Fransa’nın yedi maçındaki hakem tayinleri tesadüf olabilir mi?

A -
A +

Fransa, Rusya’da Dünya Kupası’nı kazanıncaya kadar toplam 7 maç oynadı.     Bu 7 maçının hakemlerine bakalım!
- Fransa-Avustralya (Andres Cunha - Uruguay)
- Fransa-Peru (Mohammed Abdulla - BAE)
- Fransa-Danimarka (Sandro Ricci - Brezilya)
- Fransa-Arjantin (Alireza Faghani - İran)
- Fransa-Uruguay (Nestor Pitana - Arjantin)
- Fransa-Belçika (Andres Cunha - Uruguay)
- Fransa-Hırvatistan (Nestor Pitana - Arjantin)
Fransa bir Avrupa ülkesi; Belçika, Hırvatistan, Danimarka gibi üç Avrupa ülkesiyle oynadı. Bir tek UEFA hakemi maçlarını yönetmedi.
Bu, şuna benziyor; bir İstanbul takımı Süper Lig’de şampiyon oluyor. Maçlarını hiç İstanbul hakemi yönetmiyor.
Peki, başka dikkat çekici olanlar neler, devam edelim;
1) Beş maçını Güney Amerikalı, 1’ini İranlı, 1’ini BAE’li hakem yönetti.
2) Arjantinli Pitana ve Uruguaylı Cunha ikişer tane Fransa maçı yönetti.
3) Lehte ve aleyhte hakem hatalarını şöyle bir göz önüne getirin.
Benim kafam hafif karıştı, sizleri bilemem.

İşini en iyi yapan kim?
Futbolda vitrin, marka, kalite ve paranın tartışmasız 1 numara olduğu platform UEFA Şampiyonlar Ligi’dir.
Cüneyt Çakır, tam 8 sezondur Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetiyor.
2010-2011 sezonunda başlamıştı.
Play-off ve ön elemeler hariç, gruplarda ve sonrasında toplam 37 maçta düdük çaldı.
Merak ettim; bu 8 sezonda bizim kulüplerimiz kaç tane Şampiyonlar Ligi maçı oynamıştır?
G.Saray (30), Beşiktaş (14), Bursa (6), Trabzon (6), F.Bahçe (0).
Toplam 56 maç!
8 yılda harcanan para milyar avroyu bulur, hatta geçer!
Ama koskoca 8 yıldaki maç sayısı sadece 56!
Cüneyt Çakır’ın ekibiyle bu süre zarfındaki maç sayısı 37!
Soru şu; doğruyu yapan kulüplerimiz mi, hakemimiz mi?
Başarılı olan hangisi?

VAR finalde kafa karıştırdı!
VAR uygulaması Dünya Kupası finaline kadar çok iyi gitti diyebiliriz.
Ancak finalde elle oynamada çalınan penaltı, otoriteleri ikiye böldü.
“Yarısı kol doğal hâlindeydi, yarısı kol doğal hâlinde değildi” dedi.
Top yakındaki oyuncunun ensesinde veya sırtından sekerek mi geldi?
Bu tam bir GRİ pozisyondu.
VAR’ın asla karışmaması gereken bir durumdu. Ama karıştı!
Hakem Pitana, 4 dakika 27 saniyede penaltıya ancak karar verebildi!
Hâlbuki ilk devrenin uzatmalarına 3 dakika ilave etmişti.
Finalde VAR kötü bir uygulama örneği gösterdi.
Bakın; maç finaldi. VAR hakemi İtalyan’dı. 64’üncü maçtı.
Onca tecrübe ve uygulama geride kalmıştı.
Ama bariz olmayan bir hataya VAR karıştı.
Bu durumu FIFA ve UEFA ciddi şekilde irdeleyecektir.
Cüneyt Çakır, Nijerya-Arjantin maçında VAR’a uymayarak önemli bir fark ortaya koydu.
“Sahanın mutlak hâkimi sahadaki hakemdir” prensibini hatırlattı.
Monitör başındaki hakem, elit kategori hakemi değil. Oyunun sorumluluğunu bu şekilde aldığı zaman sistemde güvensizlik doğuyor.
Hakem, VAR’ın her kararını onaylayan kişi değildir.
Son karar her zaman hakemindir.
Arjantinli Pitana, bir önceki Meksika-İsveç maçında VAR’a uymamıştı. VAR, “elle oynama var” dedi. Gitti seyretti, “penaltı yok” dedi. Finalde gitti seyretti, penaltıyı verdi.
VAR, bariz hata dışında işe karışmayacak. Nokta!

Yolun hakem   haritası değişti!
Collina ve arkadaşları, Arjantin ve Brezilya elenince finale giden yolun “hakem haritasını” değiştirdiler!
Arjantin ve Brezilya elendikten sonra hakem tayinlerindeki plan-program ve taslak güncellendi. Yani anlayacağınız çok şey değişti.

Klasmanların dili! (2)
Süper Lig yardımcı hakem kadrosu yapılırken sıralama dikkate alınmamış. Yani maç sayısına bakılmamış. Üsttekiler düşmüş, alttakiler kalmış. “Kulüplerin baskısı” algısı, ben ve benim gibi çok sayıda kişide oluştuysa; bu yanlış olmuş! Ben sizlere devedişi gibi büyüklerin lehine ne hakem hataları sayarım!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.