İnsan, bir topluluk numunesidir

A -
A +
İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki: “İnsan, on parçadan meydana gelmiş bir topluluk numunesidir."
 
Sual: İnsan, birbirine zıt olan çeşitli maddelerden meydana gelmiş olan bir varlıktır deniyor, bu doğru mudur?
Cevap: İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bu konu hakkında Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“İnsan, on parçadan meydana gelmiş bir topluluk numunesidir. Bu on parça, Anâsır-ı erbea dedikleri, normal fizik şartları altında, sulb, mayi ve gaz hâlinde bulunan maddeler, enerji ve insanın nefsi, kalbi, ruhu, sır, hafi ve ahfa denilen latifeleridir. Abdullah bin Ömer hazretlerinin (Allahü teâlâ, mahlukları, su, hava, nur ve zulmetten yarattı) dediği, Taberânîde yazılıdır. Buradaki nur, felsefecilerin ateş dedikleri ısı enerjisidir ki, başka enerjilere dönebilir. Zulmet dediği de, toprak maddeleridir. Bundan anlaşılıyor ki, bütün cisimler, katı, sıvı ve gaz hâlindeki maddelerle enerjiden yapılmıştır. İnsanda bulunan bütün organlar, hep bu on şeyden hasıl olmaktadır. Bu on parça birbirine benzemez, birbirlerini kendi şekline sokmak isterler. Baştan beş parçası, Âlem-i halktan yani maddedirler. Bunlar, birbirlerine zıt oldukları gibi, Âlem-i emirden olan diğer beş parça da birbirlerine zıt olup her birinin başka vazifesi vardır. Bu on parçadan biri olan nefis, hep kendi isteklerinin yapılmasını ister, başka hiçbir şeye boyun bükmez.
Allahü teâlâ, birbirine zıt olan bu on parçayı bir araya toplamış, yeni bir özellik sahibi, bir birlik meydana getirmiştir. Buna insan şeklini vermiştir. İnsan bu on parçadan hasıl olmuş bir birlik olduğu için, Allahü teâlânın yeryüzünde halifesi olmak şerefine malik olmuştur. Âlem-i kebîr denilen, insandan başka bütün varlıklar, çok büyük oldukları hâlde, hiçbirinde bu on parça bir araya toplanmış değildir. Âlem-i kebîrdeki mahlukların en şereflisi Arş'tır. Ona olan tecelli, başka mahluklara olan tecellilerden üstündür. Arş'a olan tecelli, daimi, kesiksiz tecellidir. Arifin kalbine olan tecelli ise, bundan bir parçadır. Fakat, kalpte, Arş'ta olmayan bir üstünlük vardır. Bu üstünlük, tecelli edeni tanımaktır. Kalp, tecelli edene tutulur, onu sever. Arş'ta böyle sevgi yoktur. Kalpte bu tanıma ve bu sevgi bulunduğu için, kalp ilerleyebilir, yükselebilir. Hem de yükselmektedir. (İnsan, sevdiği ile beraber olur) hadis-i şerifi bunu bildirmektedir.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.