"İkisinin de geçmişte yaptıklarını sildim!.."

A -
A +
Allahü teâlâ, İsâ aleyhisselâma vahyetti: "Arkandan gelmekte olan o iki kimseye söyle, ikisinin de geçmişte yaptıklarını sildim. Yeniden amel etmeye başlasınlar!" 


Bir kimsenin kendini büyük bilmesi, başkalarından üstün görmesi kibirdendir. Kibirli olana karşı kendini büyük göstermek, kibir olmaz, sadaka vermek gibi sevap olur. Kendini üstün göstermek için, Din Büyüklerini kötü bilmek ve onları kötülemek ise, insan için çok büyük bir felâkettir İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
"Bütün bu uğraşmalar, kulluğun, aczin, zavallılığın meydana çıkması ve hiç olduğumuzun anlaşılması içindir. Yoksa, kulluktan kurtulmak hâşâ ilâh olmak ve Onun zâtının kemâlâtına kavuşmak için değildir. Bunları istemek benlik ve kendini büyük bilmek olur. Behâeddîn-i Buhârî hazretleri; 'Kulluk ile sâhiplik, âmirlik ve memurluk bir arada olamaz' buyurmuştur."
İsrail oğullarından bir kimse 40 sene eşkıyalık yapmıştı. Bir gün, yanında havarilerinden birisi ile yürümekte olan hazret-i İsâ ile karşılaşır ve;
-Bu gelen İsâ aleyhisselâm, yanındaki de havarilerinden bir zat. Ben artık bunlara katılayım diyerek arkalarından yürümeye başlar. Fakat İsâ aleyhisselâmın yanındaki havari;
-Bu eşkıya da nereden çıktı, benim yanımda yürüyecek adam mıdır ki diyerek, ondan uzaklaşmaya çalışır. Eşkıyalık yapmış kimse de;
-Benim gibi günahkâr bir kimse, böyle mübarek kimselerle beraber olabilir mi diyerek kendi kendini yerer, zemmeder...
Havari durumunda olan kendini büyük, eşkıyalık yapmış olan da kendini hakir, zelil  görür. Onların bu halini bilmekte ve görmekte olan Allahü teâlâ, İsâ aleyhisselâma vahyederek;
(Arkandan gelmekte olan o iki kimseye söyle, ikisinin de geçmişte yaptıklarını sildim. Yeniden amel etmeye başlasınlar!) buyurur.
Kendini büyük bildiği, kibirlendiği için havarinin ibâdetleri; kendini hakir, zelil gördüğü için de eşkıyanın günahları silinmiştir. İsâ aleyhisselâm durumu her ikisine de bildirir ve daha sonra eşkıyalıktan tövbe eden o kimseyi havarilerinin arasına alır.
Kibirlenmek, kendini büyük bilmek, Allahü teâlânın sıfatına, hakkına tecâvüz etmek olur. Kullara kibirlenmek, büyüklenmek yakışmaz. Hadîs-i kudsîde;
(Azamet ve kibriyâ bana mahsûstur. Bu iki sıfatta, bana ortak olmak isteyenlere, çok acı azâb ederim) buyuruldu. Bunun içindir ki, din âlimleri, tasavvuf büyükleri, her zaman, Müslümânlara mütevâzı, alçak gönüllü olmayı emir buyurmuştur. Müslümânlar egoist olmaz. Egoist olanları, Allahü teâlâ sevmez.
Netice olarak, kibir, gurur, kendini başkalarından üstün görmek kötüdür, mütevâzı, alçak gönüllü olmak ise, iyidir, güzeldir. Bütün Peygamberler, her işlerinde, tevâzû göstermiştir. Eshâb-ı kiramın, âlim ve evliyânın hepsi de böyle idi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.