Dünyâ ibret yeridir!..

A -
A +

Dünya, imtihan ve kazanç yeri olarak yaratılmıştır. Herkese belli bir zaman dilimi tayin edilmiştir. Bu tanınan müddet bittiği anda, hesap başlamaktadır. Onun için herkes, kendine tanınan zamanı iyi değerlendirmek ve kullanmak durumundadır. Seyyid Emîr Hamza hazretleri, talebelerine şöyle vasiyyet etmiştir: "Ey talebelerim! Bizim bulunduğumuz yol, doğruluk üzerine kurulmuştur. Babam Seyyid Emîr Külâl hazretleri; "İnsanların Hakk'a kavuşmaktan mahrum kalmalarının sebebi, İslâmiyete tam uymadıklarındandır" buyururdu. Allahü teâlâya hakiki manada kul olmak isteyenler, Resûlullah efendimizin sünnetine yâni İslâmiyete uyarlar. Haram işlerden ve haram yemekten sakınırlar. İnsanların yükünü çekip, kimseye yük olmazlar. Şöhretten sakınırlar. Müslümanlara acıyarak, onlara yumuşak davranırlar. Dâimâ Allahü teâlâdan korkarlar ve günahlarının affedilmesi için yalvarırlar. Gıybet etmezler. Dünyâya, dünyânın rahatlığına ve zînetine güvenmezler. Sâlihlerin ve Eshâb-ı kirâmın yolunda ve onların ahlâkı üzere olurlar. Ey talebelerim! Abdesti, namaz vakti girmeden alınız. Namazı huşû ile kılınız ve Allahü teâlâdan korkunuz. Peygamber efendimiz; (Vakit geçmeden namaza, ölüm gelmeden tövbeye acele edin) buyurdu. Dâimâ tövbe ediniz. Resûlullah efendimiz; (Günâhına tövbe eden, günâhı olmayan gibidir) buyurdu. Gafletten uzak dur!.. Gafletten uzak durunuz. Lüzumsuz yere konuşmayın ve boş söz söylemeyin. Hiçbir mahlûka hakâret gözü ile bakmayın. Birbirinizi çok seviniz. Kimseye dünyâlık için hürmet etmeyiniz ki, dîniniz dünyâ uğruna gitmesin. Dînini başkalarının dünyâsı için satan ve bu yüzden Allahü teâlânın rahmetinden mahrum kalan kimseden daha câhili yoktur. Böyle kimse, hem dünyâda, hem de âhirette zavallıdır. Allahü teâlânın râzı olmasını düşünmeyip de insanların rızâsını düşünen, onların râzı olmasını arayan kimse, Allahü teâlânın gadabını istemiş olur. Birisi size düşmanlık ederse, onunla meşgûl olmayınız. Çünkü düşmanlığın sonu gelmez. Allah korusun, bu uğurda dîniniz elden çıkabilir! İnsanların sevgisine de aldanmayınız! Zîrâ bu sevgileri devamlı değildir. İnsanların elinde olana göz dikmeyiniz. Allahü teâlânın size verdiğine kanâat ediniz. Çünkü tamah eden, dâimâ sıkıntı ve üzüntü içinde olur. Kanâat eden de, her zaman neşeli ve rahattır. İnsanlardan ve makamlarından yardım beklemekten ümîdi kesip, Allahü teâlâya bağlanmalıdır. Başkalarından yardım bekleyen kimse, insanlar yanında hor görülür. İnsanların elindekine göz dikmeyen kimse, dünyâda da, âhirette de azîz ve muhterem olur. Birinin size karşı kusûru olursa, şikâyet etmeyin. Kabahati kendinizde arayın. Dâimâ özür dileyici olun. Kimsenin ayıbını aramayın. Nasîhat kabûl etmeyenlere, nasîhat etmeyin. İnsanlardan bir sıkıntı gelirse, affedin. Karşılığında iyilik yapmaya bakın. Biri size hürmet etmezse, sakın ondan dolayı hatırınız kırılmasın. Bir kimse de, size hürmet eder ve sizden iyi olarak bahsederse, ona da, sevinmeyin. İnsanların övmesini ve kötülemesini aynı tutarsanız, felâket uçurumuna düşmezsiniz. Size bir acı haber gelir veya hasta olursanız, Allahü teâlâdan râzı olmaya dikkat edin ve Allah'a hamdedin. Ne kadar hasta olsanız, ayağa kalkamayacak hâlde bulunsanız da, namazı kazâya bırakmayınız. Îmâ ile kılınız. Hastalığınızı, günahlarınıza keffâret biliniz. Zîrâ kula gelen belâlar, onlara sabır ve tövbe ile kalkar. Mecbur olmadıkça insanlardan bir şey istemeyin. Hiç kimseye zulüm ve günahta yol göstermeyin. Evinizde iyi ahlâklı olun. Hürmet ehli, kendisine hürmet gösterilenler sizi yanına çağırırsa, onunla mağrûr olmayın. Dünyâ ve dünyâyı sevenlerden kaçın. Elden geldiği kadar ilmiyle amel eden âlimlerin sohbetinde bulunun. İlim öğrenmekten bir adım geri ve uzak durmayın. Zîrâ ilimsiz amel, şeytanın oyuncağı olur. En büyük nimet!.. Her işte esas, ilim ve takvâdır. Îmândan güzel hiçbir nîmet yoktur. Allah'a ibâdetten daha iyi amel yoktur. Ölümden iyi ibret yoktur. Kendinizi, kendini beğenmekten, gösterişten, tekebbürden, böbürlenmekten, hasedden, dedikodudan, cimrilikten, kin tutmaktan, düşmanlıktan ve nifaktan koruyunuz. Zira bunlar, kişinin kötülüğüne alâmettir. Bütün iyiliklerin başı, dünyâyı terk etmektir. Bütün kötülüklerin başı da dünyâ sevgisidir. Bununla birlikte, Peygamber efendimiz; (Dünyâ âhiretin tarlasıdır) buyurdu. O hâlde dünyâda âhiret işleri yap ve dünyâya ve dünyânın nîmetlerine bağlanma! Dünyâ rahat yeri değildir. İbret yeridir. Bunun için Peygamber efendimiz; (Dünyâ ibret yeridir, tâmir etme yeri değildir) buyurdular. Dünyâ bir kulübedir ve biz onda misâfiriz. Bâkî olan ise, sâdece Allahü teâlâdır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.