Namazları cem ederek kılmak

A -
A +
Hanefi mezhebinde, yalnız Arafat meydanında ve Müzdelifede hacılar iki namazı cem ederler.
 
Sual: Zorda kalıp namazı vaktinde kılamayan bir kimsenin, diğer vakitte, iki namazı birleştirerek kılması uygun olur mu?
Cevap: Hanefi mezhebinde, yalnız Arafat meydanında ve Müzdelifede hacıların iki namazı cem etmeleri, birleştirerek kılmaları lazımdır. Hanbeli mezhebinde ise, seferde, hastalıkta, kadının emzikli veya müstehâza olmasında, abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için meşakkat çekenlerde ve âmâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta aciz olanın ve canından, malından ve namusundan korkanın ve maişetine zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri, birleştirerek kılmaları caiz olur. Namazı kılmak için işlerinden ayrılmaları mümkün olmayanların, bu namazlarını kazaya bırakmaları, Hanefi mezhebinde caiz değildir. Bunların, yalnız böyle günlerde, Hanbeli mezhebini taklit ederek, kılmaları caiz olur. Cem ederken, birleştirerek kılarken öğleyi ikindiden ve akşamı yatsıdan önce kılmak, birinci namaza dururken, cem etmeyi niyet etmek, ikisini art arda kılmak ve abdestin, guslün ve namazın Hanbeli mezhebindeki farzlarına ve müfsitlerine uymak lazımdır.
           ***
Sual: Namaz vakti girdi zannederek, araştırmadan namazını kılan kimse, daha sonra vaktin girdiğini öğrense, kıldığı namaz sahih olur mu?
Cevap: Bu konuda İbni Âbidîn ve Şafii El-envâr ve Maliki El-mukaddemet-ül-izziyye şerhinde, Mîzân-ül-kübrâda deniyor ki:
“Namazın sahih olması için, vakti girdikten sonra kılınması ve vaktinde kılındığını bilmek şarttır. Vaktin girdiğinde şüpheli olarak kılıp, sonra vaktinde kılmış olduğunu anlarsa, bu namazı sahih olmaz. Vaktin bilinmesi, vakitleri bilen adil bir Müslümanın okuduğu ezanı işitmekle olur. Ezanı okuyan adil değil ise, veya adil Müslümanın hazırladığı takvim yoksa, kendisi vaktin girdiğini araştırıp, kuvvetli zan edince kılmalıdır. Fasıkın veya adil olduğu bilinmeyen kimsenin, kıbleyi göstermesi, temiz, necis, helal, haram gibi dinden olan şeylere şehadet etmesi, söylemesi de, ezan gibi olup, ona değil, kendi araştırıp anladığına uyması lazımdır.”
           ***
Sual: Şartlarına uygun olarak okunan ezan ile alay eden kimsenin, imanı tehlikeye girer mi?
Cevap: Sünnete uygun olarak okunan ezan ile alay eden, beğenmeyen, söz ile, hareket ile, hakaret edenin imanı gider.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.