Üst Akıl boşa düştü...

A -
A +
Türkiye-Rusya ilişkileri en üst seviyedeyken; her iki ülke 100 milyar dolarlık ticaret hacmini sayıklarken, Avrupa’ya Rusya doğalgazını Türkiye üzerinden taşıyacak ‘Türk Akımı’ projesinin ön görüşmeleri yapılırken birileri düğmeye bastı ve Suriye sınırında Rus uçağı düşürüldü. Ortalığı buz kesti. Birkaç ay içinde Türkiye-Rusya ilişkileri durma noktasına geldi. Ticaretimiz geriledi; Rus turistler ülkemize gelmez oldu. Daha beteri ise savaş uçaklarımızı Suriye üzerinde DAEŞ’le mücadele dahil uçuramadık. Sınırdan öteye burnumuzu bile sokamadık. Bu gerginlik kimin işine yaradı? Elbette ki Esad rejiminin, İran’ın, PYD-YPG’nin ve ona koridor oluşturulması için destek veren ABD’nin. PYD-YPG ve PKK, DAEŞ’le mücadele bahanesi ile Kuzey Suriye’nin üçte ikisini ele geçirdi. Fırat’ın batısına geçip Kobani-Cezire ve Afrin kantonlarını birleştirmenin derdine düştüler. Rusya ile gerginliğimiz nedeniyle bu ilerlemeye askerî olarak müdahale edemedik. Rusya ile gerginliğimizi fırsat bilen PKK-YPG ve DAEŞ terör örgütleri Kuzey Suriye’de rahat hareket ettiler ve Türkiye’ye saldırmaya, eylem koymaya başladılar.
           ***
15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye; FETÖ ve ABD-İngiltere-İsrail derin devletlerinin ilişkilerini deşifre etti. FETÖ’yü bir üst aklın yönettiği gözler önüne serildi. FETÖ'nün üst aklın Türkiye ile Orta Asya, Afrika ve Orta Doğu’da operasyonlarını daha doğrusu pis işlerini yapan taşeron bir örgüt olduğu gerçeği net bir biçimde ortaya çıktı. O dönemde Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmak isteyen üst aklın FETÖ maşasının TSK içindeki elemanlarını kullanarak Rus uçağını planlayarak düşürdüğü anlaşıldı.
Sabotaj ve kumpası fark eden Cumhurbaşkanı Erdoğan bu oyunu bozmak için Rusya ile ilişkileri tamir etme; eskisinden daha ileri bir seviyeye taşımak için harekete geçti. Türk ve Rus devlet adamları hızla ilişkileri düzeltmeye başladılar. Türk Akımı yeniden gündeme alındı. Anlaşmalar imzalandı. Meclisten geçti ve Cumhurbaşkanı onayladı. Şimdi Rus tarafı onaylıyor. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ile ilgili tüm yasal izinler tamamlandı. Projeye hız verildi. Turizm alanındaki kısıtlamalar kaldırıldı. Ticaret hacminin artması için yoğun bir görüşme trafiği devam ediyor. Siyasi ve diplomatik alanda da iki ülke arasında ciddi bir iş birliği ve yakınlaşma yaşanıyor.
           ***
Türkiye, Rusya ile istişare ederek Kuzey Suriye’de Fırat Kalkanı Operasyonunu gerçekleştirdi. Rusya, TSK’nın Türkiye sınırlarından DAEŞ’i uzaklaştırmasına ve PYD-YPG-PKK yapılanmasının Kuzey Suriye’de bir koridor oluşturup terör devleti kurmalarına engel olmak maksadıyla gerçekleştirdiği askerî harekâtı anlayışla karşıladı. Kuzey Suriye’de terör devleti kurulması oyununu Türkiye, Rusya’nın yardımı ile bozdu. 90 km genişliğinde 30-40 km derinliğindeki bir bölgeden DAEŞ’i temizlememiz, YPG’yi Fırat’ın doğusuna sürmemiz ve bu konuda devam eden kararlılığımızda Rusya-Türkiye ilişkilerinin düzelmesinin ciddi payı vardır. İran’ın ve Şii milislerin tüm provokasyonlarına rağmen Türkiye Suriye’de Rusya ile iyi bir iş birliği yaparak Halep’te on binlerce sivilin katliamdan kurtulup tahliye edilmesini sağladı. Bu çaba hâlâ devam etmektedir. Bu  dünyanın da takdir ettiği diplomatik bir başarıdır.
           ***
Öte yandan Sayın Büyükelçiye alçak suikastın yapıldığı gecenin ertesinde Moskova’da Rusya-Türkiye ve İran’ın dışişleri ve savunma bakanları bir araya gelerek Suriye’de barışçıl çözümün nasıl yakalanacağını tartışmış, görüşmüşlerdir. Yine Sayın Putin’in de açıkladığı gibi önümüzdeki günlerde ABD’nin ve Batı’nın Cenevre görüşmelerinde başaramadığı bir işi Türkiye ve Rusya, Kazakistan da başlatacaktır. Suriye’de barışçıl çözümün tesisi için Suriye muhalefeti ve Esad rejimi Kazakistan’da bir araya gelip barış sürecini konuşacaklardır.
           ***
İşte Türkiye-Rusya yakınlaşmasının tekrar sağlandığı; Suriye’de iki ülkenin iş birliğinin en üst seviyeye çıktığı, barışçıl çözüme yaklaştığı ve iki ülke arasında ekonomik -askerî-istihbarat iş birliğinin tekrar yükselişe geçtiği bir dönemde görünmez bir el yine devreye girerek evimizdeki Rus misafire içimizdeki maşasını kullanarak suikast düzenledi. Uçak düşürme olayı gibi bir provokasyon. Ama her iki ülkenin devlet aklı maşayı da, maşayı tutan eli de hemen teşhis edip oyunu boşa çıkardı. Sabotaj, uçak düşürme kumpasında olduğu gibi bu kez başarıya ulaşamadı. Katilin ve dolayısıyla maşa örgütün  FETÖ olduğu kesin gibi. Asıl fail FETÖ taşeronunu büyütüp, besleyip kullananlar. Amaç Türkiye-Rusya yakınlaşmasını ve iş birliğine taş koymak. Türkiye-Rusya yakınlaşmasından zarar görenler kimler peki? Kuzey Irak enerji kaynaklarını Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e götürmek isteyenler. Bu bölgede zayıf bağımlı bir terör devleti kurmayı arzulayanlar. YPG-PYD ve PKK bu yakınlaşmadan zarar gören terör örgütleri. Aynı DAEŞ gibi.
           ***
Rus diplomatın ailesine, çalışma arkadaşlarına ve Rusya halkına başsağlığı diliyoruz. Evimizdeki bir misafirin canını koruyamadığımız için kahroluyoruz. Ama herkes biliyor ki bu suikast arkasında bir devlet gücünün olduğu bir servisin saldırısı. Basit bir iki sloganla acemice hedef şaşırtamazsınız.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.