Galatasaray’da durum!..
Çok açık olarak ortaya çıktı ki, “Dursun Özbek’i ve yönetimini öyle ya da böyle indirmek isteyen” muhalefet cephesi, gerekli olan “1600 küsur imzanın 600’ünü bile toplayamaz!..”
Bu cephenin “tek derdi” var; “Kulübü bu hâle getiren” eski yönetimlerden hesap sorulmasın!..”
Bu cephenin spor basınındaki kalemşorları, “Ya Dursun Özbek bu yönetimi değiştirir ya da imzalar toplanır kendi de gider” algısını oluşturmak için ellerinden geleni yapıyorlar... TV ekranlarında, gazete sütunlarında “gerçek olmayan”ve de “Duydum ki” diyerek “mişli, muşlu” masallar anlatıyorlar... “Galatasaray TV genel müdürlüğünden alınmış” bir spor yazarının “ortaya attığı” ama “Galatasaray Yönetiminin UEFA’dan gelen resmi yazıdaki hükmü açıklayarak” yalanladığı bir iddiayı (Galatasaray’a yeni bir süre isteme hakkı verilmiş de, bu yönetim kullanmamış) pişirip pişirip, ekranlara getirerek, “UEFA cezasının sorumluğunu bu yönetime yüklemeye” çabalıyor... İşin iç yüzünü bilmeyenleri kandırmaya gayret ediyorlar.
Bu cephenin “tribün uzantıları” da, kendilerine verilen görevi her fırsatta tribünlere yayma imkanını, “kötü giden futbol takımı” sebebiyle yakalayınca, ortaya içinden kolay kolay çıkılamayacak bir tablo çıkıyor!..
Eh, onlara Fenerbahçeli yazar çizerler de, “Galatasaray iyice karışsın, tam bir kaos içine düşsün” diyerek destek üstüne destek verince, doğrusu da Özbek ve arkadaşlarının işi çok zorlaşıyor.
Bütün bunlara rağmen, “çetin ceviz çıkan ve akil adamlı, duayenli muhalefeti şaşırtan” Özbek yönetimi, “çok büyük bir yanlış, bir hata yapmazsa”, mesela “Futbolu Bülent Tulun gibilere emanet etmez”, onu “Ünal Aysal gibi özel danışman yapıp, transfer yetkileri vermezse” ve de “Sevr hükümlerine benzettikleri futbolcu sözleşmelerine imza atılmazsa”, kim ne söylerse söylesin, “normal” görev süresini tamamlayacaktır.
Yeter ki, “verdiği sözü tutup”, son dönemlerdeki harcamalarla ilgili denetimi, tarafsız denetleme kurumuna yaptırsın ve de Suada’nın tabelasını indirip, yerine “Galatasaray Adası” tabelasını asıp, Mehmet Koçaslan’ı bir kayıkla ve törenle Ada’dan uğurlasın!..
Basketbol Takımı’nın aldığı kupa, Başkan’a da, yönetimine de moral verip, rahat nefes aldırırken, muhalefet cephesinde umutlar azaldı; “ricacılar” yeniden yollara düşürüldü.
“Seçime gitmesen ve yönetimini değiştirmesen de, hiç olmazsa Sportif AŞ yönetimini değiştir, futbolun başına bu yönetime girecek tecrübeli ve sevilen bir Galatasaraylıyı getir” formülü masaya konmaya çalışılıyor!..
“O” Galatasaraylıdan da, yönetimin “attığı denetim adımını geriye almasını sağlaması” bekleniyor”; ama “Umut Kaf Dağı’nın ardında!..”
Hoca’ya bakın!..
“Galatasaray bu hâle neden geldi” soruma, Galatasaray üyesi bir arkadaşım “beklemediğim” bir cevap verdi:
“Düşün bakalım Öcal abi, bu tabloda, “Galatasaray, ‘Galatasaray malı deniz, yemeyen domuz’ zihniyetiyle yönetilmiş” deyip de, görev başındayken “hiçbir şey yapmayan”, görevi bittikten sonra da “bağımsız ve yabancı bir denetim firmasının hesapları incelemesini isteyen” yönetimi değiştirmek için elinden geleni yapmaya çalışan Duygun Yarsuvat gibi, ‘hukukçuların hocası’ bir hukukçu başkanın sorumluluğu yok mu? Yüzlerce milyon TL’nin, doların avronun hesabının sorulmasını istemiyor ama Mustafa Denizli’nin peşin aldığı, istifa ettiğinde de çalışmadığı sürenin bedelini geri ödediği ücret için, hem de “cukka” diyerek hesap soruyor; durumu anlatmak için daha başka örnek vermeye ihtiyaç var mı?..”
Şaka / 1!
Galatasaray, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile “işbirliği sözleşmesi” yaptı. Programın amacı, “Dünya’da 2030 yılına kadar yoksulluğu ortadan kaldırmak!..”
Ne diyelim; “Tencere yuvarlandı, kapağını buldu” mu, yoksa; “Kendi muhtacı himmet bir dede, kaldı ki, gayrıya yardım ede” mi?..
Suada !.. (3)
Aslında Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in en büyük hatalarından biri, “Galatasaray Adası / Suada / Mehmet Koçaslan / Galatasaray yönetimleri arasındaki hukuki ve sosyal ilişkileri bir basın toplantısı ile açık açık ortaya koymaması” ve “bugüne kadar olanların yükünü omuzlamaya çalışmasıdır!..”
Önümdeki bilgi notları ve internette yaptığım araştırma ortaya koyuyor ki, bugünün “en ateşli Suada ve Koçaslan muarızları” bile, geçmiş yönetimlerde görev aldıklarında, “Koçaslan’ın davet edilmesi, sözleşmelerinin uzatılması kararlarına imza üstüne imza atmışlar, dahası, Ada üzerindeki yapılanma konusunda, genel kuruldan aldıkları yetkiyi ona kullandırmışlar, bitmedi, ortaya çıkan ruhsatsız eklemeler için de Suada işletmecisine ‘Yapma’ dememişlerdir!..”
Mesela, son Mali Genel Kurul’da “çok etkili eleştiriler yaparak, doğru yolları gösteren” ve de Suada konusundaki son gelişmeler için “İşte ‘Galatasaray fakirleşirken, birileri zenginleşti’ sözüne örnek” diyerek kürsüden inen Işın Çelebi, taaa 2006’da Ada’nın davet usulüyle hem de 100 bin dolar eksiği ile 400 bin dolara Koçaslan’a kiralayan Özhan Canaydın yönetimi ile, 22 Nisan 2009’da “Sözleşmesinin bitmesine 6 ay kala, 30 Kasım 2015’e kadar uzatılmasına imza atan” Adnan Polat yönetiminin yöneticileri arasındadır!..
İşte bu süreçte, Galatasaray yönetimlerinin “genel kuruldan aldıkları yetki” ile Koçaslan’a “Yap” dedikleri ilave yenileme ve yapılandırmalarla ilgili olarak yönetimlerin yaptırdığı ekspertizlerde ortaya çıkan rakamlar şunlardır:
09.10.2006 ve 20. 02. 2007 tarihlerinde Mimar Tahsin İskitoğlu taafından yapılan ekspertiz; “3.595.069 TL”
25.02.2008’de Yüksek Mimar Doğan Hasol, Yüksek İnşaat Mühendisi Doğu Özgür Yüksek İnşaat Mühendisi Emre Aykar tarafından yapılan ekspertiz; “KDV hariç 4 milyon doların üzerinde.”
Ne var ki, kulübün, 26.07.2010 tarihinde açtığı tespit davasında mahkemeye sunulan “bilirkişi raporu” ise çok daha büyük bir rakamı ortaya koymuştur; “inşai, mekanik, elektrik, demirbaş, dekorasyon işlemleri için kiracının yaptığı yatırımların toplamı 13.959.628 TL, 26 kuruş (8.801.783 dolar, 26 cent – Kur 1.5860)
Ve de Koçaslan, 27.02.2010 tarihinde yapılan ve “kira sözleşmesinin uzatılmasının iptalini isteyen” önergenin 118’e karşı 157 oyla kabul edilmesinin üzerine “Verin zararımı ve yaptıklarımın karşılığını adadan çıkayım” demiş, bu talep kabul edilmeyince, tahliye isteğini reddetmiştir.
O gün bugündür de, “yıkım / tahliye davaları ve kararları süreci” devam etmektedir.
Yılan hikayemiz haftaya devam edecek; merak edenler için; “Peki, ne olacak?..”
Şaka / 2!
İlle de bir Türk takımına yamayacaklar; Trabzonspor olmadı, şimdi sıraya Galatasaray girdi!..
Adam 71 yaşında... Adam başarıya, kupaya doymuş... Adam yıllardır başında olduğu takımla beraber inişe geçmiş; “Lucescu gelsin Galatasaray’a!..”
Fenerbahçeliler dua ediyordur; “İnşallah gelir” diye!..