Şanssız kadın rehberi...

A -
A +
-Görüp beğendiğiniz "hoş çocuk" ya sizden küçüktür ya da kısa...
...
-Fön çektirdiğiniz gün yağmur yağar, ıslak fareye dönersiniz...
...
-Çanta değiştirdiğinde, o çantada taşıdığın en önemli şey mutlaka eskisinde kalır...
...
-Akşamdan karar verdiğiniz kıyafeti bir şekilde giyemezseniz, hava değişikliği, vs...
...
-Ofisteki en yakın arkadaşınız arkanızdan en derin kuyuyu kazandır...
...
-Çok severek beğenerek aldığınız bir şeyin daha güzelini ya başka bir mağazada ya da bir arkadaşınızda görürsünüz...
...
-Kırk yılın başında bir kozmetik ürününden çok memnun kalırsınız; üretimini durdururlar, bir daha bulamazsınız...
...
-Ayakkabının topuğu hep ana caddede, meydanlarda, kalabalıkta kırılır...
...
-Asla ayağınızı vurmayan ayakkabı önemli bir günde mutlaka sizi öldürene dek ayağınızı acıtır.
...
-Siz deliler gibi zayıflamaya çabalarken en yakın arkadaşlarınızdan biri kesin dal gibi olur, sizden daha çok zayıflar.
...
-Normal bir günde yaptığınız pirinç pilavı, tane tane, mis gibi olurken, misafir geldiğinde, lapa olur mutlaka...
-Misafir için pişirdiğiniz kek asla kabarmaz...

Öğrendim ki;
"-Sana ışık tutanlara sırtını dönünce, sadece kendi karanlığınla baş başa kalıyorsun!.."

KRAMPON

FENERBAHÇE, Fernandao'yu iade ediyor: "-Fişini iyi ki atmamışız..."
...
YENİ yayın döneminde, evlilik programları için en önde oturan orta yaşlı ve kilolu teyze kontenjanları açıklandı...
...
FOTOMAÇ'ın; Aziz Yıldırım'ın içine sinecek muhabir arayışları sürüyor.

Bizim pano
SERDAR: O kadın ne yapıyor öyle?... Güya Yıldız Tilbe'yi mi taklit ediyor?...
EMİN: Hayır... Yıldız Tilbe'nin kendisi o...
...
TALİP: Biliyor musun, bizim Hatice nişanlanmış!
FATİH: Hadi ya, kiminle nişanlanmış?...
TALİP: Bir erkekle...

TERS AÇI - Okul...

Hayat bir okuldur ve insanlar onun öğretmen ve öğrencisidir...
Acılar, çekilen çileler, kayıplar, feryatlar derstir...
Gözyaşları defterdir...
Kalbin, duyguların, özgürlüğün kitaptır...
Hayat okulundan başarıyla geçmelisin... Asla isyan etmemelisin...
Öğrenmenin sınırı yoktur...
Sen hep bildiğini sanırsın, ama bilmediğin çok şey vardır. Hayat budur.
Ağaçlara bak... Onlar yağmurdan yararlanırlar, toprak sayesinde büyür, meyveler açar, insanlar alır...
Ağaçlar da, insanlar da hep başka şeylere bağlı olarak yaşarlar...
Dünya menfaat dünyasıdır. Kimse kendinden başkasını düşünmez...
Bir ananın evladını yangında unutup, kendi canını kurtarması gibi...
Ya da bir evladın nankörlüğü gibi.
(...Lorina Zilan)

Kapak konusu!

NURGÜL YEŞİLÇAY:
"-Sen özel okullarda oku. Kadın rallici ol. Sonra türbana gir. Sonra Urfa'da bir aşiretle evlen. Bunu rahmetli Meral Okay bile dizi yapamazdı. HAYAT..."
...
BURCU?ÇETİNKAYA:
"Herkes kendi penceresinden bakar hayata. Oysa dışarısı çok güzel bakmayı bilirsek. Kimseye kızmadım, kızmıyorum. Vakti gelince anlarlar elbet."
MUHAREM İNCE:
"-Tayyip Erdoğan ve Abdullah Davutoğlu'nun bu ülkeye yaptığı kötülüklerin ilki, Türkiye'deki kutuplaşma ise ikincisi Suriye politikasıdır..."
...
ATAKAN ATASEVER:
"-Bu ülkenin başbakanının ismini doğru yazamayacak kadar kalem ve kelamdan uzak sizin gibi politikacılar mı talip Türkiye'yi yönetmeye?..."

Temel bir gün...
Nasrettin Hoca göle maya çalarken o sırada oradan geçmekte olan Temel;
"-Hocam ne yapıyorsun?..."
-Göle maya çalıyorum...
"-İyi de hocam, o kadar yoğurdu n'apacan daa?.."

Ana Kumanda

(...BEYAZ TV  / Beyaz Futbol)
ERTEM ŞENER: Siz Dursun Özbek'in icraatlarını yanlış mı buluyorsunuz?..
AHMET ÇAKAR: Dursun Özbek eğer adamsa; ki adamdır; aksi ispatlanmadıkça öyledir!..
Xxx
SİNAN ENGİN: İyi futbolcu dediğin, üst üste 5 maç oynayacak arkadaş!
AHMET ÇAKAR: Bırak bunları ya! Bu senin dediğin 1960 Temmuz'unun zihniyetidir!

İtirafım var...
(...isim: hakan k. ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Özel bir hastanede doktorum... Bir gebeyi ultrasonla incelerken bulantılarının nasıl olduğunu sordum.
"Çok iyiyim, sürekli canım bir şeyler çekiyor, eşim de hiç üşenmeden bulup getiriyor, sağ olsun" dedi...
Canının neleri çektiğini sordum. Yazın sıcak günlerinde çilek, geçenlerde de erik ve karpuz çekmiş...
Çilekle eriği manavdan almışlar, karpuzu da beş yıldızlı bir otelden bulmuşlar...
Sadece bildiği değil duyduğu şeyleri de canı çekiyormuş...
Gazetede okuduğu kızılcık şerbetini o kadar aşermiş ki arayıp tarayıp bulamayınca yapmışlar, ama acı gelmiş, bir yudum içip bırakmış, "Meğerse canım istemiyormuş" dedi...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)





UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.