Eksiklerin eksiği!..

A -
A +

Oyunda, oyuncuda, hakemde, havada, suda, sahada, zeminde, tribünde eksik gören hocalarımız, kendilerindeki eksikleri göremiyorlar

Bayılıyorum, şu teknik adamların "kötü sonuçlardan sonra yaptıkları açıklamalara"; insanı bol bol, çok zaman da kahkahalarla güldürüyorlar!..

Mesela Basketbol Milli Takımımızın koçu Ergin Ataman'a bakalım; Avrupa Şampiyonası finallerinin kapısına gelinmiş, "Hedef, gruplarda üçüncülük, sonuçta Olimpiyat'a katılma hakkını almak ve hatta üçüncülük koltuğuna oturmak olarak konmuş", dahası "bunca hazırlık maçı ve hazırlık turnuvaları oynanmış", son turnuvada "grup rakibimiz olan" Almanya önünde "24 sayı farktan, maç verilmiş ve 4 takım arasında galibiyet alamadan 4'üncü olunmuş", diyor ki; "Eksiklerimizi görüyoruz, iyiye gidiyoruz!.."

Mesela Galatasaray Futbol Takımı'nın hocası Hamza Hamzaoğlu, "geçen sezon takımın başına gelmiş, 3 kupa kazanmış, 4'üncü yıldızı takmış, bu sezon da bunca hazırlık maçı oynamış, ligin ilk maçında zar zor mağlubiyetten kurtulduktan, ikinci maçta, hem de kendi sahasında yenilmiş" diyor ki; "Evet mağlup olduk ama, eksiklerimizi gördük, bundan sonra daha iyi olacağız!.."

"İlk maçtaki harika oyun ve farklı galibiyetten sonra", hakkında "destanlar yazılan" Beşiktaş, ikinci maçta kendi sahasında yenilince, Şenol Hoca da "aynı" şeyleri söylüyor; "Eksiklerimizi gördük, gidereceğiz!.."

"Onca para dökülen,kadrosuna onca büyük ve pahalı dünya yıldızları katılan ve de onca hazırlık maçı, Şampiyonlar Ligi elemesi oynayan, ilk Süper Lig maçını rahat geçen" Fenerbahçe tekliyor, bu defa Pereira "aynı" şarkıyı söyleyerek koroya katılıyor; "Eksiklerimizi gördük, giderecek ve çok iyi bir takım olacağız!.."

Bursaspor'da Ertuğrul Hoca'dan da "aynı" terane; "Eksiklerimizi gördük!.."

Hiç şüphemiz yok ki, Süper Lig'e "ikide iki yaparak giren" Trabzonspor'da Şota da, Kasımpaşa Teknik Direktörü Rıza Çalımbay da, Antalyaspor'un hocası Yusuf Şimşek de, "ilk mağlubiyetlerden sonra" izleyin bakın "aynı" şeyi söyleyecekler; "Eksiklerimiz var, onu gördük, gidereceğiz!.."

Karşımızda "eksik görenler" ordusu var, galiba!..

Bu "eksik görme" yarışı, camialarını, taraftarlarını ve sonunda da yönetimlerini "tatmin etmemeye başlayınca", bu defa da hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, "yarış bahaneler yarışına dönecek ve bu yarışın başını da hakemler çekecek."

Şenol Hoca gibi "bir filozof" bile, daha ikinci maçta "işte" başladı; "Hakemler için konuşmak istemiyorum" dedikten sonra, "neler söyledi" neler.

İnsan düşünüyor; ya "bir de konuşmak isteseydi?.."

Düşünün, "futbolumuzun, hatta sporumuzun hoca olarak en filozofu saydığımız ve saygı gösterdiğimiz" Şenol Hoca da "daha en başta bunu yaparsa", hem de "benim bu yaşta bile atabileceğim bir gol fırsatını, Gökhan Töre'nin kaçırdığı bir maçtan sonra" yaparsa, anlayın "bütün bir sezon" neler olabileceğini!..

Bilmem ki, "Eksiklerimizi gördük, görüyoruz" diye diye gelen sevgili ve saygı değer hocalarımız, "bu lafları etmeden önce", aynaya bakıp, "Acaba benim eksiğim ne?" diye kendi kendileriyle hesaplaşsalar, acaba daha iyi olmaz mı?..

Evet, "ortada görülmesi ve giderilmesi gereken eksikler var"; dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak, ama "en başta bir eksik var" ki, "asıl olan eksik"; işte "o" da bu!..

"En baştaki" bu eksiği tarif çok kolay; "oyunda, oyuncuda, hakemde, havada, suda, sahada, zeminde, tribünde eksik gören" hocalarımızın, "kendilerindeki eksikleri görememeleri!.."

Ah "ego" ah, kimlere hakimsin ve de ne hatalar yaptırıyorsun; kör ol emi!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.