KATALONYA’NIN BİTMEYEN MÜCADELESİ

A -
A +
Katalonya, Endülüs’ten sonra İspanya’nın en kalabalık eyaletidir... Katalonya’nın istiklâl krizi bitmedi. Bu gidişle de pek biteceğe benzemiyor.
 
Barselona’yı iyi-kötü herkes bilirdi ama, Katalonya’yı çokları son hâdiseler vesilesiyle duydu. İspanya’nın kuzeydoğusundaki bu eyalette Katalan adında, Latin asıllı, ama Fransız ve İspanyollardan farklı bir halk yaşar.
İspanya’da, 711’den itibaren kurulan Müslüman hâkimiyeti, zamanla gerilemeye başladı. Kuzeyde minicik bir Asturias Krallığı istiklalini hep muhafaza etti. Zamanla kuzeyde Leon, Navar, Kastilya ve Aragon Krallıkları ortaya çıktı.
Hepsi birbiriyle akraba bu Hristiyan devletçikleri, Papa’nın desteği ve Fransa’nın yardımıyla güneye doğru ilerlediler. Barçelûne (Barselona) 801 yılında kaybedildi. Nihayet Aragon Kralı Fernando ile Kastilya Kraliçesi İzabella evlenince, iki devlet birleşip Navar’ı da hâkimiyet altına alarak Müslümanları 1492’de İspanya’dan çıkardılar.
 
Tüccarlar cumhuriyeti sever
 
Barselona Kontluğu hükümdarı Yaşlı Ramon, 1058’de bir ferman-anayasa neşrederek, Katalonya’nın siyasi istiklalinin ilk temelini attı. Aragon Krallığı, 12. asırda Barselona Kontluğu’nu miras yoluyla ilhak edip Akdeniz’e çıktı; Balear Adaları’nı fethetti. Böylece nüfusunun ekserisi Katalanca konuşan bir Katalan Devleti hâline geldi.
Katalanlar, Akdeniz ticaretinde söz sahibi, zengin ve medeni bir halk idi. Barselona’da tekstil ve bankacılık ilerlemişti. Katalonya’yı, 1289’da kurulan bir mahalli meclis vasıtasıyla tüccarlar idare ediyordu.
İdarî imtiyazları olsa bile Katalanlar, İspanya birliğinden hep ayrılmak istediler. 1462’de Fransa desteğiyle çıkardıkları büyük isyan, hezimetle bitti. 1640’daki isyan neticesinde Casademunt adında bir avukat liderliğinde 12 yıl yaşayan bir cumhuriyet kurdular. Katalanların millî bir hanedanı yoktu. Ticaret oligarşisi zaten cumhuriyeti tercih eder. Katalonya, siyasi imtiyaz sözü alarak birliğe geri döndü.
Mısır’daki Memlûkler 1252’de ülkesinde yaşayan Fransız ve Katalanlara ticaret imtiyazları vermişti. Osmanlılar XVI. asırda oraları fethedince, bu imtiyazları tasdik etti. Hatta bütün Osmanlı ülkesine, sonra da barış içinde bulunduğu diğer Avrupalılara yaydı. Böylece kendilerine kapitülasyon verilen ilk halk, Katalanlardır. Osmanlı memleketinde ticaret gibi sebeplerle yerleşmiş Levantenler arasına Katalanlar da vardı.
KATALONYA’NIN BİTMEYEN MÜCADELESİ
Siyasi futbol maçları
 
1700’de İspanya kraliyet hanedanında vâris kalmayınca, Kral II. Carlos, Fransa Kralı XIV. Louis’nin oğlu olan yeğeni Philippe’i veliaht seçmişti. Bunu kabul etmeyen Avusturya İmparatoru ise oğlu Karl’ı kral yapmak istiyordu. Katalanlar, bu mücadelede Avusturya’yı tuttular. Ama hüsranla biten bu mücadele neticesinde 11 Eylül 1714’te Barselona düştü. V. Felipe adıyla tahta çıkan Philippe, Katalanların muhtariyetini kaldırdı. 11 Eylül, Katalanların millî günüdür.
İspanya Kralı VII. Fernando ölüp; yerine kızı İzabella’yı bırakınca, anayasa gereği tahta kadın çıkamayacağı için, kralın kardeşi Veliahd Prens Don Carlos 1833’te ayaklandı. Katalanlar bunu fırsat sayıp Carlos’u desteklediler. Böylece yeniden ateşlenen Katalan milliyetçiliği, 6 sene süren iç savaşı Carlos’un davayı kaybetmesiyle sönmedi; artarak devam etti.
Katalanların çok değer verdiği Bernat Desclot ve Francesc Eixemenes gibi filozoflar, eserlerinde hep hükümdarın, teb’asının âdetlerine, hak ve imtiyazlarına hürmet duyması gerektiği esasını dile getirmiştir. Bu ideal, Katalanların, İspanya krallarına karşı mücadelesinin fikrî esasını teşkil eder.
Katalanlar, kendi kültürlerini yaşamak; eski siyasi imtiyazlarını geri almak üzere mücadeleyi bırakmadılar. 1870’lerden itibaren birkaç gruba bölünen siyasi Katalancılık hareketi ortaya çıktı. 1901’de muhafazakâr Lliga Regionalista adlı partinin seçimi kazanması Katalan milliyetçiliğinin de zaferi oldu. 1913’te sınırlı salahiyetlerle mücehhez olsa da bir Katalan parlamentosu (Mancomunidad) kuruldu.
KATALONYA’NIN BİTMEYEN MÜCADELESİ
Solun kalesi
 
İspanya’ya bağlılık giderek zayıfladı. 1931’de cumhuriyetçi sol parti, Katalonya’da belediye seçimlerini kazandı; iki gün sonra da Katalonya Cumhuriyeti’ni ilan etti. İspanya, 1932’de Katalonya’nın muhtariyetini tanıdı.
Bu arada cumhuriyetçilerin hâkimiyeti üzerine Kral, İspanya’yı terk etti. Rus destekli sosyalist cumhuriyetçilerle, mevcut sisteme bağlı Franco liderliğindeki kralcılar mücadele etti. 1936’da General Franco galip geldi. 1938’de cumhuriyetçilerin kalesi Katalonya’nın muhtariyeti sona erdi; bütün imtiyazları kaldırılarak sıradan bir eyalet şeklinde İspanya’ya bağlandı. Muhalif Katalanlar, Paris, ardından da Meksika’da bir sürgün hükûmeti kurdular.
Bu devirde İspanyol-Katalan ihtilafı, Real Madrid-Barselona maçlarında yaşadı. Barselona takımının bayrağı, aynı zamanda Katalonya bayrağı idi. İki takım arasındaki maçlar, bazen tedhişe varan siyasi mücadele şeklinde cereyan ederdi. Franco’dan sonra tahta çıkan Kral Juan Carlos’un demokrasiyi canlandırması, Katalonya’ya yaradı. 1970’te muhtariyet tanındı.
KATALONYA’NIN BİTMEYEN MÜCADELESİ
 
Cumhuriyet ve istiklal sevdası
 
Katalonya, Endülüs’ten sonra İspanya’nın en kalabalık eyaletidir. Balear Adaları’ndan Mayorka ve Minorka’da Katalanca konuşulur. Ayrıca Valensiya’nın da yarısı Katalonca konuşur. Bir başka deyişle, Katalonya’da Katalanlar ekseriyette olmakla beraber, çok sayıda İspanyol da yaşar. Bunlar, tabiatiyle istiklale muhaliftir. Katalonya dışında, mesela Valensiya’da da hatırı sayılır Katalan nüfus yaşamaktadır. Bu da Katalanların istiklali meselesini daha da çetrefil hâle getirmektedir.
İspanya’nın kuzeyindeki Navar’da da, ne Latin, ne Ari asıllı olan, Basklar yaşar. Kafkasya’daki Abhazlarla akraba olduğu düşünülen Basklar, günümüze kadar devam eden, siyasi ve silahlı bir mücadele yürüterek, nihayet son yıllarda muhtariyet elde edip silahı bıraktılar.
32 bin km2’de 8 milyon nüfusun yaşadığı Katalonya, sadece sanayi ve ticaret değil, aynı zamanda münbit bir ziraat beldesidir. Zeytin, üzüm, badem yetiştirilir. Tekstil yanında, madeni eşya, gıda, petrol ve kimya sanayii çok ileridir. SEAT fabrikaları buradadır. Turizm o kadar ileridir ki, turistlerin tahribatından bezen Barselona halkı, turist gelişinin sınırlandırılmasını isteyen gösteriler yaparlar.
Katalonya’nın -ve eş zamanlı Kürdistan’ın- istiklal mücadelesi bir kere daha gösterdi ki, arkasında global güçlerin olmadığı bir mücadele muvaffakiyet kazanamıyor. Rusya’nın Akdeniz’e inmesini önlemek için AB ve ABD’nin el birliğiyle istiklal verdiği eski Yugoslavya devletleri düşünülecek olursa bu daha iyi ortaya çıkar. Güçlü finans merkezlerinin çekildiği ve dünyanın yalnız bıraktığı Katalonya, cumhuriyet ve istiklal sevdasının neticeleriyle yüzleşiyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.