Cumhurbaşkanlığı sistemi neler getirecek -2-

A -
A +
Nisan ayında referanduma sunulacak olan anayasa değişiklik teklifinin en önemli maddeleri şüphesiz Cumhurbaşkanı’nın yetkileri ile ilgili. Yapılan en önemli değişiklik ise Cumhurbaşkanı’nın partisi ile ilişiğini kesmek zorunda kalmaması. Kanaatimce, bu değişiklikle birlikte siyaset daha samimi ve reel bir zemine kavuşacak. Aslında siyasete ve partilere olumsuz bakış, vesayetçi dönemden kalma kötü bir ön yargı. Partilere olumsuz bakmamak lazım. Parti kurulları ve kanalları Cumhurbaşkanlığı makamının halkla iletişimini ve ortak akıl ile politika oluşturulmasını kolaylaştıracak. Ayrıca partili olması, Cumhurbaşkanı’nın siyaset üstü konularda diğer partilerle çalışmasına da engel değil. Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin Yürütme ve Yasama arasındaki politika uyumuna da katkısı olacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın partili olması zorunlu değildir, ihtiyari bir durumdur.
Muhalefetin eleştirilerinden biri Cumhurbaşkanı’na kararname düzenleme yetkisi verilmesi. Oysa kararname ile kanun çeliştiğinde esas olan kanun. Ayrıca Cumhurbaşkanının kararname yetkisi kanun ile düzenlenmeyen alanları kapsıyor, temel haklar ve siyasi haklar gibi konularda kararname düzenleyemeyecek. Kararnameler ağırlıklı olarak idarenin düzenlenmesi ve işleyişine ilişkin olacak. Ayrıca Meclis’in ve Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi olacak. Kararnameler bugünkü sistemde var olan Bakanlar Kurulu kararları gibi olacak.
Yeni sistemde kurumlar ile ilgili düzenlemeler de kararname ile yapılacak. Bu şekilde kurumsal dinamizm artacak. Gereksiz hâle gelen kurumlar kapatılacak, benzer iş yapan birim veya kurumlar da birleştirilecek. Kurumsal düzenlemelerle uğraşmayan Meclis, esas işi olan kanunlara daha fazla zaman ayırabilecek.
Yine en çok konuşulan düzenlemelerden biri Cumhurbaşkanın fesih yetkisi. Bir defa şunu belirtelim; tek taraflı bir fesih söz konusu değil. Cumhurbaşkanı veya Meclis, seçimi yenilemeye kararı verirse, iki seçim de yenilenecek. Bu şekilde karşılıklı denge ve denetim getirilmiş olacak. Ayrıca uzlaşmaya zorladığı için sistem de tıkanmayacak. Nihai hakemliği yine millet yapacak.
Cumhurbaşkanı’na OHAL yetkisi verilmesi de demokratik tüm ülkelerde olan bir düzenleme. OHAL yetkisi yürütme ile ilgili olduğu için ilan etme yetkisi de doğal olarak Cumhurbaşkanı’nda olacak ancak onay mercii Meclis. Meclis OHAL’i uzatabilecek, kısaltabilecek veya kaldırabilecek. Yine OHAL döneminde çıkan kararnameler üç ay içinde Meclis onayına sunulacak.
Üst düzey kamu görevlilerini Cumhurbaşkanı’nın ataması ile atamalarda gecikme yaşanmayacak. Yeni bir yönetim geldiğinde hızla ekibini kurup işe koyulacak. Ayrıca performansa dayalı değişimler hızla yapılabilecek.
Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı’nın yetkisi var ancak vatana ihanet suçu dışında cezai sorumluluğu yok. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı Meclis’e ve millete karşı sorumlu olacak. Cumhurbaşkanı’nın bütün işlemleri yargı denetiminde olacak...
Sonuç olarak Cumhurbaşkanlığı sistemi, Türkiye’nin hızını katlayacak, bir üst lige taşıyacak. Son söz milletin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.