ÖĞRENDİM Kİ;
16 Mayıs 2017 02:00
ÖĞRENDİM Kİ;
“-Herkes özgür olmadan, kimse esaretten kurtulmuş değildir...”
KRAMPON
ABDULLAH Avcı: “Türkiye’nin dörtte üçü bizim şampiyon olmamızı istiyor..."
...
G.SARAY Başkanı Dursun Özbek, ”Bir dahaki programda kullanmak için iyi bir espri düşünüyorum..."
...
YERLİ transferlere ağırlık veren Çatladıkapıspor’da 4 oyuncuya kas zedelenmesi teşhisi kondu...
...
G.SARAY ruhu sonunda patladı: "Ülen iki dakka huzur verin"...
Ana Kumanda
(...FOX – Magazin)
SUNUCU: Bıyık bıraktınız haber oldu... Saçlarınızı kazıttınız, kara sevdadan döküldü dediler... Ne diyeceksiniz?...
TAMER KARADAĞLI: Bunların hepsi kıldan-tüyden haberler...
xxx
(…BEYAZ TV / Beyaz Futbol)
GÖKMEN ÖZDENAK: İkiniz de pozisyonun kırmızı kartlık olmadığını gözlerime bakarak söyleyin...
AHMET ÇAKAR: Niye, ben göz doktoru muyum?...
Bizim pano
Ehliyetini yeni alan Mustafa babasından dert yanıyor.
“-Evden motorla çıktığım zamanlar babam hiç umursamıyor, ama arabayla çıkarsam meraktan çatlıyor?...”
-Neden öyle, motor arabadan daha tehlikeli aslında...
“-Doğru öyle... Ama motorun parasını ben verdim... Arabanınkini babam ödedi...”
Temel bir gün...
Kekeme pazarlamacı Temel, kapı kapı dolaşıp kitap satıyormuş...
Her sabah çantasına 50 kitap koyuyor, akşama kadar da hepsini bitiriyormuş...
Bir gün patronu, “Yaa Temel sen bu işi nasıl beceriyorsun?... Diğer satıcılar günde en fazla 10 tane satıyor” diye sormuş...
Temel de kekeleyerek cevap vermiş;
“-Ço... Ço... Çok basit patron... Önce kapıyı çalıyorum... Kapıyı açana da ‘kitap almak ister misiniz, yoksa size okuyayım mı’ diye soruyorum...”
İnsan...
İnsan iradesi özgür değildir. İşin doğrusu, bir amaca bağlanır bağlanmaz insan iradesi özgürlüğünü yitirecektir.
...
Bir insanın devinimlerinin yöneldiği amaç, o insanın çocukken dış dünyadan aldığı izlenimlerin etkisi altında gelişip ortaya çıkar.
…
Her isteyiş, bir yetersizlik duygusuyla ilgilidir, insanda bir doyum, bir hoşnutluk, bir yeterlilik sağlama eğilim ve dürtüsünün doğmasına yol açar.
...
Örneğin moral gücünü yitirmiş pısırık bir ortamda büyüyen çocuklarda böyle bir durumla karşılaşırız; çevrenin aşırı kötümserliği kolaylıkla çevreden çocuğa geçer.
...
Çocuğun aile çevresindeki bir kişiye göstereceği aşırı sevginin hiçbir zaman gözden kaçırılmaması gerekir.
...
Bazı çocuklar aşırı derecede huysuzluğu kaçarak dikkati üzerlerine çekmek isterken, daha çok ya da daha az kurnaz kimileri aşırı derecede uslu davranarak aynı amaca varmaya çalışırlar.
...
Hayatta birçok kötü olayla karşılaşmış güçsüz çocukların hayal gücü üstün düzeydedir; böylesi çocuklar, düş kurup dururlar hep.
...
Oyun oynamaktan kaçan çocukların ruhsal gelişimlerinde her zaman bir aksaklık söz konusudur.
...
Bütün oyunlarda gelecek için hazırlık özelliği açığa vurur kendini. Örneğin çocuğun oyun karşısındaki tutumunda, oynayacağı oyunun seçiminde ve ona verdiği önemde bu durumu gözlemleyebiliriz.
(...Alfred Adler)
İtirafım var
(...isim: ahmetgns ...şehir: ankara ... yaş: yirmi altı)
Eskiden toplu bilgisayar fareleri kullanırken bir süre sonra fare iyi gitmez olurdu...
Farenin altından topunu çıkarttığımızda topun temas edip döndürerek iki eksende hareketi sağlayan çubukların üzerinde, topun daha iyi tutunup daha iyi dönme hareketi sağlaması için kauçuktan yapıldığını düşündüğüm bölümün üzerini kirlerden temizlemeye uğraşırdım...
Bir seferinde onu temizleyim derken o kauçuk maddenin çubuktan kopmasına sebep olmuştum.
Geri yapıştırmaya çalıştımsa da iyice parçalandı.
Silgi törpüsünden benzer bir ince şeriti o çubuğa dolayıp yapıştırmaya da çalıştım...
Tüm girişimlerim başarısız olunca bu fareden de ümidi kesip yeni bir fare daha aldım...
Bir gün nedense yeni fareyi fazla kullanmamışken topunu çıkarayım dedim.
Topu çıkardığımda dönme çubuğu üstünde o kauçuk şeridin olmadığını gördüğümde demek ki yeni teknolojide bunsuz da iyi dönebiliyor dedim...
Çok sonraları birisinin o kauçuk dediğim şeyi temizlediğini görerek onun aslında topun masadan toplayıp yapıştırdığı tozlar olduğunu ve farenin gitmesini asıl o tozların engellediğini ve onları tamamen çubuktan alınca farenin eski sıfır günlerine döndüğünü anlamıştım.
Yorucu günler de böylece bitmiş oldu.
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Erkeğin adı yok...
Önce kadın erkek eşitliğiyle ilgili birkaç soruyla başlayalım:
1. Kadın hakları savunucularına "feminist" denir, peki erkek hakları savunucusuna ne denir?
Bu soruyu sorduğum kişilerin yüzde 99'u cevap veremedi. Görülüyor ki, erkek hakları savunuculuğunun adı bile yok!...
...
2. Dünya Kadınlar Günü 8 Mart, bunu bilirsiniz. Peki dünya erkekler günü ne zaman?...
Bu soruyu neden hemen cevaplayamıyoruz? Çünkü erkekler gününün "adı yok!"
...
3. Kadının Statüsü ve Sorunlarını araştırmak için, Başbakanlık bünyesinde müsteşarlık oluşturulurken; Erkeğin Statüsünü ve Sorunlarını araştırmak, düzeltmek için neden bir kurum yok?
Erkeğin sorunu mu yok? Erkeğin kimliği mi yok?...
...
4. Sizce bu ülkede kadın erkek eşitliği var mı? Bence yok! Çünkü kadınlar erkeklerden daha üstün?
Erkek egemen "görünen", ama kadın egemen "olan" bir toplumda yaşıyoruz.
...
Kadın erkek eşitliğinin olduğuna ne zaman inanacağım? Erkeklerle kadınlar, bu ülkede eşit hayat sürelerine ulaştığı zaman.'
Bir düşünün, eğer erkek kadından daha iyi şartlarda yaşıyor ise, erkeğin bünyesi daha sağlam olduğu hâlde, neden kadın daha üzün süre yaşıyor?...
...
Çünkü kadın korunaklı, ayrıcalıklı, steril şartlarda yaşıyor. Erkek ise sert şartların, zor işlerin, büyük yüklerin adamı. Kadın evin işçisi, ama erkek toplumun kölesi!
Sonuç: "BU ÜLKEDE ERKEĞİN ADI YOK!"
(...Sinan Akyüz/Etekli İktidar’dan)
Yıldız Abla günlüğü
-Güzellik yarışmasına katılsam “İkinci kim” diye sorardım...
...
-Belki çirkinim ama, seni en güzel ben severim...
...
-Gün başlayınca gün aydın diyoruz da; gün bitince neden gün kara demiyoruz, ilginç...
...
-Herkes ben olmak için çaba harcıyor, ben ise kendim olmak için...
...
-Otomatik kandil mesajı almayan varsa ben yönlendireyim, bana çok geldi.
...
-Adam olana kadın olmasını biliriz.
TERS AÇI
.jpg)
“-Fiyat tarifesi!..”
(...A.Faruk Şen’den)