Hazret-i Ali'nin oğluna nasihati

A -
A +

"Ey oğul! Günahkâr kimseye ümidini kestirme. Nice günahkârlar vardır ki, sonu hayır olur. Nice, tâat üzere olan kimse vardır ki, ömrünün sonunda bozulur ve Cehenneme gider."

Din Büyüklerinin zaman zaman, oğullarına, aslında bütün Müslümanlara yaptıkları nasihatler, kitaplarda mevcuttur. Bunlardan birisi de, hazret-i Ali'nin, oğlu hazret-i Hüseyin'e hitaben yaptığı nasihattir.

Hazret-i Ali buyuruyor ki:
"Ey oğul! Sana gizlide ve açıkta Allahü teâlâdan korkmayı, doğruyu söylemeyi, zenginlikte ve fakirlikte iktisatlı olmayı, dosta düşmana adâletli davranmayı, çalışkan olmayı, darlıkta ve genişlikte Allahü teâlânın takdîrine rızâ göstermeyi tavsiye ederim.

Ey oğul? Bil ki, kim kendi ayıbına bakarsa, başkalarının ayıbı ile uğraşmaz. Allahü teâlânın taksimine râzı olan kimse, kaybettiği şeyden dolayı üzülmez. Kim başkasının kuyusunu kazarsa, oraya kendisi düşer. Başkasının perdesini yırtanın, kendi çoluk çocuğunun gizli şeyleri ortaya çıkar. Kendi hatâsını unutan, başkasının hatâsını büyük görür. Denize dalan boğulur, kendi görüşünü beğenen sapıtır, yolunu şaşırır. Aklını kâfi gören, aklım bana yeterlidir diyen, ayağı kayar ve düşer. İnsanlara karşı kibirlilik gösteren, hor ve hakîr olur. Nefsinin arzu ve isteklerini terk eden, hür olur. Hasedi bırakanı insanlar sever.

Ey oğul! Kanâat bitmeyen hazinedir. Ölümü çok hatırlayan, dünyâda az bir şeye rızâ gösterir. Sözünde ve işinde kendisine itibâr edildiğini bilen kimsenin, faydalı sözleri dışında konuşması az olur. Saîd kimse, başkasından nasihat alandır. Edeb, en iyi bir mirâstır. Güzel ahlâk, en hayırlı arkadaştır.

Ey oğul! Sıla-i rahmi, akrabayı ziyâreti kesme. Âfiyet on kısımdır, dokuzu susmaktır. Fakat bundan, Allahü teâlâyı zikretmek, hatırlamak müstesnâdır. On kısımdan birisi ise, düşük ve bayağı kimselerle oturup kalkmayı terk etmektir. Allahü teâlânın yasak ettiklerini yapan, sermâyesi bunlar olan kimse, kendisine zilleti düşürmüş olur.

Ey oğul! İlmin başı yumuşaklıktır. Onun âfeti ahmaklıktır. Belâ ve musibetlere sabretmek, îmânın hazinelerindendir. İffet, fakirliğin; şükür, zenginliğin süsüdür. Çok konuşan, çok hatâ eder. Hatâsı çok olanın, hayâsı az olur. Hayâsı az olanın, verâsı da az olur. Verâsı az olanın, kalbi ölür, kalbi ölen de, Cehenneme gider.

Ey oğul! Günahkâr kimseye ümidini kestirme. Nice günahkârlar vardır ki, sonu hayır olur. Nice, tâat üzere olan kimse vardır ki, ömrünün sonunda bozulur ve Cehenneme gider. Orta yolu tutan kimseye, işleri hafif gelir."

Netice olarak, yine hazret-i Alinin buyurduğu gibi:
"Kişinin kendini beğenmesi, aklının zayıf olduğuna delâlet eder. Çok münâkaşa etmek, düşmanlığın çokluğundandır. Sözü yumuşak olana sevgi beslenir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.