ÇANAKKALE'Yİ HATIRLAYALIM

A -
A +

Birçok tarihçiye göre, Çanakkale Savaşı Birinci Dünya Savaşı'nın en az iki yıl uzamasına sebep olmuştur. Eğer İngiltere Donanma Bakanı Winston Churchill'in hesapları tutmuş olsaydı, İtilaf Devletleri Mart 1915'te İstanbul'a girecek, Osmanlı İmparatorluğu'nu savaşın dışına itecek, Rusya'ya gönderilecek yardım sayesinde Almanya'nın da cephede gerilemesi sağlanacaktı. Churchill'in tüm hesapları Mehmetçiğin efsanevi direnişine çarptı, kaldı. Türk askeri Çanakkale'de 100 yıl sonra bile hatırlanan bir kahramanlık destanı yazdı.
Alman donanmasına bağlı Goeben ve Breslau zırhlılarının Ağustos 1914'te Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'a gelmeleri ve Yavuz ve Midilli adlarıyla Osmanlı Donanması'na katılmalarıyla birlikte, Osmanlı'nın Almanların yanında savaşa girişi için geri sayım başlamıştı. İngilizler tam da o tarihlerde Çanakkale'ye yapılacak bir harekâtı planlamaya başladılar. 27 Eylül'de Osmanlı Hükümeti Çanakkale Boğazı'nı mayınlayarak, tüm gemilerin geçişine kapattı. Tam bir ay sonra da, Yavuz ve Midilli zırhlıları Karadeniz'e açılarak Rusya'nın Odessa ve Sivastopol limanlarını bombaladı. Rusya 2 Kasım'da Osmanlı'ya savaş ilan etti. İngilizler henüz Osmanlı'ya savaş açmamış olmalarına rağmen 3 Kasım'da Çanakkale Boğazı'nın girişindeki bazı kaleleri bombaladılar. İki gün sonra İngiltere ve Fransa Osmanlı'ya savaş ilan ettiler.
Kasım 1914'te Çanakkale harekatının ayrıntıları Londra'da netleşmeye başladı. Rusya'ya yardım ve Osmanlı'nın savaşın dışına itilmesinin yanında İngilizlerin iki hedefi daha vardı. 11 Kasım'da Cihad-ı Ekber ilan etmiş olan Halife V. Mehmed Reşad'ı ele geçirerek, Hindistan Müslümanları'nın İngiltere'ye karşı ayaklanmasını engellemek ve henüz savaşa girmemiş olan Yunanistan ve Bulgaristan'ın İtilaf Devleri yanında yer almalarını sağlamak.
15 Şubat 1915'te İngiliz uçaklarının Boğaz üstündeki keşif uçuşlarıyla harekat başladı. İngiliz-Fransız müşterek görev kuvveti çeşitli sınıflardan 80 gemi ve 8 denizaltıdan müteşekkildi. Kuvvet komutanı Amiral Sackville Carden 4 Mart'ta Churchill'e yolladığı telgrafta, en geç 14 gün içinde İstanbul'a ulaşacaklarını yazmıştı. Hedeflerine ulaşmak için 18 Mart'ta harekete geçtiklerinde hiç ummadıkları bir savunmayla karşılaştılar. Türk topçusunun attığı mermiler ve Nusrat mayın gemisinin döşediği mayınlar birkaç saat içinde 4 gemiyi batırdı ve 3'ünü de kullanılamaz hale getirdi. O gün İtilaf Devletleri 700 kayıp verdi.
Denizden geçme teşebbüsü başarısız olunca, nisan ayında Gelibolu yarımadasına çıkarma yapan İtilaf Devletleri, ağustos ayına kadar süren müteaddid denemelerine rağmen Mehmetçiğin direnişini kıramadılar. İngiltere'nin o tarihteki sömürgeleri olan Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan ve New Foundland'ten (Kanada), Fransa'nın ise Senegal'den getirdiği askerlerin de katılımıyla yaklaşık 560 bin kişiden oluşan bu kalabalık ordu, kendilerinden sayıca az olmasına rağmen vatanlarını savunmakta olduklarının bilinciyle hareket eden Türk ordusunu geçemedi. Türk ordusunun yetenekli komutanlarının stratejik komuta kabiliyeti ve taktik üstünlükleri Çanakkale'yle ilgili çok sayıda harp tarihi kitabında öne çıkarılan bir husustur. 19. Tümen'in komutanı Yarbay Mustafa Kemal'in adı ilk kez bu savaş sırasındaki başarıları sebebiyle tüm Osmanlı topraklarında duyulmuştur.
Çanakkale kara savaşlarında her iki taraf toplam yarım milyona yakın kayıp verdi. Türk ordusunda yaklaşık 75 bin şehit ve 130 bin yaralı olduğu konusunda genel bir kanaat olsa da bazı kaynaklarda şehit sayısının 100 binin üzerinde olduğu yazılıdır. İmparatorluğumuzun her köşesinden gelerek vatan müdafaası yapanlar, toprağa düştükleri Gelibolu yarımadasına bir Osmanlı Mozaiği nakşettiler.
Savaşın hem Türk hem de dünya tarihi açısından önemli sonuçları oldu. Çanakkale'de dünyanın en güçlü iki devletine karşı kazanılan zafer, 93 Harbi'nden beri -neredeyse sürekli- yenilgiler tadan Osmanlı Devleti'nin cesaretini kamçıladı. Irak ve Sina cephelerinde İngiltere'ye karşı savaşırken kendine daha güçlü güven duymasını sağladı. Çanakkale, Milli Mücadele'nin de tohumlarının atıldığı yer oldu. Hemen tamamı Çanakkale cephesinde silah arkadaşlığı yapan Milli Mücadele kahramanları, İstanbul'un düşman işgaline uğraması durumunda Anadolu'da bir direniş başlatma düşüncesini ilk kez Çanakkale'de geliştirmeye başlamışlardı.
İtilaf Devletleri Çanakkale'yi geçemediği için dışarıdan yardım alamayan Rusya 1917'de gerçekleşen iki aşamalı devrimle savaş dışı kaldı. Dahası Bolşeviklerin iktidara gelmesiyle 1990'lara kadar sürecek olan komünist yönetim dönemi başladı.
Çanakkale muharebeleri, dünyanın öbür ucundan evlatlarını buraya yollayan Avustralya ve Yeni Zelanda açısından da bir dönüm noktası oluşturdu. İki ülkenin milli kimlikleri bu savaşlar sırasında şekillendi. Aradan 100 yıl geçse de Anzaklar Gelibolu'da savaşan atalarını unutmuyor, her yıl 24-25 Nisan'da Çanakkale'ye gelerek Şafak Ayini düzenliyorlar.
Savaşın 100. yıl dönümü olması sebebiyle bugüne kadar yapılmış en görkemli törenler 24 Nisan'da Gelibolu yarımadasında düzenlenecek. Biz de bu vesileyle Çanakkale'de kahramanca savaşanları minnetle analım. Şehitlerimizin Gelibolu Yarımadasına nakşettikleri Osmanlı Mozaiği'nin Anadolu'nun bağrında ebedi bir mühür olarak kalmasına gayret edelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.