İnsanlar değişir sonuç değişmez

Sürprizi severim. Sürpriz nedir? Beklenenin tersini yapmak... İsmail Kartal "önemli bir hoca" olacaksa böyle olacak. Herkesin beklediği Meireles yerine Diego'yu oynatarak mesela... Kuyt - Sow - Emenike üçlüsünü bozmayarak mesela...

Rakip kalede Muslera olmasaydı Kartal'ın planı farkı getirecekti. Bir Diego'nun, bir Sow'un gollük şutlarını mükemmel çeldi Uruguaylı eldiven...

Direkten dönen bir Emre şutu, kaleciyi çaresiz bırakan bir Emenike kafa vuruşu... 

Fenerbahçe'nin derbiyi kazanması için yeterince hücum zenginliği vardı yani...

Hamle silahı olarak önce Alper'i, sonra Webo'yu sahaya sürmesi...

Arena'daki derbinin yıldızı Sneijder'i kıpırdatmamak...  

İkinci yarı maçı tek kaleye çevirmek... Ve Kuyt golü...

Özetle, bu oyunun sonrasında İsmail Kartal'a söyleyecek hiçbir şey yok, "bravo"dan gayri...

***

Hamza Hoca iyi başladığı maçı kötü götürdü.

Fenerbahçe hücumlarının en etkili iki ismi Gökhan Gönül'ü Telles, Caner Erkin'i Umut ile keserek derbiye güvenli girdi. 

Önce Selçuk, sonra Burak'ın pozisyonları... 

Golü bulamadıkça "Kadıköy psikolojisi" kendini gösterdi; Galatasaray maçtan düşmeye başladı. Telles'in oyundan alınışı, Gökhan Gönül'ün ileri çıkışları, yanlış defans yerleşimi ve Kuyt golü...

O dakikaya kadar maçın yıldızı olan iki isim, Chedjou ve Muslera'nın zincirleme hatası ve bir derbi mağlubiyeti daha...

Sneijder'in maçtaki ilk ve tek şutunu 49. dakikada atabilmesi derbinin özetiydi aslında...