Ayaküstü...

A -
A +
Herkes Barzani’ye yüklenme ya da Barzani’yi savunma derdinde. Barzani sadece oyuncu.
Ha filmde kötü rolde oynayan adamı dövmüşsün ha Barzani’yi. 
Aynı şey.
 
Sular yükselince balıklar karıncaları, sular çekilince karıncalar balıkları yermiş…
O hesap;
Arkasına aldıkları güç ile Kerkük’ü boşaltıp konanlar, bugün kendileri Kerkük’ü boşaltıp kaçıyorlar. 
Etme bulma dünyası…
 
Türk askerinin farkı nereye gitse işgalcilerin aksine, güvenliği sağladıktan sonra ilk işi okul, hastane ve sağlık ocağı yapmak, hizmet etmektir.
Onun için Türk beklenendir.
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)
 
Öğrendim ki; “-İnsanda ne eksikse, onunla tamamlanacağını sanır…”

Bizim pano
MURAT: O gazete de eski Tercüman’ın muadili işte...
SERDAR: Tercüman’ı duydum da; Muadil yeni bir gazete mi?... 

M.HAKAN ABİ: Alo... Fikret Bey müsait misin?...
KARŞIDAKİ: Müsait değilim, muayenedeyim... 
M.HAKAN ABİ: Aa... Çok geçmiş olsun...
KARŞIDAKİ: Araç muayenesindeyim... 

MUSTAFA ABİ: “Bir dirhem et, bin ayıp örter” demek istiyor;
“-Bir tutam tuz, bin ayıp örter...” 

Temel’in yeri...
Trafik ekipleri rutin kontrollerinden birini yaparken; yaşını başını almış Temel’in kullandığı araba gidiş yönünde kontrolden çıkmış...
Ve neredeyse asfaltı kazıyarak, toz duman arasında polislerin önünde durmuş...
Temel’i zar zor dışarı çıkartıp kaldırıma oturtmuşlar ve sormuşlar;
“-Araba kullanmak için çok yaşlısınız.. Ehliyetiniz var mı?..”
“Benim artık ehliyet bulundurma zorunluluğum yokmuş” demiş Temel nefes nefese ve devam etmiş;
“-Bugün doktor beni muayene ettikten sonra ehliyetim olup olmadığını sordu, ben de ‘Var’ deyip gösterince, onu alıp makasla parça parça kesip çöpe attı, ‘Amca artık buna ihtiyacın yok’ dedi... Teşekkür ettim ve arabama atlayıp buraya geldim işte...”

Kadının hayattaki süreçleri
SAÇ YIKAMA
17 YAŞ: Yıkamak... 25 YAŞ: Şampuan ve yumuşatıcı ile yıkamak... 35 YAŞ: Boyatmak, şampuan ve yumuşatıcı ile yıkamak... 48 YAŞ: Boyatmak, bakım yapmak, şampuan ve yumuşatıcı ile yıkamak... 66 YAŞ: Peruğa bakım yapmak...

SÜPER BULUŞMA
17 YAŞ: Burger King... 25 YAŞ: Bedava yemek... 35 YAŞ: Elmas yüzük... 48 YAŞ: Daha büyük elmas yüzük... 66 YAŞ: Evde tek başına...

RÜYALARIN 
ERKEĞİ
17 YAŞ: Uzun, esmer ve yakışıklı bir erkek... 25 YAŞ: Uzun, esmer, zengin ve yakışıklı bir erkek... 35 YAŞ: Uzun, esmer, zengin, yakışıklı ve akıllı bir erkek... 48 YAŞ: Saçları olan bir erkek... 66 YAŞ: Bir erkek...

İDEAL SEVGİLİ
17 YAŞ: Yemeği ödemeyi öneren... 25 YAŞ: Yemeği ödeyen... 35 YAŞ: Ertesi sabah kahvaltı hazırlayan... 48 YAŞ: Ertesi sabah çocuklar için kahvaltı hazırlayan... 66 YAŞ: Kahvaltısını çiğneyebilen...

FAVORİ SPOR
17 YAŞ: Alışveriş... 25 YAŞ: Alışveriş... 35 YAŞ: Alışveriş... 48 YAŞ: Alışveriş... 66 YAŞ: Alışveriş...

...gündemin kırıntıları...
-İsteselerdi 3.500 tırlık silah yardımını Barzani’ye yaparlardı.

-Osmanlı sömürgeci olsaydı, bugün Viyana’dan Erivan’a, Yemen’den Fas’a kadar Türkçeden başka bir dil konuşulmazdı.

-İslamiyet bazıları için sadece cenaze namazından ibaret. Yazık.

-Avusturya seçimleri de gösterdi ki, Avrupa fabrika ayarlarına geri dönüyor.
...
-Önemli olan ceketin, pantolonun cebini değil, içini doldurmaktır.

-Eskiden dere geçene kadar eşeğe dayı diyorlardı. Şimdilerde dayıya eşek diyorlar.

KRAMPON
HAKAN Karaoğlu’na yapılan yardımlardan sonra, Konyalılardan dayak yemek için tüm Türkiye’deki Galatasaraylı öğrenciler Konya’ya akın ediyor…
(…Jurnal)

ERSUN Yanal: “Trabzonspor taraftarı skora iyi yönden bakmayı bilmeli. Nitekim ters çevirince plakamız oldu. Lütfen silahlar konuşmasın…”
(…krampon)

Hayat…
“-Şimdiki zamandan gözlerimiz bağlı geçeriz.
Çok çok yaşamakta olduğumuz şeyleri sezebilir ve tahmin edebiliriz...
Ancak daha sonraları, gözlerimizin bağı çözüldüğünde ve geçmişi incelediğimizde yaşamış olduğumuz şeyleri kavrar,
…Ve onların anlamına varırız...”
(…Milan Kundera)


Ana Kumanda...
(...TEVE2 / Kelime Oyunu) 
İHSAN VAROL: Tatlı veya tuzlu olan gevrekçe yiyecek?.. 
YARIŞMACI: Pasta falan satan yerlerde mi olur bu?..
İHSAN VAROL: Nalburda olacak hâli yok ya efendim... 

(...TV 8 / Bay Tahmin) 
MURAT ÖZARI: Ben saçlarına âşıktım küçükken?.. 
FİKRET ENGİN: Bu saçların neresine âşıktın abi?..
MURAT ÖZARI: Öyle deme, küçükken lüle lüleydi... Yatarken annemin çorabını kafama geçirirdim ki saçlarım yatsın...

Ayaküstü...

 
 
 
 
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.