2003-2012 yıllarını hatırla

A -
A +

Neden yatırım yaparsınız? Tabii ki kazanmak için… Düşünsenize, yabancı bir ülkeye 400 bin TL ile gittiniz, aradan 12 yıl geçmiş, 100 bin TL’ye düşmüş! Nasıl? İspanyol bir bankanın, Türk bir bankaya yaptığı yatırımın hikâyesi bu... Hepimiz biliyoruz ki bu, yerli paranın değer kaybı aslında… Bankanın değil…

Enerjide, ham maddede ve sermayede belli oranlarda dışa bağımlı olan Türkiye gibi bir ülkenin yabancı sermayeye her zaman ihtiyacı vardır. Bu parayı da yabancı getirecek. Yabancı yatırımcı ise kârının arttığını görmek ister. Bu şekilde gelir. Bu şekilde gelince de içeride döviz yükselmez, yerli de zarar görmez. Herkes kazanır...

Son rakamlara bakıyoruz;

-2022 Ocak-Nisan döneminde doğrudan yabancı yatırım girişi 2 milyar 545 milyon dolar… Bunun 1 milyar 685 milyon dolarlık kısmı gayrimenkul yatırımları… Savaş bölgelerinden kaçanlar ile (döviz bazında) kelepiri kaçırmak istemeyenler! Yani konut hariç net giriş yaklaşık 1 milyar dolar... Bu rakam, pandemi döneminin bile altında…

-TCMB verilerine göre de; 10 ve 17 Haziran ile biten işlem haftalarında borsadan yaklaşık 509 milyon dolar, tahvilden yaklaşık 230 milyon dolar çıkış olmuş.

Tablo çok olumlu değil. Türkiye, dünya ile entegre bir ülke olarak dünyada yaşananlardan etkileniyor. Kurların yeniden yükseldiği ve küresel döviz bolluğunun azalacağı bir dönemde; döviz ihtiyacımızı karşılamak, düşürmek ya da döviz alımını azaltmak için bir takım tedbirler alıyoruz.

Son olarak BDDK’nın cuma akşamı, şirketlerin döviz varlığı ve TL kredi kullanımıyla ilgili aldığı kararı da bu kapsamda görmek lazım. Ancak karar, piyasa kapandıktan sonra geldi. Dolar, sığ piyasada 17,35’in üzerinden 16,50’ye kadar düştü. Ardından 16,88’den geceyi tamamladı. İlk izlenim şu; TL kredi kullanan şirketlerin, bunu gerçekten bir ihtiyaçlarına yönelik olarak kullanması, döviz alımına yönelmemesi isteniyor. Bunun için de likit varlıklarına 15 milyon TL sınırı getirilmiş. Bu uygulama nasıl gelişecek, bekleyip göreceğiz.

Bugün yüzde 8’in üzerinde yabancı para faizi ile eurobond satarak döviz bulmak da hiç sürdürülebilir değil... Dövizde stabilite için daha başka şeyler yapmamız gerekiyor. 2003-2012 arasında bunu nasıl başardık? Faiz mi yüksekti ya da faizi mi artırdık, hayır… Yine o tarihlerde dolar yıllarca 1,10-1,85 gibi oldukça yatay bir seyirde iken, ihracat nasıl oldu da 30 milyar dolarlardan 130 milyar dolarlara yükseldi? Hatırlamak lazım neler yaptığımızı… Yine yaparız, hatta daha iyisini yaparız. Bu potansiyel var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.