3.000 sesleri yükseliyor

A -
A +
Borsa İstanbul'da BİST100 endeksi geçen hafta 2.700 puanı da aşarak tarihî zirvelerine ulaştı. Öncelikle belirtmek gerekir ki; borsanın, daha çok iç dinamiklerle hareket ettiği bir dönem yaşanıyor. Bu dinamikleri başlıca 3 maddede toplayabiliriz:
 
1- Bankacılık, perakende, otomotiv ve havacılık başta olmak üzere kârlılıklarda geçen yıla göre yaşanan ciddi artışlar endeksi yukarı taşıyor. Bankalarda yıllık yüzde 400, finans dışı sektörlerde ise yüzde 200’e ulaşan kâr artışları hisselere alım getiriyor. Yüksek kârlılıklar “yeniden değerleme” etkisiyle hesaplandığında, borsanın ucuz kaldığı görülüyor.
 
2- Geçen hafta enflasyonda yüzde 80 sınırına dayandık. Türkiye’de yaşanan bu enflasyon sebebiyle, birikimler “korunma”
amacıyla hisse senetlerine yöneliyor.
 
3- Dolar, altın, konut ve otomobilde yaşanan yükselişler yatırımcıya fırsat maliyeti sunmuyor. Bu sebeple alternatif olarak hisse senetleri daha fazla öne çıkıyor.
 
Borsa genel anlamda bu üç sebeple, dünyada yaşanan savaş, resesyon gibi belirsizliklerin yansımalarından olumlu ayrışıyor. Şimdi yatırımcılar soruyor: Borsa nereye kadar yükselecek? 3.000 puanı ne zaman göreceğiz? Temel anlamda yukarıda özetlediğimiz dinamiklerin yanına, teknik olarak şunları ekleyebiliriz:
 
1- BİST100 endeksi, 5 Temmuz’da “en düşük” gördüğü 2.360 seviyesinden yaklaşık yüzde 15 yukarı tepki vermiş durumda.
 
2- Hisse senetleri özelinde bu tepki, çok daha yüksek oranlarda gerçekleşmiş durumda.
 
3- Kısa vadeli teknik göstergeler “aşırı alım” bölgelerine doğru yaklaşıyor. Bilanço dönemi beklentilerinin ardından kâr satışları ihtimali olabilir.
 
4- Muhtemel kâr satışları 2.685 puan ve üzerinde karşılandığı sürece, borsada yükseliş hevesinin de devam etmesi beklenebilir.
 
5- 2.685 puanın altında fiyatlamalar gerçekleşirse; 2.590 seviyesi daha önemli bir destek olarak öne çıkabilir gibi görünüyor.
 
6- Borsada, 8 Haziran-3 Ağustos aralığında “çanak” benzeri bir formasyon oluşmuş gibi görünüyor. Bu süreçte en düşük 2.360, en yüksek 2.685 puan seviyeleri görüldü. “Çanak” bölgesinde 325 puanlık bir hareket oluşmuş. Borsa, 2.685 puan üzerinde günlük ve haftalık kapanışlar yapıp da buralarda yerini sağlamlaştırırsa; önümüzdeki 1-2 çeyreklik süreçte 3.000 puana doğru hareketlenmesi kuvvetli ihtimal dâhilinde olabilir.
 
Peki, bu yolculukta riskler neler? Küresel ekonomik dengelerde ve jeopolitik risklerde öngörülmeyen sinyallerin artması, içeriye de olumsuz yansıyabilir. Aynı zamanda dolar/TL'nin seyri ve Türkiye’nin yüksek seyreden CDS risk primi de yakından takip edilmelidir.
 
PETROL NEREYE?
 
OPEC+ grubu petrol üretimini eylülde günlük 100 bin varil artırma kararı aldı. Yaklaşık dört haftadır 97,00-107,50 dolar bandında hareket eden Brent petrol, arzda yaşanacak artıştan etkilenerek 92 dolara kadar geriledi. ABD, Avrupa ve Asya’dan gelen PMI rakamları ve büyüme oranları da, küresel bir durgunluğu destekliyor. Bu tabloda petrol talebinde gerileme bekleniyor. Yüksek enflasyona karşı büyük merkez bankalarının sıkı para politikası da, emtialar ve petrol üzerinde baskı olarak öne çıkıyor.
 
Bugünkü şartlarda petrol fiyatlarını yükseltebilecek unsur olarak, jeopolitik riskler öne çıkıyor. Rusya-Ukrayna savaşı mevcut durumuyla fiyatlara dâhil olmuş durumda. Ekstra bir olumsuzluk söz konusu olursa, petrolde yeniden yukarı yönlü bir hareketlilik görülebilir.
 
Sonuç olarak hem arzda yaşanacak artış hem talepte resesyon kaynaklı gerileme beklentisi, fiyatlarda düşüş ihtimali senaryosunu kuvvetlendirdi. 92 doların altına sarkmalarda, 87 dolara kadar bir geri çekilme yaşanabilir. Bundan sonraki süreçte 97-102 dolar seviyesi ise direnç olarak öne çıkabilir. Henüz “100 doların altında kalıcıyız” demek için ise daha fazla işaretleri görmemiz gerekiyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.