Yapanın yanına kâr kalmıyor…

39 masum insanın canına kıyan, onları katleden canavar sağ yakalandı. Şükürler olsun. Başta İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü olmak üzere polisimizi ve istihbaratçılarımızı tebrik ediyoruz. 17 gündür uyumadılar, ar-namus meselesi yaptılar ve kaçınılmaz mutlu sonucu elde ettiler. Bravo, Allah razı olsun. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu kadar profesyonel ve dengesiz birini sağ ele geçirmek müthiş bir beceri ve cesaret isteyen bir iş.  Ayrıca 17 günde 20 uyuyan hücrenin operasyonlarda çökertilmesi de ciddi bir kazanç.

            ***

Teröristin sorgusu profesyonel sorgucular tarafından yapılıyor. Ancak bu tür taşeronluk işlerde iş gören eleman sadece taşeron örgütün ismini bilir. İşi taşere edenden asla bilgisi olmaz. Zaten bilgisi olsaydı şimdiye kadar on kez ya kaçırılır ya da ortadan kaldırılırdı. Eğer kullanıcı bir yabancı istihbarat servisi ise eleman bunu bilmez-bilemez.  Aldığı yardımlar için İstanbul Valisi, “Tabii ki ona o gün yardım eden birileri var” cevabı verdi. Afganistan ve Pakistan’da iki yıl eğitim almış. İran sınırından Türkiye’ye illegal giriş yapmış. Sorguda ortaya çıkacak bilgiler çok önemli. Bu kıymetli bilgilerin ışığında Reina soruşturmasında önemli adımlar atılabilir.

            ***

Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Sistem değişikliğine gidildiği bir dönemde güvenlik daha da önem kazanıyor. Muhtemelen nisanın ilk yarısında Türkiye tarihî bir adım atacak ve yeni bir sisteme geçecek. Bu tarihe kadar ise PKK-YPG-PYD-TAK, DEAŞ, DHKP-C ve MLKP gibi terör örgütleri FETÖ’nün yönlendirmesi ve koordinasyonu ile üst aklın talimatları doğrultusunda Türkiye’yi karıştırmak için aklınıza gelen her eylemi yapacaklardır. Canlı bombadan, bombalı araçla saldırıya, önemli şahsiyetlere suiskasttan toplu katliamlara kadar her eylem biçimini deneyeceklerdir.

Bir yandan terör saldırıları yapılırken diğer yandan da ekonomik terör saldırıları da devrede tutulacaktır. Türkiye’nin ekonomisinin görünüm notunu düşürmekten döviz oyunlarına, finansal oyunlara kadar her yol denenecektir.

            ***

Önemli olan bu ülkede yaşayan herkesin önceden bunu bilmesi ve bu adımların neden atıldığının farkında olmasıdır. Bu farkındalık sayesinde Alevi-Sünni çatışması, laik-antilaik kavgası, Kürt-Türk çatışması çıkarmak isteyenleri hayal kırıklığına uğratacaktır. Referandum, FETÖ’nün eğer hâlâ kaldıysa son şansıdır. FETÖ içeride ve dışarıda her türlü imkânını kullanarak -buna iç savaş çıkarma senaryosu da dahil- referandumun olumsuz sonuçlanmasını sağlamaya çalışacaktır. Türkiye’ye her zaman bir şekilde etki etmeye, yönlendirmeye alışmış bazı küresel güçlerle FETÖ iş birliği yaparak referandumdan ‘hayır’ sonucu çıkarmaya çalışacaktır. Onların oyun planına göre; ekonomi kötüye giderse-vatandaşın cebine giren para iyice azalıp geçim sıkıntısı başlarsa ve işsizlik artarsa vatandaşın canı yanar ve referandumda ‘hayır’ der. Eğer ortalık kan gölüne dönerse, terörist saldırılar, suikastlar olur, canlı bombalar patlar ve ülke yaşanmaz hâle gelirse vatandaş ‘lanet olsun’ deyip ‘hayır’ oyu verir. Kafalarındaki plan bu. Ama yine yanılıyorlar. Bu milletin nasıl feraset sahibi olduğunu, onların oyunlarını nasıl sezdiğini yine anlayamamışlar.

Bu milleti terörle, tehditle, şantajla kimse dize getiremez. Bilakis bu ekonomik, diplomatik ve terörist saldırılar karşısında millet bilenir, kol kola girer, tek vücut olur. 15 Temmuz’da bu milletin nasıl bir destan yazdığını unutanlar akıllanmadılar.

Bu ülkenin muhafazakârı, solcusu, sağcısı, Kürt'ü-Türk'ü, Alevisi-Sünnisi hepimiz aynı gemideyiz. Ülkemiz referandum sürecini atlatana kadar yani üç ay hepimiz tetikte olacağız. Güvenlik ve istihbarat teşkilatlarımız üç ay uyumayacak, biz de onlara her türlü katkıyı vereceğiz. Kol kola, gönül gönüle, omuz omuza vererek bu üç ayda oynanmak istenen oyunları bozacağız.