Başkanlığa millet karar verir

A -
A +

Diyarbakır Sur’da PKK’lı teröristlerle girilen çatışmada 5 dağ gibi vatan evladını şehit verdik. Aynı gün Cizre ve Sur’daki operasyonlarda 20 terörist etkisiz hâle getirildi. Şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil diliyorum. Türkiye’nin başı sağolsun.


Daha önce de yazmıştım, bu defa bu iş yarım bırakılmayacak. Belki daha da şehitler vereceğiz. Belki PKK’nın yardımına koşacak başka örgüt ve istihbarat servislerinin saldırılarına maruz kalacağız. Ama bu defa geri adım atılmayacak. Bu kez kimse devleti kandıramayacak. Bu ülkenin her noktasında bayrağımızın özgürce dalgalanması ve bağımsız özgür bir devlet olarak ayakta kalmamız için bugüne kadar çok şehit verdik. Belki vermeye devam edeceğiz. Sur’u, Cizre’yi, Silopi’yi bölge insanı açısından yaşanmaz hâle getirenler hesap verecek. Asıl canımızı yakan; meşru siyaseti tercih edenlerin âdeta siyasetin namusunu kirleterek terör örgütüne yardım etmeleri, onları himaye etmeleri ve korumalarıdır. HDP’nin ve HDP’li siyasetçilerin yaptıkları hem kendileri için hem de onlara oy veren kitleler için siyasi intihardır. Onlar ezilen, göç etmek zorunda kalan, eğitim-sağlık ve belediye hizmetlerinden yoksun kalan halkın yanında yer alacaklarına, bölge halkına bu cehennemi yaşatan PKK’nın yanında yer alıyorlar. Hele hele bazı CHP’li vekillerin de bu koroya katılması insanı çileden çıkarıyor. Sur’da inceleme yapan CHP heyeti, PKK’nın bu ilçeyi ne hâle getirdiğini görmezden geldi. Heyet skandal bir değerlendirme yaptı. Kendi vatandaşının can ve mal güvenliğini korumak için teröristlere karşı yapılan operasyonları ‘katliam’ olarak nitelendirdiler.

Bölgeye yabancı gözlemci çağrılmasını önerdiler. Bu mudur Atatürk’ün kurduğu CHP? Yazıklar olsun. HDP kongresinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan PKK marşı çalınırken ayağa kalkıp saygı duruşuna geçmiş. Ne yapıyorsunuz beyler? Bu hareketler, bu açıklamalar bu millete ve terörle mücadele eden insanlarımıza PKK kurşunundan daha ağır geliyor, daha çok acı veriyor. Sayın Kılıçdaroğlu bunların hesabını sormalıdır. Yoksa CHP tabanı bu hesabı ona günü gelince sorar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllardır her ortamda Başkanlık sisteminin Türkiye için en ideal sistem olduğunu savuna geldi. Yani bu görüşü Cumhurbaşkanı seçildikten sonra değil önceden de dile getirdi. Parlamenter sistemin işlemediğini, sorunlar ürettiğini söyledi. Bugün de aynı düşünceleri dile getiriyor ve bu konunun toplumun her kesiminde tartışılması-konuşulmasını istiyor. Birileri çıkıp, “Başkanlık sistemi asla kabul edilemez. Bunun tartışılmasına-konuşulmasına bile tahammülümüz yok” diyorsa bu düşünce-bu talep arızalıdır, antidemokratiktir. “Bu ülke parlamenter sistemle mi devam etsin yoksa Başkanlık sistemine mi geçsin?” kararını üç muhalefet partisinin lideri mi verecek? Tabii ki hayır. Bu, millete ait bir tasarruftur. Bunun tartışılmasını, konuşulmasını engellemeye çalışanlar millet iradesinden korkuyorlar. Ama korkunun ecele faydası yok. Sayın Cumhurbaşkanı yeni anayasa ve başkanlık sisteminin tanıtımı için sahaya indi. 290 STK’nın desteği ile Türkiye Anayasa Platformu dün yeni anayasa ve başkanlık sistemi ile ilgili toplantı düzenledi. Sayın Cumhurbaşkanı bu toplantıda bu tartışmanın startını verdi. Türk tipi Başkanlıktan ve halk oylamasından bahsetti. Bu toplantılar 81 ilde yapılacak. Birçoğuna Sayın Cumhurbaşkanı katılacak. Yani, yeni anayasa ihtiyacı ve Başkanlık sistemi 81 ilde tartışılıp konuşulacak. Arama konferansları ile halk bilgilendirilecek. Sonra halk ne karar verirse o olacak. Daha önce de yazmıştım HDP ve MHP liderleri başkanlık sistemine, koltuklarını kaybedecekleri için karşı çıkıyorlar. CHP’yi anlamak da mümkün. Onlar da solun başkan çıkaramayacağına inandıkları için muhalifler. Bakalım millet ne diyecek?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.