"Herkese İslâmiyetten sorulacak"

A -
A +

"Kıyâmet günü herkese İslâmiyetten sorulacak, tasavvuftan sorulmayacaktır. Cennete girmek, Cehennemden kurtulmak, ancak İslâmiyete uymakla olur..."

Bu dünyada herkes yolcudur. Yolcuların ise, birbirlerine yardım etmesi, el ele vermeleri, kardeş gibi olmaları lâzımdır. Her Müslüman böyle düşünmeli ve vazîfesine başlarken, Müslümanlara yardım etmeyi, onları rahat ettirmeyi düşünerek çalışmalıdır. Müslümanlara en büyük hizmet, onlara doğru olarak din bilgilerini öğretmekle olur. İslâmiyeti doğru olarak öğrenmek ve öğretmek, nâfile hacdan ve umreden daha sevaptır. İslâm ilimlerini yaymak ve bunları yapanlara yardım etmek için lâzım olan parayı, mâlı kazanmanın da, çok sevap olduğu, kitaplarda yazılıdır. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine yazdığı mektupta buyuruyor ki:
"Kıyâmet günü herkese İslâmiyetten sorulacak, tasavvuftan sorulmayacaktır. Cennete girmek, Cehennemden kurtulmak, ancak İslâmiyete uymakla olur. İnsanların en iyileri, seçilmişleri olan Peygamberler, herkesi İslâmiyete çağırmıştır. Kurtuluş yolu İslâmiyettir. O büyükler, İslâmiyeti bildirmek için gönderildi. O hâlde en kıymetli ibâdet, insanlara yapılacak en büyük iyilik, İslâmiyetin öğrenilmesine, yapılmasına çalışmaktır ve İslâmiyetin bir emrini meydana çıkarmaktır. Hele, din düşmanları, azgınca, dîne saldırarak, İslâm kitaplarını yok ettikleri, Müslüman yavrularını aldattıkları bir zamanda, Allahü teâlânın emirlerinden bir tânesinin yapılmasına sebep olmak, binlerle, milyonlarla lira sadaka vermekten daha sevaptır. Çünkü, bu ufak iş, Peygamberlere uymak, onların vazîfesine ortak olmaktır. Hâlbuki, ibâdetlerin en kıymetlisi, sevapların en çoğu onlaradır. Milyonla sadaka vermek, hayrât, hasenât yapmak ise, herkese müyesser olabilir. İslâmiyetin meydana çıkmasına çalışmak, nefsin istemediği şeydir. Buna çalışan, nefsi ile cihâd etmiş olur. Hayrât yapmak ise, nefsin hoşuna gidebilir. Fakat, İslâmiyetin öğrenilmesi, yapılması için para sarf etmek, şüphesiz çok kıymetlidir. Bu niyet ile az bir şey vermek, bu niyet olmadan sarf edilen milyonlardan aşağı değildir. Her Müslümanın, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını tercüme edip, bastıran kurumlara yardım etmesi lâzımdır. Bunlardan bir iki kitap satın alıp, komşuya, arkadaşa hediye etmek, hem bu kuruluşlara yardım olur, hem de İslâmiyete büyük hizmet olur."

Netice olarak, dinimizi doğru olarak öğrenmek ve öğretmek, her Müslümanın vazifesidir. Yarım asra yakın, Türkiye gazetesi de, dinimizi doğru olarak öğrenmek ve öğretmek için, bütün güçlüklere rağmen yayınına, devam etmektedir. Okuyucularımızın da, abone olarak ve abone bularak destek olmalarını, katkıda bulunmalarını beklemekteyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.