Herkesi ciddi bir maraton bekliyor

A -
A +

AK Parti Genel Başkanı olarak son grup toplantısını 22 Temmuz 2014’te yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1044 gün aradan sonra yeniden AK Parti TBMM parti grubuna hitap etmek üzere Parlamentoya geldi. Cumhurbaşkanı’nı Meclis Başkanı ve heyecanlı partililer karşıladı. Önceki gün yapılan MKYK toplantısında AK Parti Genel Merkezi’nde yer alan Cumhurbaşkanlığı forsu taşıyan Türk Bayrağı dün de Meclis grubunda yer aldı.  

Sayın Erdoğan’ı, Meclis misafir locasında coşkulu gençler, dinleyici locasında ise heyecanlı partililer karşıladı. Eski ve yeni vekillerin tamamı; danışmanlar-kurucular-teşkilatlar Meclis’i tıklım tıklım doldurmuştu. 15 Temmuz akşamının derin izlerini taşıyan gazi Meclis’te yoğun güvenlik önemleri alınmıştı. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanının Meclis’e geldiği andan itibaren çıkıncaya kadar bir helikopter havadan güvenliği sağladı. Bu yoğun tedbirlerden rahatsızlık duyanlar oldu. Ama ilk deneyimden sonra bu işler düzene girecektir.
Grup salonuna giderken biz gazetecileri selamlayan Cumhurbaşkanı, hepimize “hayırlı ramazanlar” dileklerini iletti. Son derece neşeli ve dinç görünen Cumhurbaşkanımızın yüzü gülüyordu. Kendinden emin ve rahattı. Ama heyecanlı olduğu gözleniyordu.
Grup salonuna girerken büyük bir coşku ile karşılandı. Grup salonuna misafir olarak gelen gençler tezahüratlarıyla Meclis’i inletti. Herkes çok heyecanlı ve liderlerini karşılarından görmekten mutlu görünüyordu. Önce alışageldiğimiz görüntüden farklı olarak Başbakan Binali Yıldırım bey grup başkanı kürsüsüne geçti ve ilk konuşmayı yaparken “Darbeye darbe vuran Cumhurbaşkanı” yorumu ile Erdoğan’ın liderliğinin altını bir kez daha çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye davet edildiğinde ise 1044 gün sonra bıraktığı yerden başlamanın heyecanı hissediliyordu. Gençlerin yoğun tezahüratları nedeniyle birkaç dakika konuşmasına başlayamayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sıcak siyaseti özlediği çok belliydi.
Cumhurbaşkanı, konuşmasında önümüzdeki günlerde atacakları adımlara dair bir perspektif çizdi ve partililerden de beklentilerini bir ölçüde ortaya koydu.
FETÖ'cü teröristleri iade etmeye yanaşmayan ülkelere, “sizin istedikleriniz elimize geçerse biz de size iade etmeyiz” mesajını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası anlaşmaları hatırlatarak Türkiye ile terörle iş birliği anlaşması yapan ülkelere net bir mesaj verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonra partimizin tüm çalışmalarında beraber olacağız” sözleriyle parti teşkilatlarına yakın takipte olduklarının mesajını verdi. “Artık ben varım beraber çalışacağız, ona göre” mealinde bir mesajdı bu. Bu mesaj artık hiç kimse ikilemde kalmayacak, herkes tek yere bakacak mesajıydı.
“Bundan sonra işimiz çok daha zor” sözleri, Cumhurbaşkanının kendisi ile birlikte herkesi daha fazla koşturacağının açık mesajı olarak görülmeli. Ana kademeden, mahalle temsilcilerine kadar tüm teşkilatlarla birlikte hummalı bir çalışma programına teşkilatlar hazırlanacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce AK Parti Olağanüstü kongresinde “Milletin tamamını kucaklamalıyız” sözleriyle milletin tamamının sorunlarına çözüm üretecek adımların atılacağını bir kez daha siyasetin merkezinde vermiş oldu.
“80 milyonun tamamına ulaşmayı sağlayacak bir çalışma programı hazırlıyoruz” sözleri ‘hayır’ oyu kullanan kesimlere de ulaşmak ve kucaklamak için çaba sarf edileceği anlamına geliyor. “Ortada bir metal yorgunluğu var. Teşkilatların tamamı güncellenecek. Dinamik-gayretkeş ekiplerle 2019’a hazırlanacağız” sözleri değişim sırasının teşkilatlara geldiğini gösteriyor.
Cumhurbaşkanın verdiği güçlü mesajların ardından şimdi kabine değişikliği olacağına dair beklentiler var. Her ne kadar “Revizyonun muhatabı Başbakan” dense de yakın tarihte 3-5 isimle sınırlı ve buna bağlı olarak bir iki bakanın alanının değişeceği bir kabine revizyonu beklentisi var. 
Başbakan, kabine revizyonunu kabine performansına, Sayın Erdoğan ise hem kabine hem de kendi bölgelerindeki siyasi performansa bakarak bir revizyona gidecektir. Başbakan 6-7 bakanı, Sayın Cumhurbaşkanı ise kanımca en fazla 3 bakanı değiştirir. Az kaldı, bekleyip görelim.
Cumhurbaşkanı, daha önce dile getirdiği ve stratejik bir hamle olarak görülen Yüksekova ve Cizre’nin il olmasına dair görüşünü dün parti grubunda bir kez daha dile getirdi, diğer bir ifade ile iki ilçenin il olması durumu artık netleşmiş oldu.
Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasında Sayın Yıldırım’a hak ettiği övgüleri yağdırdı. Eğer Sayın Binali Yıldırım’ın ilk uyarıları dikkate alınsaydı belki de bu günkü tabloya bir-bir buçuk yıl önce ulaşılacaktı. Binali Bey bütün şükran duygularını hak etti. Hasbi-ihlaslı-sadık-hesapsız ve kitapsız bir dava kardeşliğinin gereğini yaptı. Helal olsun.
Evet, yeni bir döneme girdik. Bundan böyle bakanlar ve bürokrasi şaşı bakmayacak/bakamayacak. Tek yerden mesaj ve işaret alacaklar. İşler daha hızlı yapılacak. İşin sahibi bizatihi işin başında olacak. Bakanlar çok uykusuz kalacak. Yeni bir maraton başlıyor. Mart 2019’a kadar nefes almadan, dur-durak bilmeden koşmak zorunda kalacak herkes. Onlar yorulacak, millet ve memleket kazanacak. 
Reis direksiyona geçti, bundan sonra gaza basacaktır. Hayırlı-mübarek olsun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.