Çözüm, Yenikapı ruhunun muhafazası

A -
A +
15 Temmuz darbe girişiminde çuvallayıp rezil olan "üst akıl" bir türlü pes etmiyor. Yeni oyunlar tezgâhlama hevesini sürdürüyor. Türkiye’yi esir almak için Gezi’den Kobani gösterilerine 17-25 Aralık komplosundan MİT tırları operasyonuna, özyönetim kalkışmasından 15 Temmuz darbe girişimine kadar türlü türlü yöntemi deneyen irade, 15 Temmuz’da Türk Milletinden beklemediği müthiş bir tokat yedi. Âdeta darmaduman oldu. Ama inatla Türkiye’yi dizleri üzerinde çökertme planlarından vazgeçmiyorlar. ‘Her seferinde daha beter yenildik’ deyip kenara çekilmiyorlar, pes etmiyorlar.
            ***
Taşeronluklarını yapan terör örgütlerini ve onların siyasi uzantılarını kullanarak her gün birkaç yere saldırıyorlar. Nitekim PKK terör örgütünün Mardin ve Şırnak’taki hain saldırılarında 10 şehit verdik. Öte yandan bu örgütün siyasi uzantısı olan HDP Eş Başkanı Demirtaş bir yandan Kürt vatandaşlarımızı ayaklanmaya davet ediyor bir yandan da Avrupa’da siyasi destek arıyor. AP’yi ziyaret eden Demirtaş, “Çözüm süreci ile ilgili AP resmî inisiyatifler geliştirebilir” diyor. Yani AP’den Türkiye’yi baskı altına alacak siyasi kararlar çıkarmanın peşinde. AP’den yakında Türkiye’yi baskı altına alacak bir karar çıkarsa şaşırmayın. Mesela ‘OHAL’i derhal kaldırın’ derler ise “Bu da nereden çıktı” diye sormayın.
            ***
PKK ile PYD’nin aynı şey olduğunu bildikleri hâlde onlara hâlâ silah ve mühimmat yardımı yapan müttefikimiz ABD’nin bir kanadı bu üst aklın içinde.
15 Temmuz’da milletimizden darbe yiyen cuntacılar tekrar toparlanmaya çalışıyorlar. Bu toparlanma belirtileri daha çok yurt dışında net görülüyor. Tekrar saldırıya geçiyorlar. Öncelikli hedefleri Türkiye ekonomisini çökerterek, buna paralel olarak terör saldırıları ile Türkiye’deki huzur ve güven ortamını bozmak. Daha sonra da Türkiye ile ilgili birtakım siyasi kararlar aldırıp ülkemizi köşeye sıkıştırmak. Bunu başarırlarsa, Türkiye içine kapanacak, kendi iç dertleri ile uğraşacak. Bu sayede Türkiye, Suriye ve Irak’ta olup bitene müdahale edemeyecek. Akıllarınca Türkiye’de bir iç savaş ve ekonomik kriz olursa Türkiye’yi yönetenler üst aklın her isteğine ‘evet’ demek zorunda kalacak. Türkiye söz dinleyen; uslu, söyleneni aynen yapan makul bir müttefik hâline gelecek.
            ***
Türkiye’nin makroekonomik göstergeleri gayet iyi durumdayken kredi derecelendirme kuruluşu Moody's’in kredi notunu düşürmesini hiç kimse ekonomik gerekçelerle açıklayamıyor. Yurt dışı kaynaklı bir siyasi karar ve 15 Temmuz hain girişiminin bir artçısı olarak yorumlamak gerekiyor. Japon derecelendirme kuruluşu JCR Türkiye’yi yatırım yapabilir ülke olarak görüyor. Kısacası üst akıl; ‘Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor’ algısı oluşturmak için her şeyi yapıyor. Moody's’in kararına piyasalar gülüp geçti. Ama üst akıldan talimat alan para ile karar veren bu kurum Türkiye’ye kötülük yapmak için ısrarını devam ettiriyor. Şimdi de bazı kuruluşlarımızın kredi notlarını düşürmüş. 6 bankamızın teminatlı tahvil notlarını indirmiş. Yani kötülük yapmakta, zarar vermekte ısrarcı. Ama nafile…
Yatırımcılar Moody's’in para ile verdiği nota değil ekonomik göstergelere bakıyor. Sayın Şimşek’in dediği gibi Moody's’e tükürdüğünü yalatmak için ekonomik yapısal reformları hızlandırmamız ve mali disiplini ısrarla korumamız gerekiyor. Bunları yaparsak “it ürür kervan yürür” inşallah. Sürdürülebilir bir büyüme yakalamamız için yapısal reformları cesaretle gerçekleştirmeliyiz.
            ***
Bir yandan PKK-PYD; bir yandan DAEŞ, öte yandan DHKP-C, bir yandan da ülkemize yurt dışında tuzaklar kurmaya çalışan FETÖ ve HDP. Dört bir koldan saldırıyorlar.
Rabbime şükürler olsun ki Türkiye ve milletimiz hepsinin hakkından geliyor. Türkiye düşmanları koalisyonu ile baş etmenin ön şartı Yenikapı ruhunun muhafazasıdır. Eğer biz Yenikapı ruhunu her alanda yaşatırsak 7 düvelle baş ederiz.                                ***
Ama korkarım ki o ruhu muhafaza etmekte sorunlarımız var. Ana muhalefet partisi CHP yan çizmeye başladı. CHP tarihî sorumluluğundan kaçmamalı. Son terör saldırısından sonra CHP Lideri Kılıçdaroğlu; hükümete, “Ne istiyorsanız yapalım. Dursun artık yeter” demiş. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu bu çağrısında samimi ise yapacağı tek şey var. Yenikapı ruhunu devam ettirsin, yan çizmesin. Orada oluşan ruha sıkı sıkıya bağlı kalsın, yeter!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.