"Hiçbir Müslümana kin beslemem!.."

A -
A +

Müslüman, hiçbir mahluka zarar vermez. Kendisine kötülük yapanlara da iyilik eder. Dînî vazifelerini, kanûnî borçlarını öder. Hile, hıyânet yapmaz, hased etmez, kin tutmaz...

İnsanın yaratılışında, hayvânî ruhun ve nefsin arzuları bulunmaktadır. Bunlar malı, parayı sever. Böylece de insanda, gadab, intikam, kibir sıfatları görünmeye başlar. Hıkd kin bağlamak, hased başkasında bulunan nimetin onda olmayıp, kendinde olmasını istemek, hile ise aldatmak, kandırmak demektir ki, her üçü de kötü huylardandır. Bir Müslümanın, başkalarına karşı kin beslemesi, hile yapması ve hased etmesi, günahtır. Eshâb-ı kirâmdan Enes bin Mâlik hazretleri, şahit olduğu bir hâdiseyi şöyle anlatır:

"Bir gün Peygamber efendimizin huzurunda oturuyorduk. Bir ara;

-Şimdi size Cennet ehlinden biri gelecek buyurdular. Derken ensâr-ı kirâmdan bir zât çıkageldi. Sakalından abdest suları damlıyor, ayakkabılarını da sol eline almıştı. Ertesi gün Peygamber efendimiz  aynı sözleri yine söyledi. Baktık, aynı sahabî aynı durumda geldi. Üçüncü gün yine Peygamber efendimiz aynı sözleri tekrarladı. Derken o sahabî aynı durumda çıkageldi. Cemâat dağılınca Abdullah bin Amr bin Âs hazretleri o sahabinin peşine takılarak; 'Babamla aramızda bir kırgınlık, dargınlık oldu, üç gün yanına gidemeyeceğim. Bu süre zarfında beni, evinde mümkünse misafir edebilir misin?' diye ricada bulundu. O zât da; 'Olur' dedi... Abdullah bin Amr bin Âs hazretleri devamla bize şunları anlattı: 'O sahabînin yanında üç gece kaldım. Bu müddet içerisinde bir defa olsun gece teheccüd namazına kalkmadı. Sabah namazına kadar uyuyordu. Yalnız, kendisinden kötü söz duymadım. Üç gece geçince o sahabîye;

-Babamla aramızda bir kırgınlık, dargınlık yoktur. Peygamber efendimiz peş peşe üç gün; (Şimdi size Cennet ehlinden biri gelecek) buyurmuştu. Her seferinde de sen çıkagelmiştin. İstedim ki sana misâfir olayım da yaptığın amelleri göreyim, ben de onları yapayım. Doğrusu, pek büyük bir ibâdet yaptığını görmedim. Peygamber efendimizin müjdelediği bu mertebeye nasıl ulaştın?, diye sordum. Bunun üzerine o zât;

-Gördüklerinden başka bir ibâdetim yoktur. Şu var ki, hiçbir Müslümana karşı kalbimde ne hile düşünürüm, ne kin ne de haset beslerim, dedi.

-İşte seni o mertebeye ulaştıran bu amelindir dedim..."

Netice olarak Müslüman, anasına, babasına, komşularına, arkadaşlarına, hocalarına, hürmet eder. Küçüklerine ve hayvanlara şefkatli olur. Hiçbir mahluka zarar vermez. Kendisine kötülük yapanlara da iyilik eder. Dînî vazifelerini, kanûnî borçlarını öder. Hile, hıyânet yapmaz, hased etmez, kin tutmaz. Dînine de, dünyasına da çalışır. Fitne çıkarmamaya çok dikkat eder. Böylece dünya ve âhıret saâdetine kavuşur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.