Mübârek gün ve geceleri ihyâ etmek

A -
A +

Aşûre gecesi, Muharrem ayının onuncu gecesidir. Muharrem ayı ise, Kur'ân-ı kerîmde kıymet verilen dört aydan biridir. Aşûre gecesi, bu ayın en kıymetli gecesidir...

Dinimizde, Cuma, Arefe, Bayram, Kadir, Berât, Mirâc, Aşûre, Mevlid ve Regâib gecelerinde ibâdet etmek, gündüzlerinde oruç tutmak, çok sevâbdır. Rıyâd-un-nâsıhîn kitâbında buyuruluyor ki: "Büyük İslâm âlimi, İmâm-ı Nevevî hazretleri, Ezkâr kitâbında, 'gecenin oniki kısmından bir kısmını yani bir sâat kadar ihyâ etmek, Kur'ân-ı kerîm okumak, namâz kılmak, duâ etmek, bütün geceyi ihyâ etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir' buyuruyor. İbni Abidîn'de de böyle olduğu anlaşılmaktadır."

Hakâyık-ı manzume kitabında da; "Fıkıh kitaplarında sâat demek, bir miktâr zaman demektir. İmâm-ı Nevevî, Şâfiî mezhebinde müctehittir. Hanefî mezhebindekilerin de, geceleri, böyle ihyâ etmeleri uygun olur" denilmektedir.

Aşûre gecesi, Muharrem ayının onuncu gecesidir. Muharrem ayı ise, Kur'ân-ı kerîmde kıymet verilen dört aydan biridir. Aşûre gecesi, bu ayın en kıymetli gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duâları Aşûre günü kabûl buyurdu. Âdem aleyhisselâmın tövbesinin kabûl olması, Nûh aleyhisselâmın gemisinin tûfândan kurtulması, Yûnus aleyhisselâmın balığın karnından çıkması, İbrâhîm aleyhisselâmın Nemrûd'un ateşinde yanmaması, İdrîs aleyhisselâmın diri olarak göğe çıkarılması, Yâkûb aleyhisselâmın, oğlu hazret-i Yûsuf'a kavuşması ve gözlerindeki perdenin kalkması, Yûsuf aleyhisselâmın kuyudan çıkması, Eyyûb aleyhisselâmın hastalıktan kurtulması, Mûsâ aleyhisselâmın Kızıldeniz'den geçip, Firavun'un boğulması ve Îsâ aleyhisselâmın vilâdeti, doğumu ve Yahûdîlerin öldürmesinden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması hep Aşûre günü olmuştur...

Nûh aleyhisselâm gemide aşûre tatlısı pişirdiği için Müslümânların Muharremin onuncu günü aşûre pişirmesi ibâdet olmaz. Muhammed aleyhisselâm ve Eshâb-ı kirâm böyle yapmadı. Bugün aşûre pişirmeyi ibâdet sanmak, bid'attir, günâhtır. Muhammed aleyhisselâmın yaptığı veyâ emrettiği şeyleri yapmak ibâdet olur. Din kitâplarının yazmadığı, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirmediği şeyleri yapmak, sevâp olmaz, aksine günâh olur. Aşûre günü, herhangi bir tatlı yapmak, tanıdıklara ziyâfet, fakîrlere sadaka vermek sünnettir, ibâdettir. İbni Âbidîn hazretleri;

"Kirpiklere sürme çekmek sünnetir. Fakat, bunu yalnız Aşûre günü yapmak harâmdır" buyurmaktadır.

Netice olarak, mübârek gün ve geceleri, Kur'ân-ı kerim okuyarak, duâ ederek, namaz kılarak, istiğfâr ederek ihyâ etmelidir. Din Büyüklerinden âhırete intikâl edenleri de, mâtem tutarak, ağlayıp sızlayarak, bağırıp çağırarak değil, onlara duâ ederek yâd etmelidir. Çünkü dinimiz, böyle bildirmekte ve emretmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.