Paris’te terör ve DAEŞ

A -
A +

Paris’te yaşanan terör saldırısı; Soğuk Savaş sonrası dönemin giderilemeyen çelişkilerini, sorunlar yumağını ve değersizlik girdabında debelenen uluslararası ortamı soğukkanlı bir biçimde ama mutlaka sahici ve samimi olarak sorgulamayı, yüzleşmeyi zorunlu kılıyor.

Türkiye’yi ve Orta Doğu’nun birçok ülkesi ve beldesini terör sarmalına çekmeye çalışanların gerçek niyetleri sorgulanmadıkça, bu terör sarmalından çıkar devşirmeye çalışanların stratejik hamleleri köreltilmedikçe uluslararası ortamın daha fazla terörize edildiği bir evrene doğru yuvarlanacağız.

Silahın, paranın ve insanın sınır aşma kabiliyeti ancak devletlerin iradeleriyle mümkündür. Silah, para ve insan; her terör örgütünün yaşam kaynakları, besleyici unsurlarıdır. Terör örgütlerinin ömürleri devletlerin çıkar hesaplarının ağırlığıyla, zamanlamasıyla, süresiyle ölçülür. Her zaman olduğu gibi bir kez daha ifade etmeliyiz ki; bugün hiçbir terör örgütü devlet desteği almadan yaşayamaz. Buna göre terör; devletlerarası güç mücadelesinin silahlı diplomatik yoludur. Oysa terör, insanlığa karşı suçtur. Terör örgütlerini tasnif etmek, iyi terör örgütü, kötü terör örgütü, işime yarayan terör örgütü, işime yaramayan terör örgütü tavrı sergilemek, bazı terör örgütleriyle iş tutmak kaçınılmaz olarak bumerang etkisine açık hâle gelmektir.

Yeni dönem, uluslararası istihbarat networkünün terör örgütlerinin içinden geçmişe kıyasla çok daha özenle, çok daha donanımlı ve çok daha çeşitlenmiş amaçlar ve tekniklerle geçtiği dönemdir. Çünkü gücünü maksimize etmeye çalışan iddialı devletler cepheden çatışmak yerine daha çok aracılarla çıkarlarını artırmanın, devşirmenin peşindeler. Bunun için en kullanışlı araç terör örgütleri. Bilhassa hedeflediği pozisyona yürürken muhtemel rakiplerini güçsüzleştirmenin yöntemi olarak terör örgütlerini kullandıkları bir dönemin içindeyiz.

Buna göre sık sık ifade ettiğimiz gibi terör kavramı, sadece kriminal düzeyde ele alınamaz ve ancak enerji ve diğer tüm ekonomik politik stratejik heveslerle iç içe geçen denklemlerle açıklanabilir. Her terör eyleminin stratejik, siyasal mesajı vardır ve stratejik bir hedefe, amaca hizmet için icra edilir. Temel amaç ve hedefine ulaşmaya çalışırken, toplum üzerinde korku, endişe ve panik atmosferinden yararlanarak, propaganda gücünü artırır.

DAEŞ’E DAİR…

DAEŞ terör örgütünü; devletsi yapı olarak kabul etmek, selefi-harici yaklaşımlar üzerinden İslam’ın bir yorumu olarak kabul etmek, büyük oyunu ıskalamak veya bilinçli olarak üzerini örtmektir. Mısır'da İhvan’ın (İhvan-ı Müslimin) seçimle işbaşına gelmesi, millet iradesinin tecelli etmesi ve kurumsallaşması zaman alacak meşakkatli hak ve adalet yolculuğunun, demokrasi çabasının önünü kesenlerin harareti, ittifakı ve aceleciliği DAEŞ’e karşı mücadelede nedense tecelli etmiyor. Etmesi de tarafımızdan beklenmiyor. Nitekim hep dile getirdik ve dedik ki; Mısır’da İhvan’ın yolunu tıkayanlar, Suriye’de DAEŞ’in yolunu açanlardır.

KİMDİR BUNLAR?

İslam’ın hak ve adalet temeline dayalı bir demokrasiyi benimsemesinden korkanlardır. İslam coğrafyasının; değersizlik girdabında debelenen uluslararası ortama hak, adalet temelinde mazlumlara nefes olacak bir düzenin tezini, iddiasını, seçeneğini üretmesinden ürkenlerdir. İslam coğrafyasını; terör oyunlarının oynandığı, kaynaklarının talan edildiği daima bir av sahası olarak kullanmak isteyenlerdir. Gözü doymayan, oburluğu bitmek bilmeyen, dünyanın neresinde olursa olsun her türlü zenginlik kaynaklarına her türlü maskeyi kullanarak her türlü oyunu tezgâhlayarak el koyabilmeyi kendinde hak görenlerdir. İslam coğrafyasının içindeki fitne, fesadı kazıyarak, mazlumların dayanışmasıyla  sömürgeciliğe karşı meydan okumanın doğuşundan zalimlerin düzenin sarsılmasından, kuklalarının yok edilmesinden ürkenlerdir. DAEŞ gibi ürettikleri karanlık maşalarla İslam’ın anılmasını, Mısır’daki gibi seçimle, millet iradesiyle iktidar olanların devlet modelini darbeyle yok edip, adı terörle anılan bir sözde İslam devleti olmasına göz yumanlardır.

DAEŞ’ten gerçekten rahatsız olan tüm küresel ve bölgesel güçler bir araya gelse, DAEŞ terör örgütünün sahadan silinmesi birkaç günde başarılır. Ancak bunu yapmazlar. Çünkü DAEŞ son derece kullanışlı araç. Bölge üzerinde stratejik hesap yapanlar için DAEŞ, kendi konumunu ve çıkarlarını tahkim etmeye, meşrulaştırmaya ve heybesinde sakladığı stratejik hesapları diri tutmaya yarayan bir araç. Haritaları bozmaya, sınırları değiştirmeye yarayan bir kalem. Asıl o kalemi tutanlara ve ne yapmak istediklerine bakmak gerekir. Yoksa hepimiz “cambaza bak” oyunuyla baş başa kalırız.

Bir an evvel İslam Coğrafyasının gerçek sahipleri; topraklarına, kaynaklarına, medeniyetine sahip çıkmalı, elinde kalan cevherini işleyerek tüm dünyaya barışı, adaleti hak ve hukuku gerçek bir model olarak sunabilmelidir. İçindeki dahili düşmanlarını, maşaları mızrak uçlarını kuklaları bertaraf ederek, “zengin ve bereketli toprakların baskıcı ve kukla rejimleri altında geleceğin yoksul çocukları olarak yaşamak istemiyorum”  haykırışını, ateşini, mücadelesini inançla, dirençle, inatla, kararlılıkla sürdürmelidir.

Unutulmamalıdır ki; geleceğine sahip çıkamayanların geleceği, başkalarının ipoteğindedir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.