G20 iyi bir fırsat oldu

A -
A +

G20 zirvesi programının en yoğun olduğu gün pazar günüydü. Aile fotoğrafından açılış konuşmasına, liderlere toplu yemek dahil oturumların en yoğun günüydü. Türkiye açısından bugünün ayrı bir önemi vardı. Bir yandan uzun süredir mülteci konusu; vizelerin kaldırılması ve 15 Temmuz darbe girişimine karşı açık ve net bir tavır koymadıkları için kırgınlık yaşadığımız AB’nin lokomotifi olan Almanya’nın Başbakanı Merkel ile görüşme, öte yandan model ortağımız-müttefikimiz olmasına rağmen darbenin başı Gülen’i topraklarında tutan, ayrıca Suriye’nin kuzeyine yerleşip terör koridoru-PKK devleti kurmaya çalışan YPG’yi DAEŞ’le mücadele bahanesiyle koruyup kollayan ve dolaylı olarak PKK’nın işlediği cinayetlere göz yuman ABD’nin Başkanı Obama ile görüşme.
Bir önceki gün çok başarılı geçtiğini düşündüğüm Çin Devlet Başkanı ve Rusya lideri Putin’le görüşmeyi de hesaba katarsak, Sayın Cumhurbaşkanı 15 Temmuz darbe girişiminden ve Fırat’ın batısına geçen YPG’yi durdurup Fırat’ın doğusuna göndermek ve güvenliğimizi tehdit eden DAEŞ’i sınırlarımızdan uzaklaştırmak için Suriye’de gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı harekatından hemen sonra hem AB’ye hem ABD’ye derdini-ne düşündüğünü ve ne yapacağını birinci ağızdan açık-seçik bir şekilde anlatma imkânı buldu.
G20 Liderler Zirvesinin hemen öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otelde gerçekleşen Erdoğan-Merkel görüşmesinin başlıkları; 15 Temmuz darbe girişimi, Fırat Kalkanı operasyonu, Suriye’de DAEŞ ve diğer terör örgütleri ile etkili mücadele, sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridoru konusu, vize ve Geri Kabul Anlaşması konuları oldu. Merkel darbe girişimini kınadı. Fırat Kalkanı operasyonu kendisine anlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan çok net ve açık bir biçimde hem Sayın Putin’e, hem Sayın Merkel’e hem de Sayın Obama’ya; “Terörün iyisi-kötüsü yoktur. Hepsi aynıdır. Güney sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşturulmasına izin vermeyeceğiz. Gerek DAEŞ gerekse diğer terör örgütleri ile hem ulusal güvenliğimizi sağlamak hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz” cümlelerini en kararlı ve en anlaşılır biçimde ve tonda aktardı. Merkel, Türkiye’nin terörle mücadelesini desteklediklerini belirterek Suriye’de ki harekâta açık bir destek verdi. Vize muafiyeti ve Geri Kabul Anlaşmasının eş zamanlı olarak yürürlüğe konmasını sağlamaya yönelik çalışmaların sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar. Almanya cephesinde durum bu.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk kez karşı karşıya gelen Obama ve Erdoğan’ın görüşmesinde; 15 Temmuz darbe girişimi ve Gülen’in iadesi konusu, Suriye’nin kuzeyinde YPG’nin Fırat’ın batısına geçmemesi konusunda verilen sözlerin tutulmaması ve bugünkü reel durum; terör koridoru konusu, DAEŞ ve YPG’nin durumu ve bu iki terör örgütü ile mücadele konuları masaya yatırıldı. Türkiye birinci ağızdan iki konuyu Başkan Obama’ya çok net bir şekilde iletti. Birinci konu parlamentomuzu bombalattıran o terörist başının derhal süreçler hızlandırılarak iadesinin sağlanması. İkinci konu YPG-PKK iş birliği ile Türkiye’nin ulusal güvenliğine yapılan saldırılar, DAEŞ’le mücadele bahanesiyle YPG’nin Suriye’nin kuzeyinde PKK koridoru oluşturma çabasına ve hiçbir şekilde PKK’ya destek vermemesinin müttefikimiz ABD tarafından sağlanması. Başkan Obama’ya açık bir şekilde; “YPG Fırat’ın doğusuna çekilsin, koridora izin yok. YPG, ABD’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’ya destek vermesin, eğer bunları yapıyorsa ABD tedbir alsın, engellesin veya destek vermesin.”
Başkan Obama darbe girişimini kınıyor. Daha çok DAEŞ’le mücadeleden bahsediyor. YPG konusuna girmiyor. Başkanlık koltuğunda az bir süresi de kalmış olsa Obama umarım giderayak kördüğüm hâline getirdiği Suriye sorununa çözüm arar ve DAEŞ’le mücadele edecek kara gücü ile YPG’ye bağımlı olmadıklarını fark eder. ABD, YPG’yi Fırat’ın Doğu’suna tamamen çeker ve PKK’ya destek vermesini engellerse, diğer alan ve bölgelerde Türkiye destekli ÖSO da DAEŞ’le mücadele edecektir.
G20 Zirvesi sayesinde tüm küresel aktörlere FETÖ’yü, 15 Temmuz’u, YPG-DAEŞ’i, terör koridorunu, Fırat Kalkanı harekâtını ve PKK-PYD iş birliği ile Suriye’nin toprak bütünlüğünün önemini birinci ağızdan yüz yüze anlatma imkânı bulundu. Bu başlıkların tamamı daha da detaylandırılarak 17 Eylül’de BM Zirvesine taşınacak. Sayın Cumhurbaşkanı BM Zirvesine katılan tüm liderlere bu konudaki politikalarımızı aktaracak. G20 ve BM toplantısı Türkiye’nin kendi tezlerini anlatması için harika birer fırsat oldu, olacak... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.