BATIYOR TRABZONSPOR

Kırk yıllık efsanenin, düştüğü hâle bir bak,
Gün geçtikçe eriyor, bitiyor Trabzonspor.
Bu hafta Akhisar’dan, yediği gole bir bak,
Alev alev yanıyor, tütüyor Trabzonspor.
…
Kadın, erkek, ihtiyar, herkes ekran başında,
Kimisi çoluk, çocuk, daha üç beş yaşında,
Hepsinin derdi aynı, kazanma telaşında,
Hayalimizi çöpe, atıyor Trabzonspor.
…
Trabzon maçına bağlı, insanların morali,
Ligde bütün takımlar, üstümüzde sıralı,
Gözlerimizde yaşlar, sol yanımız yaralı,
Dertlerimize derdi, katıyor Trabzonspor.
…
Stadımıza gelenin, titriyordu ayağı,
Kapanırdı defansa, topla yerdi dayağı,
Şimdi gelen geçene, çekiyoruz kıyağı,
O saldırgan ruhunu, satıyor Trabzonspor.
(...Mehmet İnani’nin yakarışı)

Öğrendim ki; “-Bazen kaybetmeyi göze alınca kazanıyorsun...”

Bizim pano
Haftanın en çarpıcı olayı bu...
İsmi henüz açıklanmayan bir arkadaş, operatörlere tatlı sözü vermiş...
Bir müddet sonra “Aşağıda siparişleriniz var” telefonu üzerine
Serdar tatlıları almak için danışmaya inmiş...
Paketler açıldığında ne görsünler; Adana, Urfa, tavuk şiş, çöp şiş, döner ve tabii ki tatlı...
“Helal olsun adama, sözünde fazlasıyla durdu” diyerek hepsini afiyetle yemişler...
Ziyafet bittikten sonra aşağıdan ikinci telefon gelmiş “Abi siparişleriniz vardı, aldırmadınız”...
Yediklerinin; hangi tüyü bitmemiş yetimin hakkı olduğu henüz bilinmiyor!..

İtirafım var...
(...isim: mehmet ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
- Bir itirafçının günlüğünden -
-Altın işiyle meşgul olan abime kız istemeye gittik...
Oldukça latifeli dedem laf arasında yine şaka yapmak için abimin işine vurgu yapmak isteyerek,
“Yalnız bizim oğlumuz altını ıslatıyor” dedi…
...
-Sımsıcak ile sopsoğuk kelimelerini “sıpsoğuk” diye harmanlayan kişi benim öz yeğenimdir...
...
-Yanındaki iki Japon balığını kafalarına vura vura öldürdükten sonra, yalnız yaşamaya devam eden Beta balığına yem verirken, balığın elimdeki yem poşetini fark edip, sağa sola heyecanlı heyecanlı atılışını gören annem, olağanüstü merhamet duygusuyla şu cümleyi sarf etti,
“-Hey kurban olduğum Allah’ım!... Bu da yemeyi biliyor!..”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Ayaküstü...
Büyüklük ölçülerimiz:
İncir çekirdeği kadar, fındık kabuğu kadar, ceviz kabuğu kadar…
HHH
İnşallah fırsat bu fırsat denilip,
Güzel Merzifon’umuza da bir eşek heykeli dikilmez.
HHH
Batı’nın en büyük özelliklerinden biri yerli sahte kahramanlar üreterek,
Ülkeleri onlar eliyle yönetmektir.
HHH
İnsanın bir tek mert komşusu olmaz mı?
Türkiye’m işin çok zor çok.
HHH
Türk demek dertli demektir.
Nerede mazlum ve mağdur varsa ordadır, yanındadır.
HHH
Büyükelçi’nin dediği gibi;
Dokuz aylık ara ve tekrar bombalı saldırılar.
HHH
Görünen o ki Barzani poposunu (koltuğunu) kurtarayım derken,
Kellesini de kaybedecek.
HHH
Batı’nın özelliklerinden biri de;
Yıkamadıkları yapı ve kurumları bozup içini boşaltmaktır.
HHH
Çakma tarih okuyarak,
Gerçek tarih yazamazsın.
(...Mustafa Koç / Okur – Yazar)

Bir erkek nasıl kaybedilir ?
-Yaşıtlarımın hepsi evli, hatta çoğunun çocuğu var...
...
-Yeni yasaya göre boşanma hâlinde mal paylaşımı eşit...
...
-Yedi diziyi birden kaçırmadan seyrediyorum...
...
-Bugün yine bir mankenlik ajansından teklif aldım...
...
-Ben evlenince yemek, bulaşık çamaşır vs. ortak yapılacak...
...
-Ne yapıp edip bu sene tatili Dubai’de geçireceğim...
...
-Bana hiç “Seni seviyorum” demiyorsun... 

KRAMPON
CENK Tosun, yükselişinin sırrını açıkladı: “PES 13’teki Agüero’yu kendime örnek aldım…”

OZAN Tufan, Galatasaray maçının hazırlıklarını, takımdan ayrı olarak ayna karşısında saç düzelterek sürdürdü.

“FEDERASYON başkanlığı talebim yok, ama verirlerse anahtarı alırım” diyen Rıdvan Dilmen, ambulansla berbere kaldırıldı…

Ana Kumanda
(…A SPOR / Takım Oyunu)
SERKAN KORKMAZ: Türk futbolunun kurtuluş reçetesi nedir hocam?..
ERMAN TOROĞLU: Türkiye’de hayırlı bir şey olacaksa, Yıldırım Demirören’in Lucescu ve Arda’yı yanına alıp gitmesi ile olacak...

Temel’in yeri...
Temel, arkadaşı Dursun’a, “Doğru” bir kadınla karşılaşamadığı için evlenemediğini söylemiş...
Dursun “Nasıl birini arıyorsun ki” diye sorunca Temel anlatmaya başlamış;
“-Önce çok güzel olmalı, iyi bir aşçı, usta bir temizlikçi, tutumlu olmalı... Huyu çok iyi olmalı, en önemlisi çok zengin olmalı evi, malı mülkü olmalı...”
“Yahu” demiş Dursun “Tarif ettiğin kadının senin gibi biriyle evlenebilmesi için deli olması lazım?..”
“Tamam” demiş Temel,
“-Diğer özellikleri tutuyorsa, olabilir!..”