G-20 Antalya Zirvesi: Kapsayıcı Kalkınma

A -
A +
Türkiye'nin bir yıllık dönem başkanlığını yürütmüş olduğu, Yirmiler Grubunun (G-20) onuncu zirvesi 15-16 Kasım 2015 tarihleri arasında bir dünya markası olan Antalya'da gerçekleşecektir. Siyasal istikrarın var ettiği ekonomik dinamizm ile sosyo-ekonomik gelişim ve iktisadi kalkınma ivmesini yakalayan ülkemiz açısından bu prestijli etkinlik ve/ya zirve, Türkiye'nin küresel siyasi ve iktisadi sorunlara yönelik tezlerini işleme zemini üretecektir.
G-20 platformu, yalnızca dünyanın önde gelen ekonomik güçlerini (dünya ekonomisinin yüzde 85'ini ve dünya ticaretinin yüzde 75'ini oluşturuyor) değil, bunun yanı sıra gelişmekte olan bazı ülkelerin stratejik güçlerini de bir araya getiriyor. Üye profili itibariyle bu platform, 19 ülke (ABD, Almanya, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye) ve AB Komisyonundan oluşmaktadır.
Bu küresel platform, global ölçekte ekonomik sorunların çözümlenmesinde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında etkin bir iş birliği zemini var etme amacı gütmektedir. Küresel ekonomik istikrarın ve sürdürülebilir kalkınma ve/ya büyümenin temin edilebilmesi adına üye ülkeler arasında politik eşgüdümün sağlanması hedeflenmektedir. Bu bağlamda gelecekte ortaya çıkması muhtemel finansal krizlerin önlenmesi adına finansal düzenlemeler teşvik edilmektedir. Küresel ekonomi, uluslararası finansal mimari, altyapı yatırımları, uluslararası vergi ve iklim değişikliğinin finansmanı gibi bazı konular da bu çerçevede bu platformun gündemine taşınmıştır. Yine uluslararası ekonomik iş birliği kapsamında istihdam, enerji ve ticaret gibi yapısal konular da platformun gündeminde yer almıştır. Küresel ekonomi ve finansal sistem açısından G-20 platformu, dünyada yaşanan küresel finansal krizin küresel ekonomik yapıyı tehdit edici boyutlarından ötürü, 2008'de liderler düzeyinde bir istişare zemini olarak yeniden tanzim edilmiştir.
Türkiye, dönem başkanlığında platformun temel önceliklerini 'kapsayıcılık, uygulama ve yatırım' olarak belirlemiştir. Bunlardan 'kapsayıcılık' olarak belirlenen önceliğin salt iktisadi kalkınma ile sınırlı olmayan kuşatıcı bir vizyona tekabül ettiğini söyleyebiliriz. Öncelikle bu ilke, sürdürülebilir küresel ekonomik kalkınmanın temini için gerekli olan barış ve güvenlik ortamının tesisi adına oldukça önemli bir perspektife işaret etmektedir. Özellikle Suriye'de yaşanmakta olan iç savaştan ötürü, dünyada zorunlu göç hareketliliğinin tetiklediği demografik, sosyal ve kültürel mobilizasyon, özellikle Avrupa ölçeğinde yabancı düşmanlığı ve İslamofobi üzerinden ciddi bir dışlayıcılık sürecine yol açmıştır.
Etnik, dinsel ve kültürel zeminde yabancıların dışlanması ve hatta sistematik bir husumet duygusunun beslenmesi, insanlık adına tehlike çanlarının çalmasına yol açmaktadır. Bu açıdan özellikle kapsayıcılık ilkesi, yalnızca küresel ekonomik alanda kuşatıcılığı değil, sosyo-kültürel anlamda entegrasyon fikrini de içermektedir.
Bu ilke aynı zamanda, dünyadaki doğal kaynaklardan elde edilebilecek payın maksimize edilmesi pahasına bütün evrensel insani değerleri yok sayan patolojik küresel zihinsel durum karşısında derinlikli bir mesaj içermektedir. Küresel siyaset arenasında hegemonyasını sürdürme çabasında olan sömürge zihniyetinin pragmatik dışlayıcı politik duruş ve pratiğine karşı uyarıcı bir söylem ve dil üretme adına kapsayıcılık ilkesine yapılan vurgu önem arz etmektedir. Küresel politik ve ekonomik alana hükmeden dışlayıcı iktidar paylaşımı ve temsiliyet düzeyinin (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) yeniden sorgulanması adına kapsayıcılık tezi bir fırsat oluşturacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın önerisi üzerine, 'küresel terörizm' ile vicdanı yaralayan 'mülteci krizinin' zirve gündemine taşınması, kalkınmanın insani duyarlılık boyutuna dikkat çekmesi adına önem arz etmektedir. Küresel sürdürülebilir iktisadi kalkınmanın temini, hiç kuşku yok ki, öncelikle küresel güvenlik politikaları ile doğrudan ilgilidir.

Sürdürülebilir küresel insani ve ahlaki duyarlılığın eşlik edeceği kapsayıcı ekonomik kalkınmaya yönelik güçlü bir çağrının yapılacağı başarılı bir zirve olmasını diliyorum...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.