Hakemliği yok edenler!..

A -
A +

Okuyucularım, kusura bakmayın, bugün yazacağım konu (Yazıyı dünü beklemeden, “Yeter artık” diyerek pazartesi sabahı yazdım) yüzünden, “üslubumun sınırlarını zorlayarak ‘yumuşak tutma’ prensibimi” çöp sepetine atacağım. Çünkü “rezalet” resmen ve alenen sporun da, futbolun da “temizliğini, saygısını, sevgisini, disiplinini tam anlamıyla paspas etme” durumuna geldi ve “rezaleti önlemesi gerekenler” seyrediyorlar da seyrediyorlar, dolayısı ile hatta “teşvik de etmiş” oluyorlar!..
Dahası, çok “sıkıntıya düştüklerinde” ve “sıkıştıklarında” sinek vızıltısı cezalarla “rezaleti kilim altına süpürüp”, sonrasında ve “yeniden” devam etmesine yeşil ışık yakıyorlar!..
Bitmedi; “Rezaletlerin cezasız kalması için” adeta “birkaç satırla ve birkaç saat içinde değiştirilmesi mümkün” talimatlarda görülen ve isyan edilen “boşluklar bile bile bırakarak” rezaletlerin devamı için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Sonra da, “Efendim, hakem gördü, ama raporunda yok” bahanesiyle, “iğrenç ve çirkin” söz ve hareketlerin spor sahalarında alışkanlık hâline gelmesinin mimarı oluyorlar!..
Yukarıdan beri yazıp geldiğim, “hakemliği de, hakemi de, sporu da, spor disiplinini, ahlakını ve saygınlığını da, futbolun heyecan, keyif ve coşkusunu da “köprü altı seviyesine indiren” görüntülerin hepsini son iki haftanın “seyrettiğim” birkaç maçında gördüm, utandım.
Dahası, neden “futboldan giderek nefret etmeye başladığımın (Benim durumuma düşen yüz binlerce futbol tutkununun da) haklılığı” da ortaya çıktı. Tribünlerdeki “küfür” koroları başta, maç boyu oyun sahası dışında ve içinde gördüğüm çirkinlikler spor sayfalarında, TV ekranlarında yorumlandı, yazıldı, çizildi ve “genel” tabloya bir defa daha çakıldı; “Böyle federasyonlarla, böyle hakemlerle böyle gelmiş, böyle gidecek!..”
Bakınız, “sadece 4 büyüklerin oynadığı” ve sözüm ona “çok dikkatli seçilmiş” hakemlerin yönettiği maçlara bakmak bile (ki, her hafta aynı görüntüler var ve sürüp gidiyor), spor adına, futbol adına, fair play adına yapılan katliamların hangi noktalara geldiğini ortaya koyuyor!..
“Hakem”, hatalı, yanlış karar verebilir, ofsaydı görmeyebilir, olmayan penaltıyı çalabilir veya olanı çalmayabilir, tacı, faulü ters görebilir, bunlar dünyanın her yerinde vardır ve var da olacaktır.
Amma, bir hakem, “kendisine ve de dolayısıyla hakemliğe yapılan hakareti”, mesela Akhisar-Trabzonspor maçındaki “genç hakem / tecrübeli büyük futbolcu - Ümit Öztürk / Burak” arasındaki hatta yürüye yürüye uzayan azarlama, fırça çekme rezaletini, “hakemi fırçalama” görüntülerini tribünlerde on binden fazla, TV ekranlarında yüz binden fazla gözün gördüğüne bakmadan, yiyip yutarsa ve “kart çıkaramazsa”, söyleyin bana “ortada hakem ve hakemlik” kalır mı?..
“Aynı tablo”, bu defa ve mesela hatta “vücut dili de karıştırılarak” Fenerbahçe-Galatasaray maçında “tecrübeli hakem / tecrübeli futbolcu - Bülent Yıldırım / Soldado” arasında tekrarlanır ve “futbolcu, kendisine bir şeyler anlatan hakemin elini, vurarak aşağıya indirtirse” ve de “o tecrübeli hakem kartını çıkaramazsa”, ortada “hakem ve hakemlik” kalabilir mi?..
Bu görüntüler, saha ve salonlarda bir sporcunun “yapacağı, yapabileceği en ağır suçlardan biridir”; ama özellikle “hakemlerimiz yükselen hakemlik maaş ve ücretlerinin artırıldığı” süreçte, “Ben alacağım paraya bakarım, aman özellikle büyükleri küstürmeyeyim” eyyamı içinde, hemen her şeye “katlanmakta” ve de daha kötüsü, federasyonlarla, kurulları da “bu rezalete göz yummaktadırlar!..”
Peki, “nedir o “deplasman takımının seyircilerinin önüne konan” dev hoparlörler rezaleti? Bunca zamandır, “hemen hemen her statta rakip takıma ve seyircisine yapılan sesli, görüntülü benzer rezaletleri hâlâ önleyemeyen” federasyonlara “federasyon” demek mümkün müdür?..
Ne yazık ki, futbolumuzda uzun zamandır “federasyon” da yok, “hakemlik ve saygınlığı” da; buna “rezaletin de daniskası” desem, haksız mı olurum?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.