Çuvaldızlıklar!..

Kurumlarda, "devamlılık" ilkesi esastır; ne demektir, "Biz 5 ay için geldik, teknik direktörle de 5 aylık sözleşme yaparız!.." 

Öncelikle , Galatasaray'ın "emanetçi" Başkanı'na ve yönetimine bir sözüm var, onu yazayım; "Galatasaray basketbolunun bugünkü hâli, yüzünüzü kızartmıyor mu?.. Bunun için mi talip oldunuz Galatasaray yönetimine?.. Yazıklar olsun size!.."

Sonra geçeyim, "Hamza Hoca" konusuna; "çuvaldız" öncelikle ve gene Başkan Duygun Yarsuvat'a, Ali Dürüst'e, Abdurrahim Albayrak'a, sonra da "diğer" emanetçilere:

Kurumlarda, "devamlılık" ilkesi esastır; ne demektir, "Biz 5 ay için geldik, teknik direktörle de 5 aylık sözleşme yaparız!.."

Kulübün "lokomotifi durumunda olan futbol takımının en önemli sorunu" böyle mi çözülür?..

1 - Bu tavır ve de bu tavırda ısrar ve inat, Galatasaray'ın "kurumsallığına yakışmayacak" bir tutumdur; Galatasaray Futbol Takımı'nın teknik direktörlüğüne getirdiğiniz bir hocayı, kendiniz gibi "emanetçi" duruma düşürmeye hakkınız yoktu.

2 - "5 aylık" sözleşme Hamza Hoca'ya da hakarettir; bilemediniz ve düşünemediniz ki, Hamza Hoca, "1.5 yıllık da, 3 yıllık da, 5 yıllık da sözleşme yapsanız", 5 ay sonra yapılacak genel kurulda seçilecek yeni yönetimin masasına "istifasını koyacak" ve "Yeni bir teknik adamla çalışmayı düşünebilirsiniz, isteyebilirsiniz. Onun önünü açıyorum. Benimle çalışmaya devam etmeyi istiyorsanız, Galatasaray'a hizmete devam ederim" diyecek tıynette bir insandır, "adam gibi" adamdır; yoksa tanımıyor musunuz?..

3 - Geçen ocak transferinde alınan onca oyuncu içinde, neredeyse "amatör sayılacak olan" ve de bugüne kadar A2 takımında bile ancak zaman zaman oynatılan futbolculara, hem de "avro cinsinden" 800 / 900 binli, hatta milyonlu paralar ödenirken, Galatasaray Futbol Takımı'nın başına "İtalyanların perişanlığını düzeltsin, Dördüncü Yıldızı getirsin" diye getirilen Hoca'nın önüne, hem de "dolar cinsinden" 500 binlik bir sözleşme koymak, ne demektir? Kuzum sizler, Galatasaray Kulübü'nü, "Galatasaray Futbol Takımı Teknik Direktörlük" makamını "ne duruma düşürdüğünüzün" farkında mısınız?..

"Çuvaldızı hak edenler için" kullandıktan sonra, "iğneyi" kendime batırayım; Çarşamba günkü "Hamza Hamzaoğlu" başlıklı yazımın bir yerinde, "Hamza Hamzaoğlu" yerine, çok sevdiğim bir sinema sanatçımızın, "rahmetli"  Hayati Hamzaoğlu'nun adını yazmışım. Hem değerli Hocamdan, hem okuyucularımdan özür diler,  Hayati Hamzaoğlu'nu da bir defa daha rahmetle anar, hatamı fark edip, maille ikaz eden okuyucularıma da çok teşekkür ederim. 

Ve geleyim; Eskişehirspor "kupa" maçındaki Galatasaray'a; "futbolda da fark var" ama, asıl fark "futbolcular" da!..

"Hocamızın arkasındayız" diyerek, "bunca zaman oyalanan ve bu yüzden Galatasaray'a maddi / manevi çok şey kaybettiren" Başkan ve yöneticiler bilmem ki, "bu farkı" görerek, utandılar mı?..

Bugünlük son sözüm, "Melo" adlı garip adama; Galatasaray'a yakışmıyorsun, "yakışmamak" için "özel" gayret sarf ediyor, arkadaşlarına da, formana da, kulübüne de, "yeni gelen" Hocana da ihanet ediyorsun; ya git, ya kendini düzelt!..