifade özgürlüğüne kadar epey nutuk çekmiş ve bize tavsiyelerde bulunmuş. Keşke birileri Sayın Başkan Yardımcısına Wikileaks belgelerini yayınlayanlara Amerikalıların neler yaptığını bir hatırlatsaydı. Terörü-şiddeti düşünce olarak bile olsa övmek-kutsamak-yanında durmak ifade özgürlüğü müdür? Basın ve ifade özgürlüğüne sonuna kadar evet. Fakat bu özgürlükler sınırsız olamaz. Terör ve şiddetin övülmesi-normal bir olay gibi sunulması-destek görmesi bu sınırları zorlar.
Amerikan Başkan Yardımcısı, PKK sorunu ile ilgili olarak her partiden bölge vekilleri ile görüşmüş. O vekiller oraya niye gitti, onları kim gönderdi bilmiyorum. Ama bu toplantıyı doğru bulmuyorum. Sayın Biden’le konuşacaklarına oturup sorunu Meclis’te kendi aralarında konuşup çözsünler. ABD, PKK’yı gerçekten terör örgütü kabul edip bitmesini istiyorsa bugün Sur’da PKK ile birlikte güvenlik güçlerimize kurşun sıkan PYD ile ilişkisini kessin, onlara yardım etmeyi bıraksın.
Büyük devletlerin gerçek derdi bu sorunu çözmek değil. Amaç müdahil olup sorunu kendi çıkarları için kullanmak. Tayyip Erdoğan muhaliflerinin yeni limanı ABD Büyükelçiliği. Kim ne bekliyor ve ne istiyorsa bu ülkeden beklesin. Daha dün ‘Emperyalist Amerika’ suçlamasıyla yerden yere vurduğu okyanus ötesinden değil.
Dün değerli iş adamımız Nihat Özdemir Bey’in eşinin vefatını da üzüntüyle öğrendik. Başı sağ olsun, Nihat Bey’e ve çocuklarına Allah sabır versin...
Bugün de belki de Koç Ailesi’nin en çok sevdiğim ve takdir ettiğim üyesi, değerli iş adamı Mustafa Koç’u yolcu edeceğiz. Allah rahmet eylesin, Koç Grubu’nun başı sağ olsun... Mustafa Koç; zeki, çalışkan on binlerce insana ekmek, aş ve iş sağlayan, küresel çapta bir iş insanımızdı. Ünlü Billderberg toplantılarına katılabilmenin yolu rahmetliden geçerdi. Mekânı cennet olsun...
Tüm bu acıların üstüne bir de ulaşan şehit haberlerini ekleyince zemherinin bize iyi gelmediğini anlarsınız...
***
Sayın Başbakan’ın geçen hafta içinde gerçekleştirdiği İngiltere ve Almanya gezilerinin perde arkasından aldığımız bilgiler, bu ziyaretlerin son derece önemli sonuçlarının olacağını gösteriyor. Temaslardan özellikle terörle ortak mücadele ile mültecilerin yükünün paylaşımı ve 2016’da vizesiz Avrupa konularında önemli mesafelerin alındığı görülüyor. Hatta 2016 yılında Kıbrıs sorunu çözülürse Türkiye’nin AB üyelik sürecinin de çok hızlanacağı anlaşılıyor. Türkiye, içerideki PKK belasını yoluna koyarsa önünde müthiş fırsat pencereleri var...
***
Güvenlik güçlerimizin çocuk katilleri ile mücadelesi ise sahada devam ediyor. PKK, meskûn mahallerde sivilleri-masum insanları kendine kalkan yapıyor. Güvenlik güçleri de sivillerin zarar görmemesi için sabırlı davranıyor. İnce eleyip sık dokuyor. Her şey vatandaşın zarar görmemesi için yavaş ilerliyor. Bu ahlaksızların tamamı oralardan sökülüp atıldıktan sonra devlet tüm imkânlarını seferber edip vatandaşın yaralarını saracak.
Bu arada bölgede yaşayan halk, kazdığı hendekler ve okullar dahil yaptığı saldırılarla PKK terör örgütünün gerçek yüzünü yakından görme imkânı buldu. Halk bu pespaye heriflerden nefret eder hâle geldi. Hem HDP’nin hem de PKK’nın halk desteğinde ciddi düşüş var. Son olaylarla birlikte halkın PKK’nın gerçek yüzünü bir kez daha görmesi, kolluk kuvvetlerinin operasyonları sonucu örgütün baskı ve korkusunun kalkacak olması bu düşüşü daha da hızlandıracaktır inşallah...
***
ABD Başkan Yardımcısının İstanbul temasları basına yansıdı. Amerikan elçileri ve ABD’li siyasetçiler Türkiye’nin yaralarını kaşıma konusunda uzmandırlar. Sayın Biden; PKK’ya destek veren bildiriyi imzalayan akademisyenlerden tutun da basın ve ifade özgürlüğüne kadar epey nutuk çekmiş ve bize tavsiyelerde bulunmuş. Keşke birileri Sayın Başkan Yardımcısına Wikileaks belgelerini yayınlayanlara Amerikalıların neler yaptığını bir hatırlatsaydı. Terörü-şiddeti düşünce olarak bile olsa övmek-kutsamak-yanında durmak ifade özgürlüğü müdür? Basın ve ifade özgürlüğüne sonuna kadar evet. Fakat bu özgürlükler sınırsız olamaz. Terör ve şiddetin övülmesi-normal bir olay gibi sunulması-destek görmesi bu sınırları zorlar.
Amerikan Başkan Yardımcısı, PKK sorunu ile ilgili olarak her partiden bölge vekilleri ile görüşmüş. O vekiller oraya niye gitti, onları kim gönderdi bilmiyorum. Ama bu toplantıyı doğru bulmuyorum. Sayın Biden’le konuşacaklarına oturup sorunu Meclis’te kendi aralarında konuşup çözsünler. ABD, PKK’yı gerçekten terör örgütü kabul edip bitmesini istiyorsa bugün Sur’da PKK ile birlikte güvenlik güçlerimize kurşun sıkan PYD ile ilişkisini kessin, onlara yardım etmeyi bıraksın.
Büyük devletlerin gerçek derdi bu sorunu çözmek değil. Amaç müdahil olup sorunu kendi çıkarları için kullanmak. Tayyip Erdoğan muhaliflerinin yeni limanı ABD Büyükelçiliği. Kim ne bekliyor ve ne istiyorsa bu ülkeden beklesin. Daha dün ‘Emperyalist Amerika’ suçlamasıyla yerden yere vurduğu okyanus ötesinden değil.