Pompeo’nun ziyareti neden önemli?

A -
A +
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasında gerçekleşen ilk resmî telefon zirvesinin arka planına baktığımızda 45 dakika süren görüşmeden sonra Ankara’da ihtiyatlı bir iyimserlik hakim. Bu iyimserliğin nedeni görüşmeden hemen sonra CIA direktörünün ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yapmış olması. İlk ziyaretin Türkiye’ye gerçekleşmesi Türkiye’nin bölgenin merkez ülkesi olduğu gerçeğinden kaynaklanıyor.
CIA Başkanı Mike Pompeo dün önce MİT Müsteşarlığını sonra da Külliye’de Sayın Cumhurbaşkanını ziyaret etti. Ülkemize gelişi öncesinde kendisine CIA, Türkiye ve bölgeye ilişkin mutlaka detaylı bir brifing vermiştir. CIA Başkanının ilk durağı olan MİT ziyareti epeyce uzun sürdü. Bu çalışma ziyaretinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ağırladığı konuğunu oldukça hazırlıklı misafir ettiği söylenebilir. Bu çerçevede FETÖ ve elebaşısı ile ilgili detaylı bilgi sunulmuş. Hâlâ ABD’den terör örgütünü yöneten bu şahsın faaliyetlerinin hemen durdurulması ve oraya akmaya devam eden kara para trafiğinin kesilmesi üzerinde durulmuş. Bu iki konuda nelerin nasıl yapılabileceği ile ilgili Pompeo bilgilendirilmiş. FETÖ’nün illegal yapılanması ve bu yapılanmanın nasıl çalıştığı anlatılmış.
Doğal olarak Suriye, Irak ve Orta Doğu’da masada olmuş. PYD-YPG’ye silah verilmesi ve ABD’nin terör örgütü ile “ortak” görülmesi ile ilgili de Türkiye’nin dile getirdiği rahatsızlık bir kez daha aktarılmış.
             ***
CIA Başkanının MİT’ten sonraki durağı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi oldu. Başkanın buradaki görüşmesinin de uzun sürdüğünü söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanlığının bu görüşme için çok iyi bir ön hazırlık yaptığı söyleniyor. Pompeo’ya başta FETÖ elebaşı Gülen’in ABD’deki faaliyetlerinin durdurulması, darbe girişimindeki rolü, Türkiye’ye iadesi ve dünyadaki faaliyetlerinin önlenmesi hatırlatıldı. FETÖ’nün yanı sıra  PKK-YPG ve DEAŞ-DHKP-C örgütleri ile küresel çapta mücadele, PKK-YPG ilişkisi ve ABD’nin YPG’ye verdiği destekten duyulan rahatsızlık bir başka başlıktı. Mülteci krizi, Suriye, Irak’taki  gelişmeler ve DEAŞ’la ortak mücadele konularında Türkiye’nin düşünceleri, hassasiyetleri, rahatsızlıkları ve önerileri birinci ağızdan iletilmiş oldu.
             ***
CIA Başkanının yeterli ve doğru bilgilendirilmiş olması Türkiye-ABD ilişkilerinin gelecekteki seyri açısından son derece önemli.  Çünkü ABD Başkanının Türkiye ve bölgemizle ilgili önümüzdeki günlerde izleyeceği politikaların altlığını CIA oluşturacaktır. Bu nedenle CIA patronunun Türkiye’den nasıl bilgilerle döndüğü ve hangi kanaatlere ulaştığı önemli. CIA Başkanından Sayın Trump mutlaka Türkiye ve bölgemiz için brifing ve öneri alacaktır. Ayrıca bu ziyaretle iki ülke istihbarat teşkilatlarının bundan sonra hangi çerçeve içinde ve hangi başlıklarda ortak çalışacakları da belirlenmiştir.
Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmede daha çok siyasi konulara ve genel prensiplere, beklentilere değinilmiş. Herhâlde CIA Başkanının en çok merak ettiği konu Türkiye-Rusya ilişkilerinin boyutu ve DEAŞ’la mücadelede Türkiye’nin ilave neler yapabileceği olmuştur.
Ankara’daki ihtiyatlı iyimserliğin sebebi Trump yönetiminin küresel ve bölgesel meselelere bakışının henüz netleşmemiş olması. Sayın Trump’ın farklı bir başkanlık yapacağı kesin. İslam’la terörü birlikte görmesi, 7 İslam ülkesine ABD’nin kapılarını kapatması, İran ile ilgili düşünceleri ve İsrail’e şartsız destek vermesi ihtiyatlı olmayı gerektiren gelişmelerden bazıları. Ama bir yandan da Suriye konusundaki yaklaşımı, Rusya ile iyi ilişkiler istemesi, DEAŞ’le mücadelede Türkiye ile iş birliği yapma arzusu, kritik noktalara getirdiği kurmaylarının Türkiye hakkındaki olumlu yaklaşımları geleceğe ilişkin iyimserliği artırıyor.
Türk-Amerikan ilişkileri bir önceki başkan döneminde ciddi yaralar aldı. Irak, Suriye ve 15 Temmuz darbe girişiminde hep Obama yönetimi ile ters düştük. Eğer Clinton, başkan seçilseydi Türkiye-ABD ilişkilerinde Obama yaklaşımı aynen devam edecekti. Ama Trump aynı hataların devam etmeyeceği sinyallerini veriyor. Bence de ilişkiler daha kötüye gidemez. Ama kati değerlendirme için henüz erken. Hele mart ayı içinde ya da 24-25 Mayıs NATO zirvesinde Trump’la Cumhurbaşkanımız bir araya gelsin. O görüşmeden sonra ilişkilerin istikameti belli olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.