Akademinin Hafıza Yitimi

A -
A +
Yükseköğretimin sayısal değeri ve niceliksel kapasitesi üzerinden tanımlanır hâle gelmesi, onun öz değeri olan ‘akademinin’ varoluşsal meselelerine olan ilgimizi köreltmemelidir. Kuşkusuz kavramsal açıdan akademi, yükseköğretimi aşan bir anlam dünyasına ve kuramsal zemine dayanmaktadır. Akademinin bugün yüzleşmekte olduğu temel sorunlardan birisi de kurumsal hafıza yitimidir. Akademik hafıza, kurumsal anlamda edinilen nazari ve tecrübi bilgi ile üretilen özgül değerleri kaydetme ve kurumsal bir refleks ya da idari bir tasarruf olarak hatırlama eylemidir. Bu, akademik alana dair simgelerin, izlenimlerin, tahayyüllerin ve pratiklerin depolandığı bir kurumsal bellektir.
Söz konusu kurumsal belleğin yitiminin, akademiyi sosyo-patik bir bünyeye dönüştürmesi kaçınılmazdır. Sosyo-patik bünye, kurumsal karar alma süreçlerinde ve eylemlerinde spontanelik, irrasyonellik, tutarsızlık, mantıksızlık ve bilgiyi işleme becerisi açısından yetersizlik durumunu ortaya çıkarır. Bu hafıza, özellikle süreç yönetimlerinde rasyonaliteyi temin etmeyi ve yapılan hatalardan ders çıkarmak suretiyle benzer hataların tekrar edilmesini önlemeyi de mümkün kılacaktır.
Akademik hafızanın diri tutulması adına üniversiter simgelerin ve ritüellerin sürdürülebilir üretimi ve varlığı oldukça büyük önem arz etmektedir. Zira simgeler, özelde akademik bünyenin oluşması için gerekli olan, ‘kurallar, kültürler ve değerler sistemini’ ifade etmektedir. Üniversite kavramını kuşatan harici müdahilliklerden ötürü, simgesel düzende yaşanan dönüşümler, akademik aklın mahiyeti konusunda anlam kaymalarına yol açmaktadır. Kurumsal bilgi ve değer alanı açısından muzdarip olunan akademik demans, üniversitenin neliğine dair derin anlam krizleri üretmektedir.
Akademik hafıza, bilgi ve tecrübe aktarımı açısından halef-selef ve usta-çırak ilişkisinin kurumsallaşmasını ve/ya gelenekselleşmesini temin eder. Kurumsallaşmış akademik hafıza, akademik kariyerlerin elde edilmesi sonrasında bireysel akademik serüvenlerin fiilen sonlanmasına yol açan kısırlaşmaya da set çeker. Akademik kurumsal bellek, bilgi ve değer paylaşımında ketumiyeti değil, aleniyeti temel değer olarak yüceltir. Akademik bellek, kültürel kodların var edilmesinde üretkenliği; ekol/ler oluşturabilmenin fikri zeminini; bir gelenek oluşturabilme ve sürdürebilmenin düşünsel çerçevesini mümkün kılar. Gösterişsellikle ya da popülizm ile maskelenen tüm kifayetsizlikleri aşikâr eder. Olgusal olanı algısal olan üzerinden çarpıtma çabalarının değersizliğini ifşa eder. Cehaleti perçinleyen bilgiçliklerin bilgi-kuramsal sahteliğini gözler önüne serer. İçtenliksiz eylemlerin/çabaların kıymetsizliğini yüreklice haykırır. Bilgi-değer alanına adanmışlığın kurumsal zeminini ve kültürel iklimini inşa eder. Akademiye anlam veren referans kavramların (bilgi, bilgelik, bilimsel merak, liyakat, yetkinlik ve özerklik gibi) koruyucu zırhıdır. Doğru biçimde algılayabilme, değerlendirebilme ve karar alabilme gibi bilişsel becerilerin kurumsal ölçekte gelişimini mümkün kılar. Böylece kurumsal hafıza yitimi, akademik bünyede sosyal becerinin gelişimini kısıtlayan, tahayyül edebilme yetisini körelten ve değer körlüğüne yol açan en yıkıcı patolojik durumlardan birisidir.
Üniversitenin bilgi, kültür ve değer olarak paydaşlarını beslemesi, ancak süreklilik içerisinde kendisini yenileyen bir kurumsal hafıza ile gerçeklik kazanır. Bu hafıza, akademik bünyenin bütünsel tutarlılığını ve istikrarını temin edecek bir örgüt kültürü inşa eder. Bu hafızada içkin olan değerler, kurumsal anlamda bir düşünce sistemine ve/ya vizyona dönüşme imkânına kavuşur. Bir anlam ve değerler sistemi içerisinde neyin değerli neyin değersiz; neyin meşru neyin gayrimeşru; neyin etik neyin etik dışı; neyin hukuki neyin hukuk dışı olduğuna dair bir kolektif bilinç geliştirir. Kurumsal sağduyuyu zorlayan ya da yozlaştıran eylemler/pratikler karşısında güçlü bir duyarlılık oluşturur. Akademinin bilgi-bilimsel birikiminin gelişim ve muhafazasını mümkün kılar.
Akademik aklın kurumsallaştığı yapısal bir bünye olarak üniversitenin varlık sebeplerinden birisi, kökleşmiş bir bilgi-bilimsel gelenek var etmektir. O yüzden üniversite demek, kurumsallaşmış bir akademik bellek demektir. Üniversite kurmak demek, engin bir zamansal boyutta kurumsal hafıza inşa etmek demektir. Üniversiteyi yönetmek demek, bu kurumsal hafızayı sürdürülebilir/yenilenebilir biçimde diri tutmak demektir.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.